15 Ağustos 2012 Çarşamba

Heron'lar yaşmımıza giriyor!


Fransızca yayımlanan haftalık Courrier Internationale dergisinin geçen haftaki sayısında oldukça ayrıntılı bir insansız hava araçları dosyası yayımlandı. 

Biz bu araçları sınır bölgesinde terörist avında kullanılan “gizli askeri gözetleme aracı” olarak algıladık. Anlıyorum ki, böyle tanımak teknolojiye büyük haksızlık… Bunlar irili ufaklı, birçok kullanım amacı olan;  sivil, gündelik yaşamın bir parçası olmaya aday araçlar.
Dergide  “Dronlarla (insansız hava aracı) yaşamak” başlıklı dosya, bu araçları teknolojik gelişmenin bir yüzü olarak ele alıyor.
Dosyaya göre, insansız gözetleme araçları, “model uçak” çalışmaları sırasında geliştirildi. 1990’lıllardan itibaren, bu araçlar şehirleri ve sınırları gözlemekte askeri amaçlı olarak kullanılmaya başlandı.
Ama dronlar, askeri çevrelerle sınırlı kalmamış ve hemen büyük çiftlik sahiplerinin dikkatini çekmiş. Çiftlik sahipleri, anlaşılan geniş araziler üzerindeki hayvan sürülerini ve ekili araziyi, oturdukları yerden bu araçlarla takip etmeye başlamışlar.
Şakası yok, ucu bucağı görünmeyen çok büyük araziler söz konusu.
Örneğin, Avustralya’da yaşayan bir arkadaşa, koyunları sormuştum. Avustralya dünyanın koyun cenneti. Bir çobanın binlerce koyunu nasıl güttüğünü merak ediyordum. Arkadaş, arazinin genelde telle çevrili olması nedeniyle sorun olmadığını söylemiş, helikoptere binip kayıp koyun veya sığır aradıklarını  anlatmıştı!
Demek ki artık buralarda helikopter kiralamaya gerek yok. Kaldır bu aleti, üzerindeki kamera ve uzaktan kontrol sistemi ile istediğin yerde hayvan ara. Üstelik koltuğunda oturarak…
Sıkı durun: bu iş o kadar yaygınlaşmış ki, Kuzey Amerika’da insansız hava aracı üreten tam 69 firma var ve bunlar toplam 146 ayrı tipte araç üretiyor. Venezüela’da Hugo Chavez de kurmuş bir drone fabrikası!
Sivil kullanımın hızla yaygınlaşması üzerine, Federal Sivil Havacılık Ajansı (FAA) kurulmuş. Araç sahiplerinin üye olduğu FAA’nın 20 bin civarında üyesi var. 2015 yılında ABD’de sivil amaçlı 30 bin insansız hava aracı olacağı tahmin ediliyor. FAA, drone sahibi olmanın kurallarını belirlemiş. Örneğin, kişilerin özel hayatını dikizlemek suç kapsamında…
Yüksek çözünürlü kameralar bulunan araçlar bir çok alanda müthiş kolaylık sağlıyormuş. Yöneticisi olduğunuz apartmanın çevresinde ne olduğunu izlemek mi istiyorsunuz? Ya da kentin trafik sorumlusu musunuz? İkide bir helikoptere atlayıp dolaşmanıza gerek yok. Asgari bir milyon dolarlık helikopterle yapacağınız işi, 50 bin dolarlık cihazla yapabiliyorsunuz. Üstelik odanızdan çıkmadan. Tabi fiyatlar da anlaşılan hızla düşüyor. Öyle ki,  bir grosmarkete gidip,300 dolar vererek kendi kendine yap (DİY)  türü bir paket alıp, içindekileri kurup küçük bir insansız gözetleme aracı edinebilirsiniz.
Amerika’da bu iş 12 milyar dolarlık bir sektör haline gelmiş.
Tabi bizde, teknolojik bir buluş mu var, hemen askeri amaçlı kullanmak gelir akla… Çok ihtiyacımız var, her yeri gözetlemeye, uçan kuşu takip etmeye, dağı taşı taramaya! Hatta bize öyle gözetlemek, kamera ile izlemek de yetmez…
İsteriz ki hemen üzerine bombaları, füzeleri yükleyelim, anında ortalığı yaksın yıksın!
Nitekim, bizde insansız hava araçlarını “terörle mücadele” adıyla duyduk. Büyük paralarla Amerika’dan siparişle araçlar geldi. Fiyatları 5-15 milyon dolar olarak açıklandı.
Teröristlerin her attığı adım gözetlenecek, kaçacak delik bulamayacaklar, hepsi imha edilecekti!
Ama küçük bir sorun vardı, bu “Predetor”ların kullanımı Israil ve Pentagon’un kontrolündeydi. Beyaz Saray yönetiminden, “Irak’ta kullanılan  predetörlerin İncirlik Hava Üssü'ne kaydırılmasını” talep ettik.
Derken TAİ, ithal parçalarla yerli insansız gözetleme aracı “ANKA”yı çıkardı.
ANKA, boru değil “yerli heron”. 17 metre kanat açıklığı, 8 metre uzunluk,
24 saat uçuş kapasitesi,  jet yakıtlı dizel motor, yüksek çözünürlükte kamera, mesafe ölçer sabit veya hareketli hedef takip, havada veri kayıt ve aktarımı, uyudu haberleşmesi, komuta kontrol paneli…
Ama bununla yetinemezdik, ANKA’nın silahlandırılması karalaştırıldı,  silah entegre edilmesi için motor gücü geliştiriyor.
Ama ben bunlarla ilgilenmiyorum. Boş iş, diye düşünüyorum. Teröristlere madara olanlar bile çıktı. (http://www.youtube.com/watch?v=lHnRv9vvV3Q)
Şimdi bir internet sitesinde (DİY) olarak yaklaşık 800 liradan satılmaya başlanmış.
Tarlada, fabrikada, köyde, şehirde, sokakta…
Dört gözle beklediğim işte bu “drone”lu yaşam…
İyi pazarlar
.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder