19 Temmuz 2014, 22:29
Biraz önce girdiğim süpermarkette fiyatlara isyan etmesem bu yazı olmayacaktı… Ramazanda iğneden ipliğe zam yaparak, vatandaşın iftar sofrasına göz dikip, sonra da “Mübarek Ramazan Ayı” ayı diye sahte Müslümanlık ve ibadet gösterisi yapan“abdestli kapitalistler”in adını anmayı da hiç düşünmüyordum…
Ama olmadı, yazmak zorunda kaldım.
Ama olmadı, yazmak zorunda kaldım.
Sevgili okurum, Müslümanların (bunu Sünniler olarak okuyun) bence en önemli aylarından birisi Ramazan ayıdır. İslam, insanları oruçla “nefsini terbiye etmeye”, açlık çeken insanların halinden anlamaya, yoksullara, açlara da yardım etmeye davet eder… Çocukken büyüklerimiz “İslamın 5 Şartı”nı ezberletirdi. Bunlardan birisi de “Oruç tutmak”tı. Bu bir ibadettir ve bütün amacı “aç kalmak” falan değildir. Orada nefsine hakim olmayı, sabretmeyi, sofrasında yiyecek ekmek olmayanların halinden anlamayı, insanları eşit görüp, herkese adil bakmayı öğrenirsin…
İnsanların üç kuruş için birbirini boğazladığı, “para yapma”nın her türlü değerden önde tutulduğu, sadece parası olanlara değer verilen bir dönemde oruç tutmak da, bana sorarsanız ibadetlerin en kralıdır… Bir bakıma iyi mümin olma için fırsattır.
Gel gelelim…
Dürüstçesi, Ramazan ayının epeydir hiç de bunlara hizmet etmediğini düşünüyorum. Çoğu insan Ramazan başladı mı alttan alta gerginlik yaşar. Samimi olalım. Oruç tutmadığı için dayak yiyen hatta saldırıya uğrayıp canını kaybeden insanların olduğu bir ülkedeyiz…
En yaygın gerginlik kaynağı şu soru: “Oruç tutuyor musun?” Hatta “Neden oruç tutmuyorsun?”…
Özellikle küçük kasabalarda, köylerde…
Kuşkusuz toplum zamanla bazı şeyleri aşıyor. Bu gerginliği örneğin 40-50 yıl önceki yoğunlukta yaşamıyoruz. Özellikle büyük şehirlerde bu oruç tuttun/tutmadın kavgası olağan bir şey değil.
Ancak gittikçe artan başka bir gerginlik var: Ramazan fırsatçılığı; zamlar….
Daha, Arife Günü tezgahtaki etiketler değişir…
İlk zamlı etiketi iftar sofrasının vazgeçilmesi sayılan hurmada görürsünüz…
- “Hayrola ne oldu da geçen hafta kilosu 10 liradan satılan hurma 30 liraya çıktı?
- Efendim malum, Ramazan geliyor…
- Nasıl yani? Ramazan gelince Hurma üretiminin maliyeti mi artıyor? Nakliyesine mi zam geldi?
- …. Abi bu hep böyle…Ramazan…”
Adam haklı… Her Ramazan ayında, aynı fırsatçılık!
Beyler, bayanlar, Temmuz ayının ikinci yarısındayız…
Bizim tarım, toprak ve güneş memleketimizde domatesin kilosu 3 lira. Patlıcan 2,5, elma, şeftali, biber vs. 4 lira, üzüm 5 lira… Patates zaten altın oldu, 3,5 liranın altına inmez…
Bir karpuz kesmek istediğinde 15 lirayı bayılacaksın…
Bir kilo kıymayı 26 liraya alıyordum, 32 liraya çıkmış.
Raflarda kilosu 16-18 liranın altında peynir bulamıyorum.
Fındık, ceviz türü şeylerin yanına yaklaşılmıyor. Kilosu 40-50 liranın üzerine çıkmış.
Sadece soframıza konulan şeyler mi…
Bu ay evin su faturası 100 lirayı buldu.
Aynı şeyleri tükettiğimiz halde Ramazanda daha fazla para ödemek zorunda kalıyoruz.
Yani bu Ramazan ayında da birileri bizi soyuyor!
Bu zamlar, şu sıcakta tarlada bahçede ter döken gariban insanlara gitse hiç gam yemeyeceğim…
Velhasıl memleketim insanı büyük bir inanç ve istekle oruç tutmaya çalışırken, birileri bunu paraya çevirmeye devam ediyor.
“Fırsat” nerede, "fırsatçılık" nerede…
Hani piyasada satışlar çoğalsın, AVM’ler parayı kırsın diye belediyeler, ticaret sanayi odaları vs. organizasyonlar yapıyor ya… Ankara’daki Shopping Fest, Bursa’da Alışveriş Şenliği vs. Bu tür şenlikleri organize edenleri, Ramazan fırsatçılarının yanına çırak vermek lazım diye düşünüyorum… Adamlar işin kompedanı…
Herkese, iftar sofralarındaki ekmeğe, alınterine, cebindeki üç kuruşa göz dikilmeden geçecek güzel Ramazanlar diliyorum…
İyi pazarlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder