12 Mart 2021 Cuma

Köylü kadınların ‘maden’ eziyeti!


 Yabancı sermaye yatırımının sağladığı imtiyazlarla, sırtını Uluslararası Tahkim Kurumlarına ve siyasi iktidara dayayıp mahkeme kararlarını yok sayan maden şirketleri yöre halkının yaşamını eziyete çevirmeye başladı. 

Bursa’nın Yenişehir ilçesine bağlı Kirazlıyayla köyünde (mahalle) bir grup kadın bugün Kamışlı Sulama Göleti’nden bahçelerini sulamada ısrar ettikleri ve maden şirketi görevlilerine direndikleri gerekçesiyle hâkim karşısına çıktı.

 Yenişehir Adliyesi’nde bugünkü duruşmaya 7 Haziran 2020’de beton mikserini Kamışlı Göleti’nde yıkarken şoförlere ve maden şirketinin güvenlik görevlilerine saldırıp darp ettikleri ileri sürülen 6’sı kadın 9 Kirazlıyaylalı köylü ile şikayetçi maden şirketi çalışanlarının avukatları katıldı.

Duruşmada ifadesi alınan sanıklar beton mikserinin atıklarının sulama amaçlı kullandıkları gölet suyuna dökülmesine itiraz ettiklerini söylerken, fiziki şiddet ve darp iddialarını yalanladılar. Davacı avukatları güvenlik görevlilerinin “Üzerimize taşlarla sopalarla saldırdılar, kan revan içinde kaldık, canımızı zor kurtardık” sözlerini aktarırken, duruşma hakimi şikayetçilerin mahkemeye maddi delil sunmalarını istedi ve duruşmayı 11 Haziran 2021’ye erteledi.


Kirazlıyayla köyünden vatandaşlar destek için Adliye binası önünde beklerken, davayı CHP, İyi Parti ve Çevre Platformu temsilcilerinden oluşan bir grup da izledi.

Maden şirketinin sulama göletine beton artığı dökerek kirletmesine karşı çıktıkları, maden şirketin faaliyetini engellemeye çalıştıkları, maden şirketinin güvenlik görevlilerini darp ettikleri iddiası ile jandarma tarafından gözaltına alınan kadınlar, “denetimli serbestlik”ten yararlanarak serbest bırakılmış, ancak tarla ve bahçelerine her gidiş için jandarmaya imza vermişlerdi.

 

Köylüler dertli, öfkeli…

 

İletişim kurabildiğimiz köylüler maden şirketinin daha şimdiden köyü susuz bırakmaya başladığını, sulama göletine el koyduğunu, kuruttuğunu, şirketin açtığı sondajlar yüzünden su kaynaklarının kuruduğunu anlattılar.

Köylülerin şikayetlerinden bazıları şöyle:

“- Suyumuzu, yolumuzu kestiler. Bahçelerimizi sulayamadık. Sulama olmayınca mahsul alamadık. Bizim köyün yoluna asfalt yapılmazken şirkete otoyol gibi yol yapıldı.”


“- Su almaya gittiğimiz Kamışlıgöl yolunu Albay’larının söz vermesine rağmen jandarmalar kapattılar.  Şu anda fidanlarımızı, domates biberimizi sulayamıyoruz. Göletten su alamıyoruz. Köylü tepki gösterince jandarma gelip bize baskı kurmaya çalışıyor. Biz devletimize karşı değiliz, maden şirketine, haksızlığa karşıyız.”

 “- Valiyle kaymakamla görüşemiyoruz.  Bizi kabul etmiyorlar. Belediye başkanı  (isim veriyor) köyü sattı. Oy verdik, seçtik, şimdi niye bizim yanımızda değil.”

Görüştüğümüz köylüler Bursa’daki akademik odaların ve STK’ların açtığı davada mahkemenin maden faaliyetinde “Yürütmeyi durdurma kararı” verdiğini, ancak maden faaliyetinin aralıksız devam ettiğini söylediler. 

 

‘Ey Güzel Devletimiz…’

 

Kirazlıyayla mahallesinde maden şirketine öfke sokaklara yansımış. Köyün meydanında dikkat çeken bir pankartta şöyle yazıyor:

“Ey Bizim Güzel Devletimiz Köyümüze Dokunma Huzurumuzu Bozma!”

Kirazlıyayla’da maden sondajının başlamasından bu yana maden şirketi ile bölge halkı arasında gerginlik hiç bitmemiş. Köylüler defalarca protesto gösterisi yapmış. Her seferinde jandarma müdahale etmiş. Köyün erkeklerinin artık gösterilere katılmaktan yılmaya başladığı, daha çok kadınların öne çıktığı ifade ediliyor.

Kirazlıyayla köylüleri bu yüzden jandarmaya kırgın görünüyor. Adının açıklanmasını istemeyen bir köylü durumu şöyle açıkladı:


“Biz devletine, milletine, hükümetine yürekten bağlı insanlarız. Açık söyleyeyim bu köyde Ak Partiden başka partiye oy çıkmadı. Ama hep hayal kırıklığı yaşıyoruz. Biz maden olmasın, çıkmasın da demiyoruz. Ama burada yaşamaya devam etmek istiyoruz. Jandarma burada mağdur olan bizim değil, huzurumuzu bozan, bizi susuz bırakan gavurun maden şirketini koruyor... Karakola götürülen kadınları tehdit etmişler. Bu madene karşı çıkarsanız kocalarınız, çoluğunuz çoğunuz mimlenir, yedi ceddiniz devlet kapısında iş bulamaz”…

 

Maden Zenginleştirme Tesisi

 

Kirazlıyayla’daki maden faaliyetinin öyküsü şöyle: 

Saha Yenişehir’e 14, Gemlik limanına 76 km uzaklıkta. Meyra Madencilik adlı firma “Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajı Projesi” için Reşadiye köyüne uzanan geniş bir arazide maden çıkarma ruhsatı almış.

Projenin sahibi Meyra Madencilik, üç mühendis tarafından 2012’de kurulup, 2013’de bu bölgede kurşun, çinko ve bakır ocağı bulur. Bir yıl sonra yasal izinlerini tamamlayıp maden cevheri üretip satmaya başlar. 2017’de kurşun, çinko, bakır potansiyelinin büyük olduğu sonucuna varılır.

Artık kazanılacak para büyüktür ve şirket yabancılara satış kıvamına gelmiştir!

2018’de şirketin yüzde 60 hissesi Delta Star Enerji ve Madencilik A.Ş’ye geçer. Artık Meyra, Lübnan kökenli uluslararası Delta Group’un bir firmasıdır.

Delta Group ballı bir iş yakalamıştır. Zira son 15 yıldır dünyada maden ve metal fiyatları rekor üstüne rekor kırmakta, maden cevheri para basmaktadır. Çin’deki yüksek büyüme maden metal sektörünü parlatmıştır.

Meyra’nın sitesinde firmanın hedefi şöyle anlatılıyor: “Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla, Bursa Yenişehir de başlatmış olduğu kurşun, çinko ve bakır madenciliği…”

“Ülkemizin maden zenginliğini yeryüzüne çıkarmak, ekonomiye kazandırmak ve ülkenin sanayi ürünlerinde dışa bağımlılığını azaltmak amacı ile..”

 

Şirketin sahibi…


 

Delta Group’un, dolayısıyla Meyra Madencilik’in patronu Mehmet Habbab, Lübnan kökenli olmakla birlikte ABD’de yetişir, iş hayatına 1970’de ABD firması Smith Corona adı ile büro ekipman şirketi kurarak başlar.

On sene içinde Türkiye pazarına girer.

1980’lerin başında Delta Petroleum Co. şirketini kurarak petrol ve gaz işine girer. Akdeniz’de ve Karadeniz’de büyür, depoları, tankerleri, Türkiye’de yüzden fazla akaryakıt istasyonu ile lider petrol hizmet ve ticaret şirketlerinden biri olur. 1985 yılından bu yana Irak’ın ana tedarikçilerinden biridir.  2012 yılında Türkiye’de madencilik işine girer, krom madenciliğinde ilk on şirketten birisi olur.


Mehmet Habbab, bürokrasi ve iş dünyasında çevre edinir. DEIK’teki Türk-BAE (Birleşik Arap Emirlikleri) İşadamları Konseyi Başkanlığı, Türk-Lübnan İşadamları Konseyi Başkan Yardımcılığı, Orta Doğu İşadamları Konseyi Başkan Yardımcılığı görevlerini yapar. Türk-Arap İşadamları Federasyonu Başkanı olur. Delta’nın CEO’su Sami Habbab, 2018’de Meyra Madencilik’te iş başı yapar.

 

Tesiste ne yapılacak?

 

Kirazlıyayla’da köyün kapladığı alandan daha fazla alanda maden çıkarılıyor. Şimdi buraya “Zenginleştirme ve Flotasyon Tesisi” inşaatına başlandı. Yani bölgeden Bakır, Kurşun ve Çinko madeni çıkarılacak, açık ocak sistemi ile, yüzde 99’a kadar saflaştırılacak.

Maden cevheri taşından toprağından arındırılarak saflaştırılıp maden cevheri olarak başta Çin olmak üzere dünya pazarına satılacak.

Binlerce ton taşın toprağın içinden bakır, çinko ve kurşun cevherinin ayıklanması işi de anlaşılan su ile yapılacak. Köylülerin susuzluktan yakınmalarının nedeni de bu. Zira, bölgede su kaynakları azalmış, sulama göleti kurumuş durumda. 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder