Demirtaş
Organize Sanayi Bölgesi'nde (DOSAB) kömürle çalışacak termik
santral kurma projesi Bursa kamuoyunu en çok meşgul eden
konulardan birisi. Sivil toplum kuruluşları ve yöre halkı çevre
kirliliğine yol açacak bir termik santral kurulmasına tepki
gösterdi, açılan davalarda mahkemelerden “Yürütmeyi Durdurma”
kararları verildi. Ancak DOSAB yönetimi santraldan vazgeçmemiş, özellikle burada üretilecek buharı
kullanacak boyahanencilerden, sanayicilerden ses çıkmamıştı.
Geçtiğimiz hafta ilk defa boyahanecilerden “Termik santral iptal
edilsin” sesi yükseldi. Kömürle çalışacak Termik Santral'ın
elektrikten ziyade buhar üretmesi ve DOSAB'daki 60 boyahaneye daha
ucuz fiyattan satması düşünüyordu. Ekohaber olarak, özellikle
boyahanesi olan işadamlarının görüşüne başvurduk. Anlaşılan
artık onlar da santralı istemiyor, artık rantabl bir yatırım
olarak görmüyor. Konuyu ayrıntıyla konuştuğumuz Yedikardeşler
Tekstil'in sahibi Ali Yedikardeş ile yaptığımız söyleşi ile
bazı işadamlarının açıklamalarını sizlerle paylaşmak
istiyoruz. İşte DOSAB'lı işadamlarının “Termik Santraldan
vazgeçilsin” diye özetlenebilecek değerlendirmeleri.
DOSAB'da
uzun yıllar yönetimde yer alan Ali Yedikardeşler'e sorularımız
ve yanıtları şöyle:
- Ali bey, DOSAB'da kömürlü termik santral projesinin iptal edilmesini isteyen ilk sanayici siz oluyorsunuz. Nedenini açıklar mısınız?
- DOSAB'a karşı sorumluluğumuzu geçmişte ispatladık. Bundan sonra da sorumluluklarımızı yerine getirmeye devam etmek istiyoruz. Çünkü DOSAB'da yaşıyoruz. DOSAB'da kömürle çalışacak termik santralın yapılmaması gerekiyor. Bakın, DOSAB'daki termik santral projesi yaklaşık 120 milyon dolarlık bir proje. Bundan 60 tane sanayici istifade edecek. Burada kömüre dayalı olarak buhar elde edilecek. Üretilecek elektirik DOSAB'ın ihtiyacının yüzde birisi bile değildir. Asıl önemli olan bizim için buhar. Şimdi siz DOSAB'ı 120 milyon dolar borçlandıracaksınız, 60 tane boyahaneci istifade edecek. Önce bu olmaz, genele yayılması, herkesin istifade ettiği bir iş olması lazım. İkincisi, günlük 80 ila 100 TIR ile kömür girişi olacak bu termik santrala. Ve bunun bir de TIR'larla curuf çıkışı olacak. Bunlar ciddi trafik demek. DOSAB zaten mevcut trafiği kaldırmıyor. Ayrıca bu santral çok iyi yapılacak, en ileri teknoloji kullanılacak, Avrupa'da şehir kenarlarında var desek, çevreye hiç zarar vermeyeceğiz desek, de bunun garantisi nedir? Bu tez ne kadar güvenli, tartışılır. Bir de, bakın, DOSAB'da yollar dolmuş altyapı ile. Şimdi bir santral kurunca kalkacaksınız, fabrikaların önlerinden yeni bir buhar hattı geçireceksiniz. Fabrika fabrika geçirerek taşıyacaksınız. Bu boruları yeraltından geçiremezsin; yeraltı zaten bir sürü altyapı malzemesiyle dolmuş. O zaman ne olacak? Alın size yeni bir çevre kirliliği...
- DOSAB'da santral kurma fikri nasıl doğmuştu?
Ben
DOSAB'a 1989'da geldim. Yaklaşık 11 sene DOSAB'da yöneticilik
yaptım, başkanlık da yaptım. 2003'lerin sonlarında 'Elektrikler
kesiliyor, biz kendimiz bir santral kuralım' diye yola çıktık.
O zaman doğalgaz santralı kurmayı planlamıştık. Kojenerasyon
sistemi ile. Arkada TIR parkımız vardı, santralı oraya
yapalım, oradan işletelim, biz de sisteme dahil olalım, kendi
enerjimizi üretmiş, ucuz enerji kullanmış oluruz, dedik.
Çabalarımız oldu. Ben 8 yıl önce yönetimden çekildim, ondan
sonra hiç bir yönetim organında yer almadım. Zamanla santral
fikri doğalgazdan çıkıp, kömür santralına döndü. Mutasyona
uğradı yani... Santralda doğalgazdan kömüre dönüş olunca,
Bursa'da bazı sivil toplum örgütleri karşı çıktı. Ki, bana
göre de karşı çıkmakta haklılar. Çünkü, evet, çevreyi
kirletecek... Her ne kadar, DOSAB yönetimi ÇED Raporu almış olsa
dahi... Bir yerlere gelindi. Geçmiş yönetimler hukuki durumlar
nedeniyle de adım atamadılar. Ben burada üretilecek buharı
kullanacak 60 kişiden birisi olarak söylüyorum, bu proje kesinkes
rafa kaldırılmamalı, tamamen iptal edilmeli. İptal edilmesi
lazım. Alınan yerin de bir başka şekilde kulanılması lazım.
'KAZANLARI
YENİLEDİK, KÖMÜR İŞİ BİTTİ'
- Kömür santralı büyük ölçüde buhar için düşünülüyordu sanırım. Siz buhar ihtiyacını nasıl karşılıyorsunuz?
- Biz bütün boyahaneler, buhar için doğalgaz kullanıyoruz. 21 yıldır doğalgaz kullanıyoruz. Geçmiş dönemlerde doğalgaz kesintileri oluyordu, Türkiye'de gaz bitiyor, kıştır, yavaşlatın falan deniyordu. Telefonlar geliyordu, kapatın, durdurun, yaşadık bu olayları. Ama gelin görün ki, artık Türkiye doğalgazı bir iki yerden değil, 5 ayrı yerden tedarik ediyor. Enerji Bakanımız ne diyor. 'Son on yılda enerjiyi en yüksek fiyattan kullandık. Bundan sonraki yıllarda enerji maliyetleri düşecektir'... Biz de bunu görerek, ki nasıl olsa hepimizin doğalgaz kazanlarımız var, doğalgaz ile üretimlerimize devam etmemiz lazım. Zaten bu santral işinin uzamasından dolayı sanayicilerimizin birçoğu kazanlarını yenilediler. Sonuçta bir kazanı 20 yıl kullanamıyorsunuz, 10 yıl sonra patlama riski var, defo oluyor, kapasitesi yetmiyor vs. yenilemek durumundasınız. Bakıyorum, boyahaneci arkadaşlar yeni yeni kazanlar almaya başladılar. Bu ne demek oluyor? Artık bizim kömür işimiz fiilen bitmiştir. Kömür uzun yıllar önceydi, vazgeçildi artık.
- Elektrik üretimi?
- Taşıma suyla değirmen dönmez. Eğer enerji isteniyorsa, DOSAB isterse Türkiye'nin her tarafında kömürle çalışan elektrik santrallarını satın alabilir. Santralı kendisi de yapabilir. Nakil hatları ile elektriğin taşınmasında sorun yok. Artı, hakikaten boyahanelerde kömürden buhar elde etme işi elzemse, güzelse, bu iş yeni OSB'de yapılabilir. Tekstil Boyahaneleri OSB, Badırga'da yapılıyor, orada tesis edilebilir. Otoban yakın, nakliye ve trafik sorunu olmayabilir. Etrafında yerleşim da alanı yok. Belki liman olacak. Termik santral olacaksa oraya alınmasında yarar var. Orada boyahanecilik yapacak arkadaşlar, hatta dericiler bunu orada yapabilirler, diye düşünüyorum. Evet bir süre burdayız, ama boyahaneler taşınacağına göre, burada buhar için santral kurmanın gerekçesi de ortadan kalkıyor zaten. 2018'de yeni OSB hazırlanacakmış. Yavaş yavaş burda boyahaneci kalmayacak.
- DOSAB yönetimi ile bu konuda fikir birliğiniz var mı, görüştünüz mü?
- DOSAB yönetiminde son anlara geldik, yönetim yok gibi, geçici, yedeklerle idare ediliyor. Onlar tabi ne risk alırlar, ne yaparlar bir şey söyleyemem. Benim sanayici arkadaşlarımın bundan sonra gelecek yöneticileri uyarmaları, bunun iptali yönünde girişimde bulunmaları lazım. Mayıs'ta Genel Kurul var. Yeni yönetim gelecektir. Yaklaşık bir buçuk aylık bir süre var. Şimdiden hayırlı olsun diyorum. 27 senedir burda yaşıyorsak bir ağırlığımız olacaktır. Buraya yıllarca hizmet ettim, biz de burada yaşıyoruz. Abdullah Kurtoğlu abimiz vardı. 'Bak, evini değiştirirsin, ama işyerini değiştiremezsin' derdi. Komşuna kızar, evi satar, başka bir yerden ev alırsın, ama biz burada ne yapacağız. Bursa'dan gidemeyiz. Bu nedenle sorunları hep beraber çözmek zorundayız. Bakın, biz doğalgazla çalışan elektrik santralı düşündüğümüzde Demirtaş'ın nüfusu 10 bin bile değidi. Bir beldeydi. Yeşilşehir inşaat halindeydi. Şu anda Demirtaş'ın nüfusu 85 bin. Yeni inşaat şirketleri geldi, adam bin daire yapıyor. Bin daire demek 4 bin nüfus demek. Artı bin daire, 4 bin kişi daha... Önümüzdeki yıllarda nüfus 100 bini geçecek. Altyapıda büyük sorunlar çıkacak. Yeni gelecek yönetimlerin bunları görmesi ve çözmesi lazım.
- DOSAB'daki sanayiciler arasında santraldan vazgeçme fikri genel kabul görüyor mu?
- Tabi ki. Biz boyahaneci arkadaşlarımızla bu konuyu tartışıyoruz. Bu santraldan istifade edecek 60 kişiden en az 15-20 kişinin 'Bu santral yapılamaz, yapılmaması lazım' şeklinde görüşü vardır. Benim konuştuğum arkadalarım var. 'Ya, çok zararlı olacak. Bizim çoluk çocuğumuz var, burada yaşıyoruz' diyen sanayici arkadaşlarım var. Onlar da karşılar sonuçta. Sağduyulu boyahaneci arkadaşlarımız var.
'KİRLENİYOR,
ARTIK YETER'
- Tepkiye ve mahkeme kararlarına rağmen santralde ısrar eden bazı işadamları mı var?
- Galiba insanda yasağa karşı bir çekicilik var... Termik santral zararlı, yasak, olmasın falan deyince onu mutlaka yapmak isteyen de çıkabiliyor galiba. Tabi ki geçmiş dönemi sorgularsak, ısrar ettiler, boyahane sahibiydiler başkanlar ve yönetim kurulu üyeleri. İstifade edecektik santraldan maddi olarak. Ama ben Ali Yedikardeş olarak şunu söylüyorum. Bir tekstilci, bir boyahaneci olarak: Doğalgazdan enerji üretiyorum. Diyelim ki, doğalgaz yerine kömürden eneji üretti ve bana sattılar. Benim aylık, 10 bin lira istifadem oldu diyelim. Bu, yıllık 120 bin lira eder. Şimdi ben 120 bin liraya Bursa'yı kirletir miyim? Soluyacağım temiz havamı 120 bin liraya değişir miyim? Benim ailem, çoluk çocuğum, sülalem hepsi Bursa'da yaşıyor. Ben 1951'de doğdum. Bursa'nın nüfusu 50-60 bindi. Beşyol'dan aşağı tek bir tane evin olmadığı günü biliyorum. Tamam 3 milyon nüfus oldu, sanayi lazım... Ama artık kirleniyor. Biraz da biz kirletmeyelim artık, yeter! Tamam, 70 bin metreküplük arıtma tesisimiz var, en güzel arıtmayı biz yapıyoruz, altyapısı ile herşeyi ile en güzel OSB'ye sahibiz... Ama ayda şu kadar daha kazanacağız diye burayı kirletmeye değer mi arkadaş? Kendi kendime soruyorum. 'Biz bugün para kazanmıyor muyuz. Bu kömür santralı yokken biz para kazanmıyoruz mu?' Kazanıyoruz, çok şükür ya... O zaman ne gerek var kardeşim fazla tamaha. Ben bu duygularla dedim ki, artık bu santral olmasın.
- Bursa kamuoyundan, STK'lardan tepki vardı termik santrala, ama DOSAB'daki sanayicilerden destek bulamamıştı.
- Belki kamuoyuna bunları daha önceden açıklamam lazımdı. Aklın yolu birdir. Bana göre bu projenin kaldırılması lazım.
- Orhaneli Termik Santralı'nın çevreye zararı için defalarca haber yazdık. Sonuçta oraya desülfürizasyon tesisi kuruldu. Aradan yıllar geçti, zararı belki azalmış, ama o kadar...
- Tabi. Çevreye zarını sıfırlayamazsınız. Bir de coğrafi durum var. Devamlı kuzeyden rüzgar alıyoruz. Bursa bir çanak şeklinde. Rüzgar buradan alıyor bulutu Yıldırım, Gürsu yönüne götürüyor. Kuzeyden esiyor, tersine esmeyecek. Rüzgar bu tozu dumanı yılın en az 300 günü Bursa'ya doğru basacak. Bu şehre yazık değil mi? Çok atla deve değil. Sonuçta mecbur değiliz, zaten işleyen bir sistem var. Ha, doğalgaz olmaz, fabrikalar kapansın mI diyeceksin, o zaman kömür olabilir, ama bugün böyle bir şey sözkonusu değil. Vazgeçilebilir. Ayrıca elektriği başka yerlerde üretirsiniz, taşırsınız, sorun yok. Ancak buharı DOSAB'ın içinde bile biryerden bir yere taşınma işi sıkıntılıdır. Hesapları yapıldı, geçişler, boru çapları vs. Kirliliği de bıraktınız, günde 80-100 TIR daha nasıl girecek buraya? Bakın yollara, nasıl yoğun bir trafik var. Peki on sene sonra ne olacak? Kömürü trenle mi getireceksin? Tren yok. Sonuçta şu anda bizim elimizde temiz enerji var. Doğalgaz Rusya'dan, Azerbaycan'dan, İran'dan, Irak'tan geliyor. Büyük LNG istasyonları yapılıyor. Bütün dünya temiz enerji kullanacak, biz niye kömür kullanalım? İlla kömür santralı isteyen varsa, keşke Orhaneli Termik Santralı'nı satın alsalardı. Alabilirdik, işletebilirdik, yerinde işletme hakkı diye bir şey var. HES'ler var, RES'ler var. Benim çatımda güneş enerjisi var. Elektkriğimin bir kısmını burada üretiyorum. DOSAB'da ilk güneş enerjisi koyan benim. Çevreye duyarlılığımız var. Bursa'da boyahanelerin bacalarından bir gaz çıkar. Duman şeklinde. Duman önleyici cihazları ilk kez biz getirdik. Çevreyi kirletmemek için. 60 boyahanenin 20 tanesi hala takmadı. Çok büyük para değil. Bunları ihmal etmemek lazım.
- Buhar borularla dağıtılacaktı galiba.
- Tabi, doğalgazdan da buhar üretip satarsınız. Ama bunun taşıması da bir dert ve sanayicilerin zaten kurulu bir sistemi var. Herkes kendi buharını doğalgazdan üretiyor. Siz burada fabrika sabisiniz. Fabrikanızın önünden 6 metre yükseklikte devasa bir borunun geçmesini ister misiniz? Niye kirletiyorsun kardeşim. Niye önümü, görüşümü kapatıyorsun?
- Termik santral Genel Kurul'da gündeme gelecek mi?
'GENEL
KURUL'DA BU İŞİN BİTMESİ LAZIM'
- Genel Kurul'da mutlaka gündeme gelmesi ve bu işin orada sonuçlanması lazım. Mayıs ayındaki Genel Kurul'da artık bu işin tamamiyle bittiğinin açıklanması lazım. DOSAB mutlaka adayını çıkaracaktır. Sanayi bölgesini kucaklayacak, sivil toplum içinde birinci sıraya yükseltecek bir başkana, yönetime ihtiyaç var. DOSAB birkaç yıldır imaj kaybetti. Gelecek arkadaşların düşen bu çıtayı yükseklere taşıması lazım. Burada başta TOFAŞ olmak üzere çok büyük bir sanayi var. Buranın imajını yükseltecek bir arkadaşın gelmesi lazım. İçimizden gerçekten heyecanlı arkadaşlarımız da var. Genel Kurul'da santraldan vazgeçme kararı alınırsa, yeni yönetim de rahatlar.
Atilla
Parlamış (DOSAB Yüksek İstişare Kurulu Başkanı):
'Yönetimin
gündeminde santral yok artık'
“Kömürle
çalışacak termik santral konusu burada nerdeyse her toplantıda
tartışıldı. Gazetelerde ve içimizden muhalif sesler çıktı.
Açıkçası yönetimimizde de böyle ittifakla 'yapılsın'
kararı olmadı. Feridun Kahraman'ın idealiydi. Yani kömür
her an bulunabilir, ucuzdur, doğalgaza bağlı olmayız diyordu.
Hesaplar yapıldı, uygun fiyattı. Zarlarları da tartışıldı.
Trafiğinden tut da çıkaracağı bacagazı kirliliği falan. Ali
Yedikardeş haklı. Burda 25 bin nüfus vardı, 85 bin nüfuslu yer
oldu. Daha da büyüyecek. Osmangazi büyüyor. Yerleşme daha teşvik
ediliyor. İnsanlara zarar verme boyutu var. Evet kömür ucuz,
yerli, maliyeti düşürecektir. Şahsi kanaatim her maddi açıdan
fayda gibi, ama kanserojen etki varsa çocuklarımız evlatlarımız
bundan etkilenir, daha büyük zarar olabilir mi? Bu kadar detayına
indik mi? İnmedik. Sadece ekonomik tarafı gündeme geldik. Buhar
enerjisi ile şu kadar sürede işte 50 milyon dolar civarında
menfaat olacak dendi. Yukarıya, Cumhurbaşkanına kadar böyle
anlatıldı. Kömür ülkemizde var, maliyeti, ucuz olacak dendi ve
bir kömür furyası başladı. Sadece bizde değil bu. Şu anda
DOSAB yönetiminin gündeminde termik santral konusu yok. 5-6
toplantıdır, hiç konuşulmadı. Bazı arkadaşlarımız da aklı
selimle düşünüyor, sakıncaları konuşuluyor. Pek çok kişi,
yani ihtiyacı olanlar tevsiiler yaptı. Boş durmuyoruz. Biz
bacalarımızı değiştirdik. Dolayısıyla gündemde yok. Bundan
sonra termik santral gündeme gelirse, yukarıdan baskıyla gelir.
'Ne oldu, hadi yapın' denebilir. Bizim yönetimlerin gündemi bu
değil. Ayrıca boyahanelere yeni OSB yapılıyor, bir kaç yıl
sonra taşınmalar başlayacak. O zaman burada buhar üretmenin
anlamı, gerekçesi kalmayacak. Yarın belediye bize, şehir içinde
boyahane olmaz, hadi çıkın buradan, deyince bu santral ne olacak?”
Fuat
Bursalı (Bursalı Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı):
'Kömür
santralını tamamıyle gündemden çıkarmaya karar verdik'
“Kömür
santralına başlangıçta taraftardık. Çünkü doğalgaz fiyatları
yüksekti. Bugüne geldiğimizde ise doğalgaz fiyatları düşük
seyrediyor. Gelecekte de artmayacağı düşünceleri oluşuyor.
Enerji Bakanlığının söylemlerini takip ediyoruz. Türkiye
doğalgaza ciddi yatırımlar yapıyor. Birçok doğalgaz tedarikçisi
ülke var şimdi. Mavi Akım, Türk Akımı, Azerbaycan, Irak
doğalgazı vs. vs. Bütün bunlar gelecekte doğalgaz fiyatlarının
rekabet ortamında aşağı çekileceğini düşündürüyor. Böyle
düşünüyoruz. Dolayısıyla yeni baştan kömüre yatırım çok
da rantabl olmayacak.
En
önemlisi de halkımızın huzununu kaçıracak kömür satralını
tamamıyla gündemimizden çıkarmaya karar verdik. Bizim için halk
sağlığı her zaman için çok önemli. Toplumun genel düşüncesi
bizin için çok önemli konular. Halkımızın istemediği birşeyi
de ısrarla yapmak gibi bir düşüncemiz yok. Ali Yedikardeş'in
düşüncelerine tamamen katılıyorum. Toplumun sesine kulak
vermemiz lazım. Uzun vadede fiyatlar da iniyor çıkıyor. Bakın
doğalgaza altarenatif, şimdi kayagazı var. Doğalgaz fiyatları
aşağı çekiliyor. Gelecekte artmayacak. Gelinen fiyatlara bakınca
kömürle aynı noktalara geldi zaten. Şimdi neden bu kadar yatırım
yapalım? Sanayici arkadaşların kesinlikle bunu düşünmesi ve
Mayıs'taki Genel Kurul toplantımızda oylanıp tamamen termik
santral konusunu gümdemden kaldırmamız lazım.”
Selçuk Yedikardeş (SYK Tekstil A.Ş. YK Başkan Yardımcısı):
'Bursa'yı
kirletmeye hakkımızın olmadığını düşünüyorum'
“Başından
beri kömürlü termik santral işine karşıydım. Neticede uzun
senelerdir, iplik boyahaneciliği yapan şirketlerden birisiyiz.
Sanayiciler olarak, kömürlü santrallardan, buharı daha uygun
fiyattan elde edecekler diye doğayı, Bursa'yı kirletmeye
hakkımızın olmadığını düşünüyorum. Her ne kadar çevreye
bir zararı olmayacak, yeni teknoloji kullanacağız falan dense
bile... Yani bacasından hiç duman, zararlı gaz çıkmayacak olsa
bile bu kömürleri taşıyacak her gün onlarca TIR girecek DOSAB'a.
Yüzlerce kamyonun çıkardığı emisyon buradaki hem hava kalitesini
etkileyecek, hem de trafik yoğunluğunu artıracak. Sadece bu bile
çevreye bir zarar.
Ayrıca
zaten burada sanayiciler yeni verimli kazanlarla, doğalgaz
fiyatlarının en son geri çekildiği seviyelerle, kömürden daha
rantabl olmaya başladılar. Şu anda kömür daha rantabl olmayacak.
Dolayısıyla bu kömür santralı yapımının bir daha gözden
geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Üstelik DOSAB artık
şehrin içinde kaldı. Çevresinde konutlar var. Bu şekliyle kömür
santralı yamanın çok doğru olmayacağını düşünüyorum ve bu
santral projesinden vazgeçilmesini istiyorum. Tabi neticede 60
boyahanenin bundan faydası olacaktı. Bunlardan birisi olarak
konuşuyorum. Diğer sanayici arkadaşlar da yapılmamasını
istiyor. Seçilecek yeni yönetimin aklı selim bir şekilde karar
vermesi böyle bir yatırımın altına imza atmamalarını
düşünüyorum. Neticede herşeyin bir hesabı, fizibilitesi var.
Doğalgaz fiyatları geri çekiliyor. Öyle olunca kömür rantabl
olmaktan çıkıyor. Genel Kurul'da gündem maddesi olarak ele
alınması ve oylanarak vazgeçilmesi, bence en doğru yöntem olur.”
Muhammet
Etkeser (Harput Holding Yönetim Kurulu Başkanı):
'Santrala
başından karşıydım. İsabet olur'
“DOSAB'da
termik santral kurulması projesine başından beri karşıydım.
Kömürlü santralın gündemden düşmesi beni sevindirir. Doğru
bir karar olur. Zaten son zamanlarda DOSAB yönetimi de bu konuda
adım atmıyor. İsabet olur. Bir sanayici olarak başından beri
karşıydım. Başından beri şehrin göbeğinde bir termik santral
fikri doğru değildi. Evet, buhar lazım, maliyetin düşük olması
lazım. Kömür Türkiye'nin gerçeği ama koskoca şehrin göbeğinde,
konutlarla iç içe, olmaz... Sanayinin ufak bir kazanımı için
burada halkın sağlığının, hepimizin sağlığının tehlikeye
atılması, ihlal edilmesi bizi tedirgin ediyordu. Şehir dışında
olsaydı, olabilirdi. Mesela yapımı devam eden boyahaneler OSB
var, orada olabilir. Zaten hayata geçmeyen bir proje olduğu için
vazgeçilmesinde zarar da olmaz. Ayrıca Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı şehir içinde kömür yakılmasına izin vermiyor.
Vatandaş evinde kömür yakamıyor, siz fabrikanızda kömür
yakacağım, doğalgaz değil kömürle çalışacağım, doğalgaz
pahalı, dediğiniz zaman bu yasak, izin verilmiyor. Aynı bakanlık
koskoca termik santrala nasıl izin veriyor, bu çelişkiyi de
anlamış değilim. O zaman apartmanlara da boyahanelere de izin
versinler, canları isteyen kendine kömürlü kazan kursun.”
Ertuğrul Kaplan
(DOSAB eski başkanı):
'Seçilirsem santral
gündemden kalkacak'
“DOSAB'da
kurulmak istenen termik santral özellikle tekstil boyahanelerinde
kullanılan buharı üretecekti, bölgenin buhar ihtiyacını
karşılayacaktı. Amaç da doğalgaz yerine kömür kullanarak buhar
ve elektrik maliyetini düşürmekti.
DOSAB'da 8 yıl
başkanlık yaptım. 2 yıl da DOSABSİAD başkanlığı yaptım. Hem
burada uzun yıllar yöneticilik yapmış birisi olduğum, hem de
geçmişinde enerji kökenli olduğum için bu Termik Santral
projesiyle yakından ilgilendirm. Ama ben bu santrala başından beri
sıcak bakmıyorum, devamlı karşısında oldum. Fakat santral DOSAB
yönetiminin bu tasarrufuydu, hiç bir zaman da muhalefet yapmak
istedim. Yönetimin bir gün doğruyu görüp bu santralı gündemden
kaldıracağın biliyordum.
Bursa kamuoyunun bu
konudaki duyarlılığını takdirle karşılıyorum. Ama DOSAB
sanayicisinin de bu konuda duyarlılığı takdire şayandır. Onlar
da, kamuoyundan gelen tepkileri mutlaka dikkate alarak, bu termik
santralı DOSAB'ın gündeminden artık çıkarmıştır.
Ben yeni dönemde,
bir dönem için, DOSAB başkanlığına aday olabilirim.
Eğer seçilirsem,
bu termik santral DOSAB'ın gündeminden tamamen kalkacaktır. Termik
santral için ayrılan yerler de DOSAB'ın sıkışan trafik sorununa
çare olmak üzere sanayiiin ihtiyacı olan otopark, lojistik alan ve
depolama gibi hizmet alanlarına açılacaktır.
Ben şimdiden Bursa
kamuoyunu duyarlılığına teşekür ediyorum. DOSAB çağdaş,
yaşanabilir bir OSB olarak Bursa gündeminde hak ettiği yeri
alacaktır.
Hiçbir kazanç
insan sağlığının üzerinde değildir. DOSAB sanayicisinin bu
santraldan elde edeceği kazançlar, Bursa halkının sağlığının
ve duyarlılıığının üzerinde olamaz. Bursa halkının
istememdiği bir şeyi hiç bir zaman DOSAB gündeme getiremez. DOSAB
her zaman çevreci bir yaklaşımla Bursa'da örnek olmuş bir
OSB'dir. Bu çerçevede yapmış olduğu örnek arıtma tesisi ile
çevreye ne kadar duyarlı olduğunu da ispat etmiştir.
Öte yandan, elbette
Türkiye'nin sahip olduğu fosil kaynakları en iyi şekilde
değerlendirmek isteriz. Sanayicinin ihtiyacı olan enerjiyi de
kömrür havzalarının bulunduğu yerlerde, yerinde üretim ile elde
etmenin çalışmalarını yapacağız.”
Coşkun
İrfan (Evinoks A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı:
'Bu
para daha faydalı işlere yatırılabilir'
“DOSAB'da
termik santralden vazgeçilmesi isabetli olur. Daha çok boyahaneler
için buhar üretimi isteniyordu. Ama şimdi tekstil boyahaneleri
için yeni bir OSB yapılıyor. Orada daha modern boyahaneler, daha
ekonomik fiyatlara tesisler kurulacaktır. Boyahaneler zaten bir süre
sonra taşınacağına ve üretilecek buhar da
değerlendirilemeyeceğine göre zaten buraya yapılacak termik
santral ekonomik de olmayacaktır.
Termik
santralı zaten çevre açısından çok doğru bulmuyoruz. Ayrıca
120 milyon dolar çok ciddi bir yatırım. Bu para daha faydalı
işlere yatırılabilir. Bölgede ihtiyaç olan yeni Endüstri 4.0
çalışmaları çerçevesinde örneğin test merkezlerine ihtiyaç
var. Yurt dışına ciddi paralar harcanıyor. Yüksek Teknoloji
Enstitüsü kurulabilir. Tekstil Araştırma Merkezi kurulabilir.
Mevcut BUTGEM de buna katılarak ulusal ve uluslararası
akreditasyonları olan bir merkez kurulabilir. Burada bizim en büyük
ihtiyacımız eğitilmiş eleman. Mobilya, konfeksiyon, elektronik,
bilgisayar teknolojileri vs. içerecek enstitü, yüksekokullar
kurulabilir. Bunlar daha uzun vadeli ihtiyaçlarımızı karşılamaya
yarar ve Türkiye'ye de örnek olur düşüncesindeyim. Bir kombine
eğitim eğitim kampusu kurulabilir.
Termik
santralda uygulanan bir şey de olmadığı için, vazgeçilmesi ile
bir kaybımız olmayacak.
Sanayicinin
en büyük hatası günü kurtarmak, programlar bunun üzerine
kurulmuş. Halbuki bunun yerine önümüzdeki 20-30 yılı kurtaracak
çalışmaları yapıp örnek olmamız lazım. Enerji önemli bir
girdi, ama çevre de su da önemli bir maliyettir. Buradan,
metrekaresi 500 dolar olan bir yerden, metrekaresi 100 dolar olan,
suyun da bol olduğu yere gidip orada çok daha sağlıklı işler
yapılması mümün. Taşınma halinde de bu yatırımın anlamı
kalmıyor. Elektrik açısından ise artık serbest kullanma imkanı
var. Şehir içinde kömür santralı doğru değil. Ama güneş
enerjisi var. Çatılarımızın tamamı boş ve bölgemiz bol güneş
alıyor. Sıfır maliyetle eneriji mümkün. Artık kömürden
elektrik yapıp kirlilikle uğraşmak çok efektif değil. Eskiden
OSB'lerin kendi enerjisini üretmesi imkanı yoktu. Şimdi güneş ve
rüzgardan elektrik üretme imkanları var. Biz firma olarak güneş
enerjisi ile kendi kendine yeten bir fabrika kurmak istiyoruz. Zaten
yeşil bir fabrikayız, tamamen yeşil olacağız.”
Not: Bu haber Ekohaber Gazetesi'nin 1090 sayısında yayımlandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder