23 Ocak 2013 Çarşamba

Ekonomi kritik süreçte…



Hükümet ekonomide “gaza basmak” adına oldukça kritik bir süreci başlatmaya hazırlanıyor. Kamu projelerinde Hazine garantilerinin olağanüstü yaygınlaştırılması, tüketimi körüklemek için de “türev ürünleri”… ABD’yi çökerten bu “türev” balonları ile hepimiz gömgöğ zengin olacağız!

Ankara’nın siyasi kulislerinde partiler ve liderlerin siyasi polemikleri üzerine bir gündem sürüp gidiyor. “Erdoğan şöyle dedi, Kılıçdaroğlu böyle dedi” kabilinden medya üzerinden akan gündemi bir yana bırakırsak, ülkenin ekonomisini/ve de bana kalırsa kaderini çok etkileyecek birkaç gelişme var.

Dikkatinizi çekmek istediğim şey, hükümetin TBMM’den çıkarmak istediği yasa tasarıları…

Hazine garantilerinin yaygınlaştırılması: Hükümet seçim öncesinde Kanal İstanbul başta olmak üzere büyük ölçekli işler vaat etti. Ancak ülkenin iç tasarrufları ile bu büyük projelerin tamamlanması hayal gibi… Seçimin ardından yıllar geçmesine rağmen çıt çıkmaması da bunun kanıtı. En son 3. Boğaz Köprüsü ihalesine bile kimse girmek istememişti. Çünkü hükümet, ihaleyi kazanacak firmaların yabancı kredi kullanmasında hazine garantisine soğuk bakıyordu. Ancak şimdi plak galiba tersine döndü. Anlaşıldı ki, kamuoyuna açıklanan büyük projeler, 2023’e yönelik hedefler, hayal olacak. Hükümet şimdi özellikle kamusal projelerde hazine garantisini yaygınlaştırmayı planlıyor. Yasa tasarısı meclisten geçip yasalaşırsa otoyol inşaatlarından, hastane inşaatlarına kadar pek çok projede yabancı kredi için hazine garantörlüğü şakır şakır devreye girecek.

Aslına bakılırsa, hazine garantisi dış finansmanda, kredi verenleri rahatlatan ve finansmanı kolaylaştıran bir yöntem olarak önemli bir işlevi yerine getiriyor. Hazine garantisi sağlanan projeler finansman sıkıntısı çekmiyor, yerli yabancı bankalar istenen krediyi veriyorlar.

Geçmişte pek çok projede hazine garantisi sağlandı; firmalar krediyi aldı, kullandı, geri de ödedi, pek sıkıntı olmadı. Ancak bazı kamu kuruluşları (özellikle belediyeler) hazine garantisi ile aldıkları kredileri geri ödemedi ve hazineye adeta borç taktılar.

Sonuçta hazine garantisi demek, krediyi alan firma parayı geri ödemezse, bu para devletin kasasından ödenecek, demektir.

Bu yüzden, bu işte sınırlar ve ölçüler önemli…

Hükümetin yaklaşık 150 milyar dolarlık bir hazine garantisi sağlamayı planladığı konuşuluyor.

Mevcut rakamın 8,5 milyar dolar civarında olduğunu hatırlarsak, önümüzdeki dönemde hazinenin ne tür bir yükümlülükle karşı karşıya geleceğini tahmin etmek zor değil.

Bunun anlamı şu: Türkiye önümüzdeki dönemde dış borçlanmayı (tabii özel sektör eliyle) artırmak için Hazine’yi yoğun bir şekilde devreye sokacak. Bu, bir yandan yabancı finans kuruluşlarını rahatlatacak, diğer yandan da özel sektörde bazı “uyanık” firmalara işi hazineye yıkma olanağı verecek!

Türev ürünleri: Siz eğer kendi tasarruflarınızla, paranızla, kazancınızla bir şeyler yapmaktan umudu bir kere kesmişseniz, eninde sonunda yolunuz bu “türev” ürünlerine dayanacaktır. Zira dünya finans sihirbazlarının buldukları en mucizevî şeylerden birisi “türev ürünleri”…

Bu “türev” araçlarının en önemli özelliği şu: siz çalışıp, ter dökerek elde etmediğiniz bir şeyi alır, kullanırsınız… Yani bir tür “saadet zinciri” yaratırsınız.

Diyelim ki bir bankaya gidersiniz, krediyi çeker TOKİ’den ev alırsınız. Sonra o evi (ipotekli satış belgesini) bir başka bankaya göstererek kredi alır onunla da bir otomobil alırsınız, sonra tutar otomobili bir başka bankaya gösterir bir arsa alırsınız, arsayı ipotek ettirip başka bir gayrimenkul alırsınız vs. vs. Görünürde müthiş zengin olursunuz; eviniz, arabanız, arsanız,  dükkanınız olur. Ancak hiçbiri henüz sizin değildir, hepsi ipoteklidir. Siz eğer çarkı aksatmadan çevirebilirseniz sorun yoktur. Ama diyelim ki halkalardan birisi koparsa her şeyini kaybettin demektir!

Bu türev piyasası, ABD’deki son meşhur finans krizinin ana aktörüydü. Finans dünyası diyelim 1 trilyon dolarla 10 trilyon dolarlık sanal zenginlik yaratmıştı. Sonra, konut alanların borçlarını zamanında ödeyememesinden doğan aksaklıklar (mortgage) bütün saadet zincirinin kopmasına yol açmıştı.

Anlaşılan hükümet piyasada biriken konut stokunu eritmek, otomobilde vs. tüketimi artırmak için türev araçlarına yüklenme gibi bir maceraya hazırlanıyor.
Sözün özür, ekonomide kritik bir sürecin arefesindeyiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder