DOSAB, termik santral ve atılacak iki adım...

Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde (DOSAB) özellikle tekstil boyahaneleri buhar ihtiyacının karşılanması amacıyla kömürle çalışan bir termik santral kurulması planlanmıştı. Fakat hem Bursa kamuoyunun yoğun tepkisi, hem de firmaların buhar ihtiyacını doğalgazlı kazanlarla zaten karşılıyor olmaları yüzünden bu santral  yapma işinden vazgeçilmişti.  

Ne varki, geçtiğimiz günlerde Bursa 3. İdare Mahkemesi, bazı sivil toplum örgütlerinin “ÇED Olumlu Raporu”na karşı açtıkları davayı oy çoğunuğu ile reddetti ve kafalar yeniden karıştı.

Şimdi,

DOSAB yönetimi iptal edildiği açıklanan Termik Santral projesinini yeniden ısıtmak mı istiyor?

DOSAB avukatının Termik Santral yapımından gazgeçildiğinden haberi yok mu? Niye hala ÇED raporuydu, imzaydı,  bu işle uğraşıyor?

Bursa 3. İdare Mahkemesi Bursa kamuoyunun en hassas olduğu böyle bir konuda neden boşa düşen bir karar veriyor? Zira, şimdi vazgeçilen bir santral için ÇED raporunu aklasan ne işe yarayacak, aklamasan ne  olacak...

Termik Santralı yapacak olan, oradaki firmalardı.  Yani patronlar.  Geçtiğimiz yıl bu konuda toplantılar yapıldı, tartışıldı, görüşüldü ve santral yapımından vazgeçildiği açıklandı.

Gazeteci olarak ben de bunları izledim, yazdım haber olarak. Bölgenin önde gelen işadamları ile röportajlar yaptım.

Vazgeçmelerinin nedenlerinden birisi elbette yaratacağı hava ve çevre  kirliliğiydi.  Sonuçta bu insanlar da Bursa’da, hatta DOSAB’da yaşıyor, orada nefes alıyor. 

Buhar maliyetlerinde hafif bir indirim olacak diye herhalde sabah akşam zehir  solumak istemezlerdi!

Ayrıca adamlar hesabını kitabını yapmış bunun. Diyorlar ki, bundan faydalanacak 60 fabrikanda şu anda doğalgaz yakılarak buhar elde ediliyor.  Herkes kazan dönüşümlerini yapmış, sistem tıkır tıkır işliyor. 

Kömür santralı demek, milyonlarca dolarlık yeni yatırım demek...

DOSAB içinde fabrikalara tek tek uzanacak buhar hattı şebekesi yapımı demek...

Her gün kömür yüklü yüzlerce TIR’ın bölge içine girmesi, çıkması demek... Bölge içi trafiğin yoğunluğunu göz önüne alırsak, bu bile tek başına büyük bir kaygı.

Ve sonuçta adamların işi orada. Hayatlarının büyük bölümü o bölgede geçiyor. Oranın havasını soluyorlar.  Sadece kendileri değil, aileleri, en yakınları vs.

Ve en sonunda da Bursa kamuoyu, sırf termik santral nedeniyle, Bursa tekstilinin merkezi saylan bu gözde sanayi bölgesindeki  işadamlarına “Para kazanacağız diye Bursa’yı zehirleyen”, paragöz insanlar olarak,  negatif bakıyor olacak...

Kanser olan, akçiğer ve solunum yolu hastalığına yakalanan her Bursalı DOSAB’a beddualar okuyacak...

Neyse ki, DOSAB yönetimi büyük bir duyarlılık gösterdi ve kömürle çalışan bir termik santral yapma işinden vazgeçtiler.

Hatta, öğreniyoruz ki, termik santral yapmak üzere tahsis edilen arsaya depolar vs. yapılıyormuş.

DOSAB Termik Santralına Hayır Platormu, önceki gün Atatürk Caddesi’nde, Atatürk anıtı önünde termik mahkemenin kararını protesto  ettiler, sloganlar, dövizlerle...

Platformun avukatının da, mahkeme kararı için yemyiz başvurusunda bulunduğunu öğrendik.

Aynı gün DOSAB’ın en etkili isimlerinden Ertuğrul Kaplan’a sordum, “Hayırdır, neler oluyor..” minvalinde.  
Ertuğrul bey, termik santral defterini kapadıklarını vurguladı ve “Milyonda bir bile ihtimal vermiyorum. Kapandı o iş” dedi.

DOSAB yönetimi santraldan vazgeçerek Bursa insanın yanında olduğunu açıkladı.

Ne var ki, bu mahkeme kararı ile kafalar karşıştı.

Vatandaş, ÇED Raporu’nun 7 yıl geçerliliği olmasına bakarak, “Peki yarın DOSAB yönetimi değişir ve santralı yapacağım diye tutturursa ne olacak? Santralın yapılmayacağının garantisi yok” diye kaygılanıyor.

DOSAB YÖNETİMİNE ÇAĞRI...

Şimdi buradan, Ersan bey (Özsoy) başkanlığındaki DOSAB  yönetimine seslenmek istiyorum:

Termik santral  projesinden vazgeçerek Bursa’ya büyük bir iyilik ettiniz. Ancak son mahkeme kararı da gösterdi ki, iki adım daha atmanız gerekiyor. 

Birisi şu: Lütfen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurup “ÇED Başvuru”nuzu geri çekin.

Diğeri de şu: Lütfen Termik Santral konusunda EPDK’ya yaptığınız “Lisans” başvurunuzu  geri  çekin...

Bunları da Bursa’ya açıklayın...

Hem siz vazgeçtiğiniz bir proje için tökmet altında kalıp beddua almayın, hem de Bursamızda vatandaşın kafası rahatlasın, kaygıları sona ersin...

Hava kirliliğinde zaten yığınla sorun var; bir de bunlara yersiz korkular eklenmesin!

İyi haftalar...