2016 yılına kötü
başlayan, ancak özellikle Mart'tan itibaren çarklarını
hızlandıran otomotiv sektörü üretimde yılın ilk yarısını
yüzde 12 civarında artışla tamamladı.
Ancak üretim artışı
Temmuz ayında hız kesti. Otomobil üretimi Temmuz'da, 2015
Temmuz'una göre yüzde 11 artarken, toplam ana sanayi üretimi yüzde
2 daraldı.
Otomotiv ana sanayiinde 2015'in ilk 7 ayında 780 bin 320
olan toplam taşıt üretimi bu yıl yüzde 7 artışla 836 bin 820
adete yükseldi. Otomotiv üretimi son bir yıllık hesaplamada da
yüzde 10 artışla 1 milyon 415 bin 297 adete yükseldi. Üretim büyük ölçüde ihracata çalışırken, iç pazarda ithal otomobillerin payı yüzde 75'e yükseldi.
Ekohaber'in Otomotiv
Sanayii Derneği (OSD) verilerine dayanarak yaptığı hesaplamaya
göre, bu yılın Ocak-Temmuz dönemini kapsayan ilk 7 ayında
otomobil üretimi sektörün lokomotifi oldu ve üretim yüzde 12
artışla 510 bin 396'ya yükseldi.
İÇ PAZAR DARALDI,
FİRMALAR İHRACATA YÜKLENDİ
Türkiye'de otomotiv
sektöründe yılın ilk 7 ayında yaşanan en önemli gelişme, iç
pazarın daralmasına karşılık, ihracattaki artış oldu. İç
piyasada otomotiv pazarı Temmuz'da yüzde 31 azalarak satılan araç
sayısı 86,6 binden 59,5 bine düşerken, otomobil satışlar aynı
ayda yüzde 29 oranında düşerek 64,2 binden 45,5 bine geriledi.
Yılın ilk 7 ayında iç piyasada toplam araç satışı yüzde 6
düşüşle 510 bin 502 olurken, toplam otomobil satışı yüzde 2
düşüşle 384 bin 48 adet oldu.
İç piyasadaki daralma
ithal araçları da etkiledi ve toplam taşıt aracı ithalatı
Temmuz'da önceki yılın aynı ayına göre yüzde 27 oranında
düşerek 42 bin 436 olurken, otomobil ithalatı yüzde 23 düşerek
36 bin 155 adet oldu. Yılın ilk 7 ayında ise ithalat toplam taşıt
araçlarında yüzde 3 düşüşle 344 bin 524, otomobilde ise yüzde
2 düşüşle 286 bin 536 adet oldu.
Sektörde en pozitif
gelişme ise ihracatta yaşandı ve iç piyasa daralırken, Temmuz
ayında ihracat toplam taşıt araçlarında yüzde 16 artışla 85
bin 963, otomobilde ise yüzde 45 gibi büyük oranda artış ile 54
bin 173 adete tırmandı. İhracat yılın ilk 7 ayında toplam taşıt
araçlarında yüzde 14 artış ile 639 bin 848 adete yükselirken,
ihraç edilen otomobillerin sayısı yüzde 15 artışla 392 bin 926
oldu. İhracat, geriye doğru 12 ay hesabına göre de toplamda yüzde
17 artış ile 1 milyon 72 bin 51, otomobilde ise yüzde 15 artışla
656 bin 444 adet oldu.
Yılın ilk 7 ayında
ihracat fiyat bazında ise toplamda yüzde 10 artışla 13 milyar 678
bin dolar, otomobilse ise yüzde 3 artış ile 4 milyar 178 milyon
dolar oldu.
Otomotiv ana sanayi
kuruluşlarının Ocak-Temmuz ihracatları ise şöyle oldu (adet) :
OTOMOBİL
OYAK Renault : 159.162
FORD OTOSAN : 156.988
TOFAŞ : 155.537
HYUNDAİ ASSAN :
120.330
TOYOTA : 38.042
TÜRK TRAKTÖR :
8.241
M. BENZ TÜRK :
4.883
KARSAN : 1.654
HONDA TÜRKİYE :
1.152
MAN TÜRKİYE :
1.030
HATTAT TARIM :
629
OTOKAR : 453
TEMSA GLOBAL :
359
A.I.O.S. : 258
TOPLAM : 648.718
Satılan her 100 otomobilden 75'i ithal
Otomotivde en çok
dikkat çeken gelişmelerinden birisi bu yılın ilk 7 ayında ithal
araçların iç pazardaki ağırlığı oldu. Ocak-Temmuz döneminde
iç piyasadan satılan neredeyse her 100 otomobilden 3'ü ithal
otomobil oldu. Türkiye'de üretilen otomobillerin satışı, 7 ayda
100 bin 761'den 97 bin 512 adete gerilerken, ithal otomobil satışı
286 bin 536 oldu.
Bu sonuçlarla, Türkiye
pazarında ithal otomobillerin ağırlığı 2007'de yüzde 66 iken,
yüzde 75'e yükselmiş oldu.
İthalatın hafif
ticari araç pazarındaki ağırlığı ise daha düşük gerçekleşti
ve satılan her 100 araçtan 47'si ithal araçlardan oluştu. Pazarda
yılın ilk 7 ayında 113 bin 302 adet hafif ticari araç satılırken,
bunun 59,8 bini Türkiye'de üretilen, 53,4 bini de ithal araçlardan
oluştu.
Tükiye'de 2006'dan
2016'ya son 10 yılda iç pazarda ithal araçların payı ağır
ticari araçlarda yüzde 24'ten yüzde 34'e, kamyonda yüzde 25'den
yüzde 39'a tırmanırken, otobüslerde yüzde 27'de yüzde 9'a
geriledi.
Otomobil üretiminde
dikkat çeken en önemli şey, firmaların motor hacmi bin 600 cc'yi
aşan araçları artık neredeyse tamamen terk etmeleri oldu. Üretim
lideri OYAK Renault 6 ayda bin 600 cc ve üstü motor kategorisinde
sadece bin 459 olurken, 1300-1600 cc. araçların sayısı 111 bin
921, 1300 cc ve altındaki araç sayısı ise 67 bin 389 oldu.
Hyundai Assan ise bin
600 cc araç üretmezken, 120 bin 75 aracın 15 bin 137'inin motor
hacmi 1300-1600 cc oldu. Otomobillerin 104 bin 938 gibi büyük
bölümü ise 1300 cc ve altı oldu.
TOFAŞ ise 1300-1600 cc
arası sayısı 50 bin 280 otomobil üretirken, 1300 cc ve altı araç
sayısı 25 bin 396 adet oldu.
KAMYONET
FORD OTOSAN : 141.370
TOFAŞ : 106.283
KARSAN. : 1.524
OTOKAR : 294
TOPLAM : 250.794
TRAKTÖR
TÜRK TRAKTÖR : 27.170
HATTAT TARIM. : 2.809
TOPLAM : 29.979
MİNİBÜS
FORD OTOSAN : 18.041
KARSAN : 748
TOPLAM : 18.789
KAMYON
A.I.O.S. : 623
FORD OTOSAN : 2.517
M.BENZ TÜRK : 5.327
TOPLAM : 8.467
2015 yılının ilk
yarısında üretilen kamyon sayısı 35 bin 838 adet olmuştu. Bu
yıl kamyon üretimi neredeyse 5 kat düşmüş oldu.
OTOBÜS
M.BENZ TÜRK : 2.362
MAN TÜRKİYE. : 1.052
OTOKAR. : 273
TEMSA GLOBAL : 611
KARSAN : 20
A.I.O.S. : 621
TOPLAM. : 4.428
KAPASİTE KULLANIMI
Otomotiv ana sanayiinde
kapasite kullanımındaki en yüksek değişim kamyon üretiminde
yaşandı ve fabrikalar kamyon üretiminde sadece yüzde 36 kapasite
ile çalışabildi. Aynı şekilde midibüste ise kapasite
kullanımı sadece yüzde 33 oldu.
Bu iki kalemin dışında
ise kapasite kullanımın oldukça yüksek olması, fabrikaların iki
vardiya çalışmaları dikkat çekti. Kapasite kullanımı traktörde
yüzde 92, otomobil ve küçük araçlarda yüzde 85, otobüste yüzde
82 olurken, genel ortalama kapasite kullanımı yüzde 84 olarak
gerçekleşti.
İÇ PAZAR AĞUSTOS'TA DARALDI...
Otomotiv
Distribütörleri Derneği verilerine göre, geçtiğimiz Ağustos
ayında pazar otomobilde yüzde 12,59, hafif ticari araçlarda yüzde
15,58 oranında daraldı. Otomobil ve hafif ticari araç pazarı bu
yılın Ocak-Ağustos döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 5 azaldı. Daralma otomobil pazarında yüzde 3,5, hafif
ticari araç pazarında ise yüzde 9,8 oldu.
Türkiye
otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2016 yılı ilk sekiz
ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,02
azalarak 568.906 adet olarak gerçekleşti.
Bu
dönemde otomobil satışları yüzde 3,48 azalarak 438.025 adete
geriledi. Hafif ticari araç pazarı ise yüzde 9,83 oranında
azalarak 130.881 adete geriledi. Geçen yıl aynı dönemde 145.146
adet satış gerçekleşmişti.
İç
piyasa Ağustos ayını hayli düşük bir performansla tamamladı ve
Ağustos ayında otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2016
Ağustos'unda, 2015 Ağustos'una göre yüzde 13,4 azaldı, satışlar
82 bin 577'den 71 bin 556'ya geriledi.
2016
yılı Ağustos ayında otomobil satışları bir önceki yılın
aynı ayına göre yüzde 12,59 azaldı ve 53.977 adet oldu. Hafif
ticari araç pazarı ise yüzde 15,58 daraldı ve 17.579 adet olarak
gerçekleşti.
EN
ÇOK SATILAN OTOMOBİLLER 1600 cc VE ALTI...
2016
yılı Ağustos sonu itibari ile 1600 cc altındaki otomobil
satışlarında yüzde 3,04, 1600-2000 cc aralığında motor hacmine
sahip otomobil satışlarında yüzde 9,01 ve 2000 cc üstü
otomobillerde yüzde 30,87 azalış görüldü. Böylece piyasada en
çok motor hacmi 1600 cc ve altı araçların satıldığı ortaya
çıktı.
DİZEL,
OTOMOTİK ŞANSIZMAN...
2016
yılı ilk sekiz ayında 36 adet elektrikli otomobil satışı
gerçekleşirken 2016 yılı Ağustos sonunda otomobil pazarında
ortalama emisyon değerlerine göre en yüksek paya yüzde 46,28
oranıyla 100-120 gr/km arasındaki otomobiller 202.729 adet ile
sahip oldu. 2016 yılı Ağustos sonunda dizel otomobil satışlarının
payı yüzde 62,27’ye ve otomatik şanzımanlı otomobillerin payı
yüzde 57,21’e yükseldi. 2016 yılı Ağustos sonu otomobil pazarı
segmentinin yüzde 81,59’unu yine vergi oranları düşük olan A,
B ve C segmentlerinde yer alan araçlar oluşturdu. Segmentlere göre
değerlendirildiğinde, en yüksek satış adetine yüzde 49,43 pay
alan C (216.497 adet) segmenti ulaştı. Kasa tiplerine göre
değerlendirildiğinde ise en çok tercih edilen gövde tipi yine
“sedan” otomobiller (yüzde 48,61 pay, 212.942 adet) oldu. 2016
yılı Ağustos sonu Hafif Ticari Araç Pazarı gövde tipine göre
değerlendirildiğinde, en yüksek satış adetine yüzde 70,82 pay
ile “Van” (92.686 adet), ardından yüzde 11,87 pay ile
“Kamyonet” (15.540 adet), yüzde 9,14 pay ile “Minibüs”
(11.962 adet) ve yüzde 8,17 pay ile “Pick-up” (10.693 adet) yer
aldı.
Ayhan
Korgavuş (Ünver Group Yönetim Kurulu Başkanı)
“Global
anlamda yaşanan ekonomik sıkıntılar tüketici harcamalarına
ilişkin alışkanlıkları da değiştirebiliyor. Böyle durumlarda
otomotiv sektörü de gelişmeler de etkilenebiliyor. Son dönemde
Avrupa ve Amerika pazarında yaşanan olumlu gelişmelerin etkisiyle
piyasalarda canlanma gözleniyor. Bilhassa otomotiv sektöründe
gözlenen canlanma, yeni modellerin piyasaya sürülmesi ve bunun
öncesindeki hazırlıklar, hem üretime hem de ihracata olumlu yönde
yansıdı. Elbette bu olumlu havanın devam etmesini diliyoruz.
Sektörel
anlamda Avrupa pazarında yaşanan olumlu gelişmelerin etkisinin
Türk otomotiv ana ve bilhassa yan sanayiine de yansımış olması
memnuniyet verici bir gelişme.
Biz
de Ünver Group olarak ürünlerimizin yüzde 40’ını Avrupa
ülkelerine ihraç ederken, otomotiv sektöründe global tedarikçi
olma hedefi doğrultusunda faaliyetlerimize aralıksız devam ediyor
ve gerçekleştirdiğimiz yeni yatırımlarla da büyümemizi
sürdürüyoruz.
Ünver
Group olarak, Peugeot, Citroen, Volvo, Ford, Fiat, Volkswagen,
Ferrari, Porsche gibi ana sanayi üreticilerinin yanı sıra son
olarak dünyanın en prestijli otomobil markaları arasında yer alan
Aston Martin için radyatör ve hava hortumu üretmeye başlamamız
da, bizim için olduğu kadar Bursamız ve Türk otomotiv yan sanayii
için de önemli bir kıvanç vesilesidir.”
Mehmet
Demirci (MÜSİAD Bursa Şubesi
Otomotiv Sektör Kurulu Başkanı)
'İş
potansiyeli ülkemize kaydı'
-
Otomotiv sektöründe yılbaşından bu
yana başlayan hareketlilik ve üretim artışı, sorunlara rağmen
büyük aksaklık olmadan devam ediyor. Özetle, “Sektörümüze
yönelik risk asla söz konusu değil. Tam tersine yatırımlarımız
meyve vermeye başladı, artık vites büyütüyoruz”
açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
-
Bu değerlendirmelere katılıyoruz. Otomotiv sektörü olarak
yatırımların olumlu sonuçları alınıyor. Özellikle Çin in
piyasada bıraktığı olumsuz etkilerden dolayı (düşük kalitede
ürün ve tedarik süresinin uzunluğu vs.) Türkiye otomotiv sektörü
olarak avantajlı bir konuma geldiğini gözlemliyoruz. Avrupa
otomotiv yan sanayisi Uzakdoğu’nun acımasız rekabeti karşısında
güç kaybetti ve yan sanayi firmalarının çoğu bu rekabete
dayanmakta zorlandı, küçüldü, kapandı veya kısmen Avrupa’nın
doğusuna kaydı. Bu süreçte bazı firmaların da Türkiye’deki
iş birliği yaptığı firmalar ile birleşmesi veya ortaklıklar
kurması sayesinde belirli bir iş potansiyeli ülkemize kaydı.
Diğer
taraftan, otomotiv ana sanayimizin de son yıllarda Avrupa’da ve
dünyada tutulan modeller üretmeleri, ana sanayinin ihracatını
artırırken, yan sanayinin de üretim artışı sağlamasına ve
dolayısıyla yedek parça ihracatının da artmasına yardımcı
oldu. Bu sürecin sürekliliğinin sağlanmasının önemli olduğunu
değerlendiriyoruz.
-
Firma ya da otomotiv ve yan sanayi sektörü olarak son aylarda
yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?
-
Otomotiv sektörü olarak, son birkaç yıldır
artış eğiliminde olan otomotiv üretimi ve yedek parça üretiminin
devam edeceğini, bunlara paralel olarak da ihracattaki artışın
devamını öngörüyoruz. Önümüzdeki süreçte bu artışın
devam etmesi için BRIC ülkelerindeki otomotiv pazarının da göz
önüne alınması ve ileriye dönük işbirliği fırsatların
oluşturulması önem arz ediyor. Ayrıca ambargo sonrasında İran
pazarı da önemli bir fırsat oluşturuyor. Coğrafi ve kültürel
yakınlıkların kullanılarak, İran pazarına gerek ürün olarak
ve gerek se tasarım ve mühendislik hizmetleri olarak girişi
kolaylaştırıcı tedbirlerin alınması ve gerekirse teşvik
uygulamalarının yapılmasında yarar görüyoruz.
-
Özellikle 15 Temmuz girişimi sonrasında üretimde, iç ve dış
piyasada her herhangi bir sorun yaşadınız mı? Çözüm için
neler yaptınız? Yabancı ortaklar ve ya müşterilerle sorun
yaşadınız mı?
-
Firma olarak; 15 Temmuz 'hain FETÖ darbesi'nin etkisini hissetmedik,
diyebiliriz. Sadece dövizdeki dalgalanmadan kısmi
bir etkilenme oldu. Yurt içi ve yurt dışı firmalar ile
ilişkilerimiz aynen devam ediyor. Yabancı çözüm ortaklarımıza
ve iş yaptığımız firmalara 'hain FETÖ darbesi' hakkında
bilgilendirme yazıları, mesajlar ve e postala gönderdik.
Üretimimizin etkilenmeden devam ettiğini, ekonomimizin
etkilenmediğini ve ilişkilerimizin artarak devam edeceğini
bildiren görüşlerimizi paylaştık.
Otomotiv
sektör olarak, 'hain FETÖ darbesi'nin yol açtığı
geçici bir dalgalanma yaşadı. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız,
Başbakanımız, Hükümetimiz ve ekonomi yönetiminin dik duruşları
ve isabetli kararlar ile ekonomideki etkilenme en asgari düzeyde
kaldı. S&P’nin aceleci ve biraz da kasıtlı
değerlendirmesinin hiçbir etkisi olmadı. Bununla birlikte Fitch ve
Moody’s daha temkinli yaklaştı. Bu da ekonomimizin güçlendiğini
ve dönemsel bozucu etkilerden en az şekilde etkilendiğini
göstermektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder