7 Haziran’a günler kala siyasiler nihayet ekonomiyi fark
etti! Partiler ekonomiye sarılınca siyasi iktidar, oyuncağı elinden alınmış
çocuklara döndü… Seçimi “ekonomi” ile sayesinde kazanan AKP, “ekonomi” yüzünden hızla oy kaybetmeye başladı.
Peki muhalefet, alternatif bir ekonomi programı oluşturup, vatandaşın
şikayet ettiği kötü gidişi tersine çevirebilir mi? Göreceğiz.
En azından söylemde, muhalefeti ilk kez bu kadar doğru minvalde görüyorum.
Dostlarım, her şeyin başı ekonomi
diye düşündüğüm için bugünlerde çok umutluyum. Zira partiler “laiklik”,
“başörtüsü”, “bölücülük” gibi ezberletilmiş klişeleri aşıp ilk kez
vatandaşa çıplak elle dokunabilecekleri bir mekanizmayı keşfettiler: Ekonomi…
Önce AKP hükümetlerinin 13 yıllık ekonomi karnesini hatırlayalım.
Ekonomide 2001 krizinden çıkış olarak oluşturulan Kemal Derviş’in
IMF ve Dünya Bankası destekli programının, Ecevit'in koalisyon hükümetiyle
başarılı olamayacağı anlaşıldıktan sonra dizayn edilen AKP ve kurulan
hükümetler, “yapısal reform” adı altında ipleri tamamen uluslararası
finans kuruluşlarına teslim etti ve batının
“reçeteleri”nde ne varsa eksiksiz, tavizsiz ve istikrar içinde
uyguladı.
Uluslararası konjonktürün yaver gitmesi, ucuz dolar finansmanları ile bir
yandan kamuda fabrika, arazi, dağ, taş, dere ne varsa yerli yabancı firmalara
“özelleştirildi”, bir yandan da kamusal, devletin bütçesinden yapılan projeler
özel sektörün hazine garantili dış borçlandırılmasıyla, şıkır şıkır, hiç para
sıkıntısı olmadan dış krediyle halledildi. Duble yollar, köprü ve tünel,
havaalanı, hızlı trenler vs. böyle halledildi. Eskiden bütçeyle onlarca yıl alan büyük
projeler, dış krediyle birkaç yılda yapıldı.
Bu “görkemli başarı” ve hızlı büyüme aslında 2009 krizi ile fiilen sona
erdi. Ondan sonra büyüme “patinaja” tutuldu. 2008 yılındaki 10.400
dolar olan kişi başı geliri bir türlü aşamadık, hatta dolardaki artışla bu
8 bin doların altına düştü.
İthalata, yabancı para girişine dayalı (ben buna cari açık ekonomisi
diyorum) ekonomi son 5-6 yıldır yerinde sayıyor. İşsiz sayısı artıyor. Ücretler
açlık sınırının bile altında olmasına rağmen firmalar, yurtdışı rekabette
zorlanıyor.
Uzatmayalım, ekonomi gerçekten bir tıkanma noktasında.
Şimdi bu durum, bir yüksek devalüasyon ve durgunlukla keskin bir krize
gider, peş peşe şirket kapamalar başlarsa, yine IMF reçeteleri dayatılacak
önümüze.
2001’deki gibi krizden çıkışı yine bu çevreler belirleyecek.
Muhtemelen
misyonunu tamamlayan AKP devre dışı bırakılıp yeni bir iktidar partisi dizayn edilecek, neoliberal politikalara devam edilecek.
Bu da, bugün şikayet ettiğimiz işsizlik, düşük ücret, adaletsizlik, hukuksuzluk,
polis şiddeti, doğanın talanının vs. daha bir boyutlanması anlamına gelecek.
Ve AKP’yi mumla arayacağız!
Neyse, şimdilik bu noktada değiliz.
Ama tek seçenek bu değil…
Diğer seçenek, Yunanistan, İspanya, Portekiz, Fransa gibi
ülkelerde denenen sol-sosyal demokrat programdır.
Bunun ipuçlarını CHP’nin seçim bildirgesinde görebiliyoruz. Kılıçdaroğlu
meydanlarda “Adalet” diyor, “İnsanca hakça bir düzen” diyor,
“Haramilerin saltanatını yıkacağım” diyor, asgari ücreti artıracağını,
aç açık kimse kalmayacağını söylüyor.
Bunların tamamı, 13 yıldır bozulan gelir dağılımını biraz düzeltmeyi
hedefleyen, bir anlamda “yeniden bölüşüm” hedefli…
Yani yoksullar lehine.
Ama program son dönemin efsane kitabı Piketty’nin “Kapital”indeki derinlikten yoksun…
Ama program son dönemin efsane kitabı Piketty’nin “Kapital”indeki derinlikten yoksun…
Örneğin “kaynak nerde?” diye sorulduğunda “Yoksullara vereceğim parayı, zenginlerin
vergisini artırarak elde edeceğim” diyemiyor…
Ayrıca sürpriz “Merkez Türkiye” projesi de, AKP’nin “Kanal
İstanbul” tipi projelerini andırdı. “Merkez Türkiye” sahiden
Anadolu’nun üretim ve lojistik merkezi olmasını mı istiyor, yoksa yeni rant
alanları ile yabancı sermayeye göz mü kırpıyor zamanla göreceğiz. Bunu, sol-sosyal demokrat alternatif olmak iddiasında bir ikircim olarak not edebiliriz.
Hoş, yıllık 1 milyon Euro ve üzerinde kazananlardan yüzde 75 vergi alıp
halkın eğitim ve sağlığına harcayacağım diye oy alan F. Hollande’ın Fransa’da
sözünde duramayıp, şimdiden üçüncü parti durumuna düşüp madara olduğunu da gördük.
En son İtalya’nın
“teknik” başbakanı bu yıl çalışanlar aleyhine bozulan dengeyi düzeltmek
adına “Çalışanlara her ay 80 Euro vergi indirimi” yapılacağını
açıklamıştı. Demek ki sosyal
devletçi politikalar için mücadele sürüyor.
Demem o ki, neoliberal sisteme memleket ve sürdürülebilir büyüme yararına, halkçı bir alternatif
hazırlayabilmek çok zor bir iş…
Şu günlerde Syriza’nın Yunanistan’da dış borç
taksiti ödemesi için yeni borç kağıtları imzalamak zorunda kalmasını
izliyoruz. Sonuçta bir çıkar ve güç savaşı sürüyor.
MHP gibi, ekonomi ile bir arada anılmayan bir parti de ilk kez bu kadar
ekonomi vurgusu yaptı. Programında halktan, çalışandan, emekliden, esnaftan
yana vaatler açıkladı.
Seçim öncesi neoliberal gidişe en okkalı tokat, sol tandanslı HDP’den geldi. Tabi CHP nasıl Piketty’nin “Kapital”ine
selam gönderiyorsa, HDP de Marx’in “Kapital”ine doğru kaymış.
Ama sorun yok… Kapital olsun da çamurdan olsun!
Yeter ki, ülke gerçeklerine uygun, üretimi, adaleti, insanca yaşamı,
emeğin ve toprağın, ülkenin değerlerine sahip çıkan programlar olsun.
İŞTE MUHALEFETİN
EKONOMİ VAADLERİ:
CHP
·
“Asgari ücret ve
en düşük emekli maaşı 1500 TL’ye çıkacak.
·
Emeklilere, her iki dini bayramda, birer maaş ikramiye verilecek Maaşlar gıda
fiyat artışına ve refah payı artışına bağlı olarak yükselecek. Bakıma muhtaç emekliler
ve yakınlarının sağlık, barınma ve beslenme ihtiyaçları karşılanacak. Emekliler arasındaki eşitsizlik giderecek, yaşa takılanların sorunları çözülecek, muayene
ve katılım payı kalkacak, çalışan emeklilerden kesilen sosyal güvenlik destek
primi kalkacak.
·
Hanelere, 360 TL'ye kadar kira ve fatura desteği sağlanacak.
·
Mevcut sosyal destekler iki katına çıkacak, yardım çeşitleri artacak, 5
milyon yurttaş yardım kapsamına alınacak, hiçbir hanenin geliri 720 TL'nin
altında olmayacak, 16, 7 milyon kişi ve 3.75 haneye sosyal destek sağlanacak.
·
Yoksul yetişkinlere 240 TL'ye kadar muhtaçlık desteği, engellilere 400-600
TL, kadınlara 400 TL kreş desteği gelecek.
·
3,2 milyon yurttaş ücretsiz Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınacak.
·
Askerdeki gençlere, 360 TL destek, yaşlılara üç ayda bir 900 TL yaşlılık
desteği verilecek.
·
Çocuk destekleri gebelikle birlikte başlayacak, aile sigortası ödemeleri
kadınların hesabına yatırılacak,
·
Esnafın kira, araç gideri gibi
işyeri masrafları vergiden düşürülecek,
prim borcu olan esnaf da sağlık hizmetlerinden yararlanacak, Esnaf
Bakanlığı kurulacak.
·
Çiftçi traktöre mazotu 1,5 liradan alacak.
·
Taşeron işçilerin tamamı (kamudaki) kadroya alınacak.
·
Evi olmayanlara, ev sahibi olmak için aylık 277 TL kredi desteği verilecek.”
MHP
-
“700 bin yeni istihdam sağlayacağız. Kişi başına milli gelir 13.3 bin liraya
ulaşacak.
-
Hedef 2019-2023 yıllarını kapsayan ikinci iktidar döneminde Türkiye'nin küresel
ölçekte söz sahibi olmasıdır.
- Kadın, engelli, yaşlı ve çocuklara yönelik
şiddet olaylarında zamanaşımı kaldırılacak. Harç, mahkeme masrafları
alınmayacak.
-Rüşvetçi, soygunculardan hesap sorulacaktır.
Yolsuzluktan suçlu görülen kişilerin servetleri zamanaşımı gözetilmeksin el
konulması hukuken sağlanacaktır.
- 2016-2019 döneminde yüzde 5.2 büyüme
sağlayacağız.
- Kişibaşına düşen milli geliri 13 bin dolara
çıkaracağız.
- Borçluluk ve fakirliği azaltacak politikalar
uygulayacağız.
- Sürdürülebilir bir büyüme ortamını tesis
edeceğiz
- Fiyat istikrarını sağlayacağız
- Ar-Ge'nin payını artıracağız
- Asgari ücretlilere 100 TL şehir içi ulaşım
desteği vereceğiz
- Emekliye her yıl mart ve eylül ayında birer
asgari ücret destek vereceğiz
- Çalışmayan ev hanımlarına mesleki beceri kazandıracağız
- Emeklilikte yaşa ve prim gün sayısına
takılanların mağduriyetlerini gidereceğiz
- Evlenecek ihtiyacı olan gençlere kamu
bankaları aracılığıyla 10 bin TL tutarlı 2 yıl vadeli faizsiz kredi imkanı
getireceğiz
- Kamu arazilerini yoksul vatandaşlarımıza
tahsis edeceğiz
- Sosyal hizmet ve yardımlarda hak arama
imkanı getirilecek
- Muhtaç ailelere, harcama kartı "Hilal
Kart" verilecek.
- Kadın istihdamını yaygınlaştıracağız,
kadınlara doğum için doğum borçlanma hakkını getireceğiz.
- Aile birliğinin korunması amacıyla çalışan
eşlerin aynı il içinde görev yapmalarını tesis edeceğiz. Girişimci kadınlara
yüzde 50'si hibe olmak üzere destek vereceğiz.
- Şiddete maruz kalan kadınlara adli yardım
desteği sağlayacağız ve zaman aşımı mahkeme harç ve masraflarından muaf
tutacağız.
- Evi olmayan muhtaç ailelere 200 lira kira
yardımı yapacağız
-Kamuda
çalışan taşeron işçileri kadroya geçireceğiz.”
HDP
·
“Her eve ayda 10 metreküp su, ayda 180kW/h
elektrik ücretsiz verilecek, ısınma desteği sağlanacak. Mülkü olmayan
kiracılara 250 TL kira desteği verilecek.
·
18 yaşına kadar çocuk ve gençlere, engellilere ve
emeklilere toplu taşıma ücretsiz olacak. Kamusal toplu taşıma, ülke genelinde
kâr amacı gütmeyecek, Hizmetler merkezi bütçe tarafından finanse edilecek.
Tüketim kotalarının üzerindeki kullanımlar ücretlendirilecek. Maliyetler vergi
sistemindeki düzenlemelerle, toplumun üst sınıflarından yapılacak kaynak
transferi ile sağlanacak.
·
Kredi kartı borçları, borçlular lehine
yapılandırılacak. Kredi kartı faiz oranları düşürülecek.
·
Güvenceli yaşamın finansmanı vergi adaletinden
geçer. Artan oranlı gelir vergisi tarifesi yeniden düzenlenecek. Az kazanandan
az, çok kazanandan çok vergi alınacak. Dolaylı vergilerin (ÖTV, KDV, ÖİV) vergi
gelirleri içindeki payı düşürülerek emekçilerin üzerindeki vergi yükü
azaltılacak.
·
Köy/kır/kent kooperatifleri ve işçi/emekçi
özyönetiminde işletmeler ile dayanışma ekonomisi desteklenerek, kamu destekli
bir toplumsal sektör geliştirilecek. Yerel yönetimler tarafından oluşturulacak
işletmelerin “özyönetime” dayalı kooperatifler biçiminde örgütlenmesi
sağlanacak.
·
Kamu ihaleleri toplumsal denetime açılacak.
·
Kadın istihdamının artırılması için gerekli
düzenlemeler yapılacak.
·
İşyerinde güvenli yaşam tesis edilecek. Sendikal
örgütlenme hakkı güvence altına alınacak, bütün işyerlerinde uygulanacak.
·
İşçilerin ve sendikaların denetiminde, iş
cinayetlerine son verilecek.
·
Kökeni, dili, dini, inancı, cinsiyeti, bedensel, zihinsel
ve ruhsal sağlık durumu, yaşı, cinsel yönelimi, bedensel özellikleri ne olursa
olsun hiçbir yurttaş evsiz, aç, bakıma muhtaç bırakılmayacak.
·
Sosyal güvenlik sigortası olmayan yurttaş
kalmayacak. İşsiz, yaşlı, engelli, eşinden ayrılmış/kaybetmiş, yetim, öksüz, iş
kazası geçirmiş, bakıma ve korunmaya muhtaç her yurttaş sosyal güvenlik sistemi
dahilinde tanımlanacak.
·
Tüm yurttaşların eşit, parasız sağlık
hizmetlerinden yararlanması sağlanacak.
·
Asgari ücret 1800 lira olacak, asgari ücretten
vergi alınmayacak.
·
Özelleştirmeler durdurulacak, işçilerin ve
sendikaların üretim üzerinde söz hakkı sağlanacak.
·
Para politikalarımızın önceliği, istihdam
artışını hedefleyen emekten yana bir ekonominin inşası olacak.
·
Savunma/güvenlik harcamaları azaltılacak ve etkin
bir biçimde halkın denetimine tabi tutulacak. Savunma Sanayi Fonu bütçeye
katılarak denetime açık hale getirilecek. Örtülü ödenek kaldırılacak.
·
Yerel yönetimlere aktarılan kaynaklar
artırılacak.
·
Esnafların vergi yükü azaltacağız. Borçlarını
esnaflarımız lehine yapılandıracağız. Şehir merkezlerine yeni AVM ruhsatı
vermeyeceğiz. .
·
HDP, tarımı yeniden ayağa kaldıracak, geçimlik
tarımı destekleyerek Türkiye’nin yeniden tarımda kendisine yeterli hale
gelmesini sağlayacak. Türkiye halklarına yeterli, sağlıklı gıdanın sağlanması
ekonominin en önemli öncelikleri arasında yer alacak.
·
Köyler canlı birer yaşam ve üretim merkezi haline
getirilecek.
·
Kooperatifler Yasası geçimlik tarımdan yana
olacak biçimde yeniden düzenlenecek.
·
Tarım işçilerinin tamamı iş yasası ve sosyal
güvence kapsamına alınacak.
·
Küçük çiftçiler için üretim girdilerinden
kullandıkları mazottan ve gübreden vergi alınmayacak.
·
Su ve elektrik küçük çiftçilere ücretsiz
verilecek. Üretici küçük köylülerin elektrik borçları silinecek.
·
Hayvan yetiştiricilerinin ücretsiz yem alanı olan
mera, otlak ve yaylaklar koruma altına alınacak, yeniden ortak varlık olarak
köylere verilecek.
·
Sağlıklı gıda haktır. GDO yasaklanacak.
·
Tarım toprakları korunacak, amaç dışı
kullanılamayacak, kirletilemeyecek.
·
Mayınlı araziler temizlenerek geçimlik tarıma
açılacak. Uygun hazine arazileri de topraksız köylülere geçimlik tarım amacıyla
dağıtılacak.
·
Tarım ve orman arazilerinin korunması,
geliştirilmesi, kentli nüfusun da hem üretici hem tüketici olabileceği şekilde bu
alanların yurttaşlar yararına sunulması yönünde politikalar üretilecek.
·
Hayvancılık desteklenecek ve halkımızın doğal et
ve süt ürünlerini tüketmeleri için imkân sağlanacak.
·
Her türlü tarımsal sulama ağları eşit ve adil bir
şekilde kırsal alanlarda yaşayan tüm yurttaşların hizmetine sunulacak.
·
Her yurttaşın doğduğu yerde doyması
perspektifinden hareketle mevsimlik tarım işçiliğini doğuran nedenler ortadan
kaldırılacak.
·
2B tarım arazilerinin ranta açılma sürecine son
verilecek, 2B tarım arazilerinin geçimlik tarım amaçlı kullanılması temin
edilecek.
·
Kentlerde deniz ve demiryolu ağırlıklı toplu
taşıma yatırımları yapılacak. Bireysel taşıt yerine toplu taşıma kullanımı
teşvik edilecek. Çalışanlara, öğrencilere, emeklilere toplu taşıma ücretsiz
olacak.
·
Köy-kent ulaşım entegrasyonu sağlanarak köyler
yaşanabilir kılınacak, kentlere yığılma önlenecek.
·
Kentler kadın, engelli, çocuk ve yaşlıların
ihtiyaçlarına duyarlı olarak planlanacak.
·
Sermaye birikimi için yapılan HES, termik,
nükleer vb. enerji projelerine, ekolojik yıkıma yol açan maden işletmeciliğine,
endüstriyel atık ve kirlilik sonucunda yaşam alanlarının tahribine yol açan
uygulamalara son verilecek.
·
Kenti yağmalayan kentsel dönüşüm projeleri;
tarihi, kültürel varlıkların ve ortak yaşam alanlarının gaspı; sermayenin tüm
yıkıcı kır ve kent politikaları aracılığıyla su, atık su ve katı atık gibi
çevresel hizmetlerin özelleştirilmesi ve piyasalaştırılması önlenecek.
·
Tarım alanlarının, ormanların ve meraların
endüstriyel tarımda ve sermaye projelerinde kullanılmasına izin verilmeyecek,
ülkenin bütün bölgelerinde süren ve ekolojik dengenin yıkımına yol açan
projeler iptal edilecek. Bu projeler için tahrip edilen orman alanları yapılaşmaya
açılmayacak.
·
Enerjinin yerel halkın ihtiyacı için, yerinde
üretilmesi sağlanacak ve bu amaçlı projeler desteklenecek, yenilenebilir
enerjiye öncelik verilecek. .
·
Nükleere izin verilmeyecek.
·
Su kullanım hakkı anlaşmaları iptal edilecek.
·
Emek, sermayenin baskılarına karşı korunacak.
İnsanca yaşanacak, emekliliğe yansıyacak adil bir ücret sistemi getirilecek,
mevcut esnek ve güvencesiz çalışma biçimlerine son verilecek.
·
Sigortasız ve sendikasız çalıştırma önlenecek,
kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınacak.
·
Taşeronluk sistemi kademeli olarak ortadan
kaldırılacak. İlk etapta kamuda taşeron çalışanlar kadrolu çalışan haline
getirilecek. Taşeron çalışılan döneme ait kıdem tazminatları ödenecek. Özel
sektörde asıl işveren, alt işverenlerle birlikte çalışana karşı eşit ve aynı
derecede sorumlu olacak. Özel istihdam büroları, kiralık işçi uygulamaları
ortadan kaldırılacak.
·
Ev işçileri 4857 sayılı İş Kanunu ve 6331 sayılı
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamına alınacak. 10 günden az çalışanlara
yapılan ayrımcılığa son verilerek, ev işçisi bir gün bile çalışsa sigorta hakkı
tanınacak.
·
Kriz bahanesiyle işten çıkarmalara son verilecek.
·
İşe iade davasını kazanan işçilerin derhal işe
başlatılmasını zorunlu kılan yasal düzenleme yapılacak, sendika barajı
kaldırılacak.
·
İşçilerin, kamu çalışanlarının ve çalışmayla
ilişkili olan herkesin (işsizlerin, emeklilerin, öğrencilerin, çiftçilerin, ev
eksenli çalışanların, ücretli-ücretsiz ev işçilerinin) grevli ve topu
sözleşmeli sendikal örgütlenme hakları güvence altına alınacak.
·
Hükümetin grev erteleme yetkisi kaldırılacak,
“milli güvenlik ve genel sağlık”‘ gibi bahanelerle grev ertelemenin yolu
kapatılacak.
·
Lokavt anayasal ve yasal bir düzenleme olmaktan
çıkarılacak.
·
Sendika içi demokrasiyi, şeffaflığı, denetimi
sağlayacak düzenlemeler yapılacak.
·
Sendikalar, devletin ve hükümetin müdahalelerine
ve vesayetine karşı korunacak.
·
Profesyonel sendikacıların maaşları ortalama
vasıflı işçi maaşını geçmeyecek. Seçilen yöneticiler geri çağrılabilecek.
·
Sosyal yardımlar bütçe içerisinden belirlenecek.
GSYH’nin %1,4’üne tekabül eden sosyal yardımların oranı AB standardı üzerine,
%3’e yükseltilecek.
·
Mahalle kreşleri desteklenecek, yerel yönetimler
tarafından her mahallede ücretsiz kreş ve yuva açılması sağlanacak.
·
Engelleri Kaldırma Bakanlığı kurularak, engelli
yurttaşlarımızın toplumsal yaşama katılımı önündeki her türlü engel
kaldırılacak. Bu bakanlık, engelli örgütlerinden oluşacak bir konseyin
önerileri doğrultusunda çalışacak.
·
Tüm toplu taşıma araçları engellilerin
kullanımına uygun hale getirilecek ve engelliler için ücretsiz yapılacak.
·
Bakıma ihtiyaç duyan kişilerin evlerine ayda iki
defa temizlik hizmeti götürülecek."