Gelecek pazar sandık başına gidip oy kullanacağız.
Sandık bu sefer de toplumun “gazını alacak”…
Ama görünen o ki, “kazanma” oyununa sıkışan siyaset kurumu, bu haliyle ülke, halk yararına yeni bir şey üretmeyecek; sadece yönetimin nimetlerinden yararlanan insanlar değişecek!
Başkent gündemi siyaset ve 30 Mart seçimlerine o kadar odaklanmış ki, neredeyse başka şey düşünemiyorsunuz. Madem öyle, biz de bir grup gazeteci meslektaş Ankara’nın bazı ilçe ve köylerini dolaştık. Halkla, esnafla sohbet ettik.
Büyük yarış, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı tam 20 yıldır yaparak rekor kıran Melih Gökçek ile MHP kökeni CHP adayı Mansur Yavaş arasında.
Gökçek hem sıradışı propaganda taktikleri, hem belediye ve doğrudan başbakan desteğini arkasına alması nedeniyle hiç kolay lokma değil. Ancak bu sefer işi zor. Zaten geçmiş kampanyalar gibi iddialı, öne çıkan bir Gökçek profili yok... Daha ziyade, sayısı artırılan “yardım kolileri” ve kocaman Erdoğan’ın resminin yanına konulmuş küçük bir fotoğrafı ile Gökçek sanki Ankaralılara “Bana değil Erdoğan’a oy verin” der gibi!
Gökçek için AKP seçmeninin kafası hayli karışık. Konuştuğumuz pek çok AKP seçmeni, Gökçek’in “Erdoğan’a ihanet eden, komplo kuran paralel yapıyla flort ettiği”ni düşünüyor. “Cemaat” tabanından insanlar ise “AKP’ye oy vermeyeceğiz”de ısrarlı. Ele güne karşı, “Bunlar komplo, biz Erdoğan’a inanıyoruz” deseler de Başbakan ve bakanların yolsuzluk, rüşvet kasetleri pek çok seçmenin kafasını karıştırmış. Sohbetlerden bu anlaşılıyor. Bu durumda AKP adayı Gökçek’in eski oyları alması artık hayal gibi…
Gökçek’in rakibi CHP adayı Mansur Yavaş. Yavaş’ın arkasında bir tür “koalisyon” var. Buna “Gökçek’ten kurtulma ittifakı” desek yanlış olmaz… Zira Yavaş, MHP kökenli eski Beypazarı Belediye Başkanı. Yavaş’ın aday seçilmesi CHP’de hem örgüt hem de seçmende soru işareti…Özellikle kampanya sırasında yapılan “bozkurt işaretleri”, MHP tabanından insanların “CHP’ye değil Yavaş’a oy vereceğiz” vurgusu… Ama hem MHP tabanı, hem CHP seçmeni, hem de CHP solunda “bir ülkücüye nasıl oy veririm”ci kesimlerin Mansur’a oy vermek için geçerli nedenleri var: Gökçek’ten kurtulma…Bu koalisyona ANAP-DYP çevresini temsil eden DP de il, ilçe yöneticileri ile birlikte törenle katıldı. Ayrıca Yavaş’ın “Ankaralı” olması, Beypazarı ilçesindeki başarıları, sakin üslubu ve “halk adamı” görüntüsü olumlu puanlar alıyor. Bu yüzden seçimin favorisinin Mansur Yavaş olduğunu düşünüyorum.
Evet 30 Mart’ta muhtemelen başkenti yönetecek kişi değişecek…
İyi de bu vatandaş için ne anlama geliyor?
İlçe ve köylerde dolaşırken şunu farkettim ki, aslında halkın gerçek gündemi kimin belediye başkanı olacağı falan değil!
Bakarmısınız?
Yolsuzluk, rüşvet kasetleri AKP tabanında kafaları karıştırmış.
Yolsuzluk, rüşvet kasetleri AKP tabanında kafaları karıştırmış.
“Bunlar asılsız, komplo” diye sahiden inanana rastlamadım...
“Evet bunlar hırsız. Ama başkası gelse çalmayacak mı?” “Hepsi hırsız”, “Öncekiler de çalıyordu” diyor vatandaş!
“Çalıyorlar ama memlekette yok yok. Paran varsa her şeye sahipsin” yaklaşımı, AKP seçmeninin büyük ölçüde siyasi tercihini koruyacağını gösteriyor.
Yani “sıfırlanan” sadece odalar dolusu para balyaları değil..Siyasete güven de “sıfırlanmış”…
İşin tuhaf yanı, partilerin halkı anlama gibi bir derdi yok!
İşte size birkaç gözlem:
- Altındağ ilçesi başkentin yoksul ve gecekondusu en fazla bölgesi. Son yıllarda hızla müteahhitler girmiş.Hasköy ve Gülpınar Mahallesi 5-7 katlı binalarla dolmuş. Binalar yeni, ama kentsel ve sosyal donatı alanlarından yoksun. Park vs. bile yok. Sorunlara rağmen semt halkı apartman dairesi sahibi olmaktan memnun, kendini “zenginlemiş” hissediyor. Bunların AKP’li başkan V. Tiryaki döneminde olması yüzünden Tiryaki’ye sempati duyuyor.
- Altındağ’da evsizlerin yerleştirildiği belediyeye ait binalarda bin civarında insan yaşıyor. CHP ekibini,“AKP kolilerle geliyor. Altın dağıtıyorlar, altın…Siz elinizde bir kağıtla mı geliyorsunuz?” diye çıkışarak karşıladılar! “Gece saat 10’dan sonra belediyeye ait Ford Transit araçla gelen yardım kolilerinden” bir paket alabilmek için AKP’ye oy vereceklerine dair yemin billah ediyorlarmış. Bu insanların dünyasında milliyetçilik, Atatürkçülük, laiklik, demokrasi, şeriat vs. yok…
- Bala’nın bir köyündeyiz. Yaşlı bir karı koca, oğullarından gelen parayla geçiniyor. “Adettir, gidip bir oy atarız. Belediye kömür veriyor. Sayesinde ısınıyoruz oğlum.. Oyu başkana atarız herhalde” diyor.
- Ayaş’ta belediye başkanı CHP’li olunca, bu ilçenin AKP’li belediyelerle bir farkı var mı diye merakla dolaştım. İnanın bir fark göremedim!… Sadece “altyapı sorunluydu, o halloldu” dendi.
- Nallıhan-Çayırhan yöresinde, linyit ocakları ve termik santralda işçi sayısı 5 binden, sadece bin kişiye düşmüş. Santralı Ciner Grubu aldıktan sonra taşeronlaşma olmuş, işçilerin maaşı asgari ücret düzeyine gerilemiş. Esnaf sinek avlıyor. Bölgede işsizlik ve göç artmış. Bir umutla “Beypazarlı, hemşehrimiz Mansur Yavaş’a vereceğiz oyları” diyorlar.
İyi pazarlar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder