Bursa’da iş dünyasının çatı kuruluşu kabul edilen BTSO’daki “suskunluk”, “sinmişlik hali” gerçekten dikkat çekici. 2017’nin son meclis toplantısı, tek bir üyenin dahi kalkıp kürsüde tek kelime söylemediği bir meclis toplantısı olarak herhalde tarihe geçmiştir!
Üstelik bu meclis toplantısı, odada en fazla tartışma yapılan, görüş öneri dile getirilen, eleştiri yapılan bütçe görüşmelerinin yapıldığı yıllık meclis toplantısıydı...
Ekonomi gazetecisi olarak BTSO meclis toplantılarını izlemek, bizim rutin işlerimizden birisi
oldu ve 1984’den beri bu toplantıları izlemeye çalıştım. Rahmetli Mümin Gençoğlu’nun Meclis Başkanı olduğu günleri hatırlıyorum da... BTSO meclisi gerçekten fıkır fıkırdı. Odada
uzun yıllar başkanlığı rahmetli Ali
Osman Sönmez yaptı. İstisnasız her seçimi kazandı, rakipsizdi. Adam aynı
zamanda Bursa’nın en zengin insanı durumundaydı ve Bursa’nın girişinde “Bursa’ya Hoş Geldiniz-Ali Osman Sönmez” levhalarını
asılı olduğu dönemden söz ediyoruz.
Cavit
Çağlar’ın mecliste hep etkili bir ekibi olurdu, ama Cavit beyin
meclis toplantılarında pek polemiklere katıldığını hatırlamıyorum.
O zaman sanayi deyince tekstilciler ön plandaydı; devir
Özal’ın tekstili “ihracata dönük
sanayileşmenin” lokomotifi olarak
değerlendirip, desteklediği yıllardı.
Yıllar itibariyle, Yıldırım Tütüncüoğlu Çiftiği bölgesindeki
40 bin civarında “dokuma tezgahı”na
sahip 18-20 bin “dokumacı esnaf”tan
bir bölümü işini büyütüp DOSAB gibi
yerlere fabrika kuracak; sanayici olacaktı. Pek çok işyeri de kapanıp,
tekstilde dokumacılığın yerini yeni makineler ve fabrikalar alacaktı.
Arkasından “dokumacı/tekstilci”
dönüşümünün yerini “Karoserci, parçacı”ların
“otomotiv yan sanayicisi”ne dönüşümü
aldı. Yine firmaların sayısal olarak büyük çoğunluğu iflas edip kapandı.
Özellikle 1990’larda “yabancı evlilik”
adı altında çokuluslu markaların kontrolüne giren firmalar hızlı bir büyüme
sürecine girerken, küçüklere ve yabancı ortak istemeyenlere yolun sonu
görünmüştü.
İşte bütün bu süreçler hep BTSO meclisindeki tartışmalara yansıyordu.
Kent ekonomisinin, ticaretin, üretimin nabzı orada atardı.
Eleştiriler, öneriler gırla giderdi...
Kent ekonomisinin, ticaretin, üretimin nabzı orada atardı.
Eleştiriler, öneriler gırla giderdi...
En çok tartışma yaşanan toplantılar da kuşkusuz bütçe
görüşmelerinin yapıldığı toplantılar olurdu. Mesela fiyatların BTSO tarafından
belirlendiği iş kolları vardı... Özellikle Kapalıçarşı civarındaki işyerlerinde.
Üyelerin kimisi Kapalıçarşı yanındaki oda binalarının kiralarından şikayet eder, kimisi personel maaşlarına yapılacak zammı eleştirir, kimisi tahsil edilememiş aidat alacaklarını gündeme getirir, “Biz aidatını ödeyenler, enayimiyiz” derdi!
Üyelerin kimisi Kapalıçarşı yanındaki oda binalarının kiralarından şikayet eder, kimisi personel maaşlarına yapılacak zammı eleştirir, kimisi tahsil edilememiş aidat alacaklarını gündeme getirir, “Biz aidatını ödeyenler, enayimiyiz” derdi!
Bazen tartışma o kadar “çok sesli” olmaya başlardı ki, kimse kimseyi dinlemez hale gelince başkan Ali Osman Sönmez, ön sırada
oturduğu yerden ayağa kalkar, geriye doğru döner, “Zır zır etmeyin, kesin sesinizi” diye azarlamak durumunda kalırdı
ve sahiden salon bir anda susardı.
Tabi ardından Celal
Sönmez dönemi başladı, sanayiin yapısı dolayısıyla da meclisin üye yapısı
değişti. Meclislerde hararet düşmüştü belki ama tartışmasız pek meclis
toplantısı da olmadı.
Belki en önemli geleneklerden birisi de bütün bu
tartışmalı toplantılardan sonra mutlaka meclis üyelerine yemek verilirdi. Tabi
bu meclis yemeklerinin en çoşkulusu
da bütçenin görüşüldüğü Aralık ayı meclis toplantısı olurdu. Hatırlarım, fabrikanın stresinden uzaklaşan üyeler birlikte yer içer, canlı müzikle hoş bir gece geçirirdi.
26 Aralık 2017 Salı akşamı meclis toplantısını izlerken, işte mazide kalmış bu meclisler geldi aklıma.
Aysa 2018’e
merhaba derken, Remzi Topuk
başkanlığında toplanan oda meclisinde, Remzi beyin dışında sadece BTSO Başkanı İbrahim Burkay kürsüye
çıkıp konuştu.
Peki bu “suskunluk”
hali, “Herşey harika, kimsenin diyeceği
laf yok” diye yorumlanabilir mi? Öyle olsa alkışlayanları, bravo seslerini falan duymamız gerekmezmiydi?
Ben hiç o kanıda değilim. Zira, “çekinme”, “yılma” gibi bir kaygının hakim olduğu izlenimine kapıldım.
Bu ruh hali, “Konuşsan ne olacak ya” dan
tutun da, yönetime en yakın isimlerin kendi işleri ve piyasanın gidişatı ile
ilgili, ikili sohbetlerde dile getirdiği derin kaygılara kadar türlü türlü...
Bunlar içten içe derin bir hoşnutsuzluk, tepki, şikayet halleri.
Bunlar içten içe derin bir hoşnutsuzluk, tepki, şikayet halleri.
Koltukların yarıdan fazlasının boş olduğu gözlenen
mecliste, Başkan Burkay, başkanlık
yaptığı son 4 yılda odanın geldiği yeri anlattı. Oda bütçesinin 27 milyon
liradan 48,5 milyon liraya geldiğini,
üye sayısının da 39 bini aştığını anlattı. Burkay, yurt dışı fuar
katılımı, yabancı alım heyetlerinin daveti konularındaki çalışmalarını anlatırken,
TEKNOSAB’ın dörtte birinde altyapı
inşaatı başladığını, ayrıca KOBİ OSB
için de şimdiye kadar bin 113 firmadan talep topladıklarını anlattı.
Sanayici şimdi, ucuz sanayi arsası ve TOKİ'nin yapacağı ucuz fabrika binaları talebini dillendiriyor.
Sanayici şimdi, ucuz sanayi arsası ve TOKİ'nin yapacağı ucuz fabrika binaları talebini dillendiriyor.
Toplantıda, odanın 48,5 milyon liralık bütçesi kabul
edildi, itiraz olmadı.
Yeni bütçe ile oda çalışanlarının ücretlerine yüzde 4 ve
3 olarak iki aşamada artış yapılacak.
BTSO gelirlerinin
yaklaşık 13 bin lirası faiz, 13,6 milyon lirası yıllık aidat, 14,4 milyon lirası da munzam aidatlardan oluşacak.
BTSO’da rakamlar artarken; neşe, heyecan, dayanışma yerlerde.
2018'e girerken yüzler pek gülmüyor; ama konuşmalarda yeni yılın bu yıldan çok daha iyi geçeceği söyleniyor...
Sözlere mi inansam, gözlere mi inansam bilemiyorum...
2018'e girerken yüzler pek gülmüyor; ama konuşmalarda yeni yılın bu yıldan çok daha iyi geçeceği söyleniyor...
Sözlere mi inansam, gözlere mi inansam bilemiyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder