Bugünlerde pek çok insanın en mutlu olduğu şey akaryakıt fiyatlarındaki düşüş…
Para kazanmanın bu kadar zor olduğu bir dönemde, istasyonunda arabası için benzin, mazot ya da LPG’ye daha az para ödemek kimi mutlu etmez ki? Ama petrol masum bir yakıt olmaktan çıkalı çok olduğu için ne fiyatlardaki düşüşün bir garantisi var, ne de yeni artış rekorları kırmayacağının…
Petrol, yeraltında doğal olarak bulunan ve yerüstüne sondajla çıkarılan bir madde. Yani bütün maliyeti sondaj, çıkarma, boru veya tankerlerle taşımaktır. Petrol fiyatı diye bildiğimiz şey işte bu ham petrolün varil fiyatıdır. Bir varil yaklaşık 159 litredir. Fiyatı da son iki yılda 140 dolarlardan 80 doların altına düştü.
Ham petrol rafinerilere taşınır ve orada başta benzin, mazot olmak üzere çok sayıda ürün elde edilir. Akaryakıtın en önemli maliyet kalemi de işte bu rafine, ayrıştırma işlemidir.
Düşünün ki, ham petrolün varili 80 dolar demek, litresi 50 sent (1 lira) demektir. Bu ham petrolün alınıp rafineride işlenmesi ile elde edilen ürünler tesisten “Rafineri çıkış fiyatı” ile çıkar. Bu aşamada benzinin litresi 2,10 liradır. Ülkeler arası fiyat farkı üretim maliyetiyle ilgilidir. Örneğin Türkiye’de üretim Avrupa ortalamasından litre başına 15 kuruş daha pahalıdır, o kadar. Ancak esas rakamlar ÖTV ve KDV’lerle kendini gösterir ve pompaya gelince en az ikiye katlanmış olur.
Avrupa Birliği’nde benzin fiyatlarının yüzde 49, mazot fiyatlarının da yüzde 55’i işte bu vergilerdir. Türkiye’de mazot fiyatının yüzde 52, benzin fiyatının yüzde 58’i vergidir.
Örneğin bizde 5 liradan satılan 95 oktan benzinin yüzde yüzde 58,39’u vergi, yüzde 32,66’sı üretim maliyeti yüzde 8,9’u da şirketlerin brüt karıdır. Kabaca benzin için vatandaşın ödediği paranın yüzde 40’ını yakıtı üreten, dağıtan; yüzde 60’ını da devlet vergi olarak alıyor, dersek yalan olmaz.
Dolayısıyla ham petrol fiyatındaki düşüş hem hemen, hem de aynı oranda vatandaşa yansımaz.
Yaşı ellinin üzerinde olanlar hatırlar; dünyada varili 3 dolardan satılan ham petrol meşhur 1974’lerdeki “Petrol Krizi”nin ardından dört kat zamlanarak 12 dolara çıkmıştır. Bu zamlar Ecevit hükümetini perişan etmiş Türkiye “döviz darboğazı” diye bir terimle karşılaşmıştı.
1980’lere kadar 20 doların altında seyreden ham petrol fiyatı 1980’lerin başında 40 dolara kadar çıkmış, 1985’lerde yeniden 20 dolar seviyesine inmişti. Ham petroldeki asıl tırmanış 2000 sonrasında başladı ve 2005’te 40 dolar sınırı aşılarak adeta tırmandı, 2009 krizi öncesinde 137 dolarla rekor yaptıktan sonra inişe geçti. Son iki yılda 140 dolar seviyesinden 80 doların altına kadar indi.
Bu, son 3 yılda yüzde 43 fiyat düşüşü demektir.
Peki, neden benzin aynı oranda ucuzlayıp 5 liradan 2,85 liraya düşmüyor?
Düşmez. Çünkü hem vergi oranları yerinde duruyor hem de piyasada “giren fiyat çıkmaz” kuralı geçer! Sonuçta da devlet/hükümet politikasıdır.
Neyse buna da şükür diyelim, benzin 5 liradan 4.30 liraya düştü.
Geçtiğimiz yaz 3 lirayı bulan LPG’yi önceki gün araca 2 liradan yüklediler…
Enerji Bakanı hesap yapmış. Diyor ki, “Bu düşüşle vatandaşın cebine 5,5 milyar dolar girdi”…
Petrol sıra dışı bir ürün… Herhangi bir mal gibi üretim maliyeti, şirket karı vs. hesaplarla dönmüyor.
İşin içinde siyaset var, egemenlik alanları var. Silah var, savaş var…
Sadece askerle, silahla yapılan savaş da değil…
Savaşın her türlüsü…
Son 10 yıldır petrol üreticisi ülkeler yüksek petrol fiyatlarıyla çalışmadan zengin oldular.
Petrol Rusya’yı yeniden toparladı, eski görkemli günlerini yeniden inşa etme tutkusunu depreştirdi.
Ortadoğu’da akan her damla kan, petrol fiyatlarını artırmaya yaradı…
Petrolün fiyatı arttı da Arap halkının, çöl bedevilerinin vs. yüzü mü güldü?
Tam tersine… Hepsi acı çekti, yerlerinden edildi, öldürüldü…
Sadece petrol ve silah şirketleri cirolarını katladılar.
İktidarların elinde petrolün kendisi de bir silaha dönüşüverdi…
Rusya, petrol ve doğalgazıyla Avrupa’yı ve de AB’yi ekonomi ve siyaseten pes ettirmeye çalışıyor!
Biz dünyalılara düşen sadece benzin zamlandıkça mazota, sonra da LPG’ye yönelmek..
Neyse, nazar değmeden, tadını çıkaralım şu indirimlerin…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder