14 yaşında bir çocuğun milyonlarca insana gözyaşı döktüreceğini, memleketin her bir köşesinde en az bir milyon insanı sokağa çıkaracağını hiç düşünebilir miydiniz?
Ama oldu ve Berkin Elvan hepimizi ağlattı. Uğur Mumcu cinayeti gibi kalabalık cenaze törenlerini hatırlarım. Ama ilk kez “vicdani” kaygıların bu kadar kabardığına tanıklık ettiğimizi söyleyebilirim.
Sevgili okurum, hayat sürprizlerle dolu. Ama her zaman hoş sürprizler olmuyor. Berkin Elvan’ın polisin gaz bombası ile başından ağır yaralanıp komalık olduğunu gazetelerde okuduktan sonra, İstanbul’da yaşayan tanıdıklardan, Elvan ailesinin bizim köylü olduğunu öğrenmiştim.
Tokat’ta Almus ilçesine bağlı Ataköy… Köyümüze bağlı Katranlık mahallesinde “Çıtlağın Rıza” diye bilinen birisinin torunuymuş. Berkin’in babası Sami Elvan, çok küçük yaşlardayken, 70’lerin başında, baba Rıza’nın peşinde, geçim gayesiyle köyü terk edip İstanbul’a taşınmışlar.
Sami Elvan sanırım benden birkaç yaş küçük. Galiba hiç karşılaşmadık. İstanbul’da tekstil işyerlerinde çalışan, Okmeydanı’nda işçi semtinde yaşayan bir dar gelirli. Eşi de temizlik vs. gündelik işlerde çalışıp çocuklarına bakan birisi ve bunlar aile olarak, o yoksulluğa rağmen son derece onurlu insanlar. Şundan anlayın ki, Berkin komalık olduğu sıra baba Sami’nin de ciddi sağlık sorunları varmış. Çalıştığı işten çıkarılmış. Ev kira… Çevreden para toplayıp yardım etme taleplerinin hepsini geri çevirmişler…
İki kız çocuğun yanında tek erkek çocuk Berkin, 9 aydır nerdeyse onları her gün ölüp ölüp diriltmiş… Bir umutla beklemişler.
İnsan seline dönüşen cenaze törenine katılan bir meslektaşım “Herkes ağlıyor” demişti....
Hadi ben köylüsüyüm, ağlarım…
Peki bunca insanı ağlatan şey neydi?
O gün ağlayanların binde birisi bile şahsen Berkin'i görmüş değildir...
Peki niye ağladılar o zaman?
Çok açık ki, o gün insanlar, Berkin’in resmine bakınca, yaşadıklarını öğrenince orada kendilerini gördüler!.. Hani Çorumlu Ethem Sarısülük’ün anasının, Hatay’a gidip daha önceden hiç tanımadığı Ali İsmail’in cenaze töreninde ağıtlar yakması gibi…
Düşünsenize, Berkin’i bir polis öldürüyor. Herhangi birisi değil. Canımızı emanet ettiğimiz birisi… Ortada bir ceset var, ama sorumluları ortada yok. Yargılanan yok, ceza yok… Cenaze töreninin ardından mahkemeye ifade veren 4 memur dalga geçer gibi “üç maymun”u oynuyor: “Görmedim, duymadım!”
Geziden bu yana bu sekizinci can… Kör, sağır, topal vs. olanları, kalpten gidenleri de saymıyoruz.
Tek birisinin katili bile yargılanmadı. Adaleti sağlamak yerine polis şiddetini tırmandıran bir idare, demek o kadar geniş bir mağdur kitlesi yaratmış ki… İnsanlar sokaklara çıkıyor, ağlıyor, bağırıyor.. Doğal olarak da tepki siyasi iktidara…
Ve daha halk Berkin’i toprağa verip evlerine dönmeden, gencecik bir delikanlı, Burak Can Karamanoğlu’nun kara haberi yayıldı. Karamanoğlu ailesi de Giresun’luymuş. Burak Can 22 yaşında askerliğini yaptığına göre, demek ki babası üniversite falan okutamamış. Fakirlikle boğuşan bir Anadolu insanı…
En az Sami kadar onurlu, dürüst bir baba…
Cumhurbaşkanı Gül, baba Sami’yi aramış. Buna sevinmiştim. Aktarılan kadarıyla şöyle bir diyalog yaşanmış:
A. Gül: “Geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Çok üzgünüm. Sami bey sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
S. Elvan: “Sayın cumhurbaşkanım, sizden tek isteğim, yavrumu vuranı bulmanız. Cezasını çekmesini istiyorum. O polisi isteseniz bugün bulabilirsiniz…”
Bu sözden sonra Gül, “Peki size iyi günler diliyorum” diyor ve telefon kapanıyor.
Cenaze resimleri gösteriliyor medyada: Bakın Berkin alevi, tabutunda karanfil var, sol örgüt pankartları, bunlar solcu, “onlar”…
“Burak Can’ın tabutu Türk bayrağına sarılı, o sünni, babası Ak Partili, “bizden”, katilleri “onlar”…
Bayrak konusunda bir bilgi: Berkin’in ailesi tabuta Türk bayrağı sarmak için karakolu aramış. Kendilerine “Berkin’in tabutuna bayrak sararsınız suç işlersiniz. Yargılanırsınız” denmiş ve vazgeçmişler.
Vatan ve insan sevgisini, vicdanını yitirmemiş herkes için Berkin de Burak Can da aynıdır!
Zaten babaları da birbirlerinin acılarını paylaşacak olgunluğa sahip olduklarını gösterdiler.
Burak’ın cesedi üzerinden halkı birbirine kışkırtma siyaseti girişimi şimdilik fiyasko.
Umarız halk bir daha eski tezgahlara gelmez…
İktidarın görevi hukuku işletmektir.
Berkin’in katilini koruyan gücün, Burak’ın katilini bulup yargılayacağını mı sanıyorsunuz?
Bekleyip göreceğiz
İyi pazarl
a
a
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder