Bursa'da
kamunun verdiği sağlık hizmetlerini genel olarak nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Bursa'da
sağlık hizmetlerini üç başlık altında değerlendiriyoruz. '1.
Basamak', '2. Basamak' ve 'Acil sağlık hizmetleri'. Birinci basamak
sağlık hizmetleri ifadesi ile bütün dünyada olduğu gibi daha
çok 'koruyucu sağlık hizmetleri'ni kastediyoruz. Bu kapsamda;
'Aile hekimliği' alanında verilen hizmetler, kanser taramaları,
obeziteye dönük çalışmalar, bağışıklama faaliyetleri, anne
ve bebek ölümlerinin azaltılması, evde sağlık hizmetleri gibi
çalışma ve hizmetlerden bahsedebiliriz.
Birinci basamak sağlık
hizmetleri olarak gerek aile hekimlerimizin verdiği sağlık
hizmetlerinin niteliği ve niceliği, gerekse anne ve bebek
ölümlerinin azaltılmasına yönelik çalışmalarda, gerekse de
kanser taramalarında iyi bir noktada olduğumuzu ifade edebiliriz.
Bursa, her zaman koruyucu sağlık hizmetlerinde başarılı bir il
olarak öne çıkmıştır. Şu anda elimizdeki verilere de
baktığımız zaman, koruyucu sağlık hizmetlerinde iyi bir noktada
olduğumuzu söyleyebiliriz. Koruyucu sağlık hizmetlerinin daha da
iyiye gidebilmesi adına, Bakanlığımızın önerileri ve
destekleri ile Sağlıklı Yaşam Merkezleri'ni gündemimize
alacağız. Şu anda İlimizde 4 tane Sağlıklı Yaşam Merkezi var.
2017 yılından sonra da Mudanya'da, Gemlik'te, Mustafakemalpaşa,
Karacabey ve Orhangazi ve Gürsu ilçelerimiz başta olmak üzere
bütün ilçelerimizde bunu yaygınlaştırmak istiyoruz.
Bu
Sağlıklı Yaşam Merkezlerinde ne tür sağlık hizmeti veriliyor?
Bu
merkezler, 'sağlıklı yaşam' başlığı altında güncel ve çağın
en önemli hastalıklarından birisi olan obezite ile mücadele etmek
üzere önemli bir rol alacak. Sağlıklı beslenmeye yönelik
eğitimler vereceğiz. Yine bu merkezlerde kanser tarama hizmetlerini
sunacağız; fizyoterapi eğitimleri olacak, psikolog arkadaşlarımız
çalışacak, diş sağlığı, anne sütü, sağlıklı gebelik
eğitimleri verilecek. Anne sağlığı ve çocuk sağlığı
hizmetleri öncelikli konularımız olacak.
Biliyorsunuz,
'akılcı ilaç kullanımı' konusu şu anda dünyanın gündeminde.
Gereksiz ilaç yazımları arttı. Hem bakterilere karşı dirençler
gelişti, hem de bir takım yan etki ve komplikasyon ciddi boyutlara
ulaştı. Dolayısıyla bizim 2017 yılında akılcı ilaç kullanımı
da önemli konu başlıklarımızdan birisi olacaktır. Gereksiz ilaç
yazılması ile ilgili Bakanlığımızın stratejileri doğrultusunda
çalışmalarımız olacak.
Günümüzün
önemli sorunlarından birisi de uyuşturucu ile mücadele.
Uyuşturucu ile mücadele konusunda eğitimlerimiz de Sağlıklı
Yaşam Merkezleri ve tabi aile hekimlikleri bünyesinde devam edecek.
Yine sigara ile mücadele, internet bağımlılığı önemli
toplumsal problemler. Bu konularda da vatandaşlarımızı
bilinçlendirmeye yönelik eğitimleri koruyucu sağlık hizmetleri
başlığı altında sürdüreceğiz.
Koruyucu
sağlık hizmetleri alanında Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO)
belirlediği parametreler var. Hem bu parametreleri yerine
getireceğiz, hem de güncel, çağla birlikte ortaya çıkan
hastalıklara karşı koruyucu sağlık hizmeti vermeye devam
edeceğiz.
Diğer
bir başlık, '2. Basamak' yani 'Tedavi Edici Sağlık Hizmetleri'.
Bursa'nın hemen hemen bütün ilçelerinde devlet hastanesi var.
Fakat bunların gerek depremsellik, gerek yangın yönetmeliği
açısından ekonomik ömrünü bitirdiğini düşünüyoruz.
Dolayısıyla 2010 yılında aldığımız bir strateji kararı
çerçevesinde, merkez dâhil bütün ilçelerimizdeki devlet
hastanelerimizi yenileme kararı aldık. Bu çerçevede toplam 21
tane hastane yatırımı söz konusu. Bunların 12 tanesini bitirmiş
durumdayız. Şu anda 6 tanesinin inşaatı devam ediyor. Kalan üç
hastanenin de 2017 yılında ihalesini yapacak şekilde planımızı
yapmış durumdayız. Tabi buralarda yapacağımız yatırımlarla,
önce hastanelerimiz nitelikli hale dönüşüyor. Uluslararası
standarda kavuşuyor. Bu yapacağımız hastaneler dünya
standartlarında, çağdaş mimariye uygun olarak uluslararası
kalitede hizmet sunumu yapılabilecek yatırımlar olacak. Daha da
önemlisi burada nitelikli sağlık hizmetleri sunmuş olacağız. Ve
şu andaki yatırımlarımızın büyük çoğunluğunu
şekillendirmiş durumdayız. Şehir merkezindeki yatırımlarımıza
başladık. İnşallah 2018'de bunların büyük çoğunluğunu
bitirmiş olacağız.
HEDEF
İLK 3'E GİRMEK...
Şu
anda inşaatı hızla devam eden Şehir Hastanesi, yaklaşık 5
milyon nüfuslu bir hinterlanda hizmet verebilecek 3. basamak bir
sağlık kuruluşu. İnşallah Şehir Hastanesi'ni 2018 yılının
sonunda bitirmeyi hedefliyoruz. Neticede 2019-2020 yıllarında biz
yatırımlarımızın tamamını bitirmiş olacağız. Bizim 2023
yılı için de bir hedefimiz var. 2023 yılında Bursa'yı gerek
birinci basamak, gerek ikinci basamak sağlık hizmetleri sunumunda
Türkiye'nin en iddialı şehirlerinden birisi yapmak istiyoruz.
Bu
hastanelerimiz bittikten sonra artık sağlık turizminde de iddialı
bir il olacağız. Çünkü nitelikli sağlık hizmetlerine
böylelikle kavuşmuş olacağız. Artık Bursa, Güney Marmara'yı
içine alan, yaklaşık 5 milyon nüfusluk bir hinterlanda hizmet
veren bir merkez olarak otomotiv ve tekstilde öne çıktığı gibi,
sağlık hizmetlerinin sunumunda da öne çıkan bir şehir oluyor.
Bunu çeşitli vesilelerle görüyoruz. Yatırımlarımızla da bunu
taçlandırmış olacağız. Bugüne kadar altyapı ile ilgili
sıkıntılarımız oluyordu ama bu hastaneler bitince altyapı ile
ilgili eksikliklerimizi tamamlamış olarak gerçekten öne çıkmak
istiyoruz. 2023 yılındaki hedefimiz Türkiye'de sağlık hizmetleri
sunumunda ilk üçe girmek. En önemli mesajımız bu.
Hastane
yapımı hizmet kalitesini de artıracak...
Tabi!
Özellikle bundan sonra Nitelikli Sağlık Hizmetleri’ne önem
vereceğiz. 'Nitelikli sağlık hizmetleri' kapsamında en önemli
hizmetlerimizden birisi organ bağışı. Basından da
duyuyorsunuzdur. Şu anda organ bağışında Bursa öne çıkmış
durumda ve bir marka kent haline dönüştü. Rakamlara baktığımız
zaman Türkiye ortalamasını üçe katlamış, Avrupa ortalamalarını
da geçmiş durumdayız organ bağışında. Bağış derken, fiilen
gerçekleşen bağışlardan söz ediyorum. Kadavradan yapılan donör
bağışları oranında Türkiye'de son üç yıldır hep birinciyiz.
Basından, sırf organ bulabilmek için Bursa dışından göç eden
vatandaşlarımız olduğunu duyuyoruz. Bunlar da bizim için
gerçekten onur verici bir durum. Organ bağışında olduğu diğer
nitelikli hizmetlerde de öne çıkmak istiyoruz; ortopedik
cerrahide, kanser terapisinde, reimplantasyon, yanık tedavisi gibi
belli branşlarda da öne çıkan bir il olmak istiyoruz. Nihai
olarak bir hedefimiz de sağlık hizmetlerinde ilk üçe girmek…
Sağlık
sisteminin, hastanelerin genel olarak koruyucu sağlığı dikkate
almadığı, tamamen tedavi üzerine kurulduğu görüşü çok
yaygın. Yani senin sağlıklı olup olmaman hastanenin, doktorun
umurunda değil, o sadece yapacağı ameliyatı düşünüyor gibi
bir algı var. Ne düşünüyorsunuz?
Koruyucu
sağlık hizmetlerinin önemi bütün dünyada bilinen bir gerçek.
Dolayısıyla bunlar birlikte yürümesi gereken hizmetler. Koruyucu
sağlık hizmetlerini iyi vermeliyiz. Ama hasta olduktan sonra da
tedavisini iyi yapmalıyız. Yani ikisi de birlikte iyi yönetilmeli,
iyi olmalı, siz koruyucu sağlık hizmetlerini iyi yapamazsanız
hastalıkların önüne geçemezsiniz. Ama koruyucu sağlık
hizmetini iyi yapsanız da önüne geçemeyeceğiniz hastalıklar
var. Ya da kısmen engelleyebileceğiniz hastalıklar var. Sonuçta
ülkemiz hem koruyucu hem de tedavi edici sağlık hizmetleri
anlamında iyi bir ivme yakaladı. Bağışıklama çalışmaları,
kızamık gibi bazı hastalıkların eradikasyonu, sıtma, tüberküloz
gibi bazı enfeksiyon hastalıkları ile mücadele, anne ve bebek
ölümlerinin azaltılması, gibi bir çok konuda hem Bursa olarak,
hem Türkiye olarak. Ancak günümüzde kanser gündeme geldi,
obezite gündeme geldi, hareketsiz yaşam gündeme geldi. Dolayısıyla
artık koruyucu sağlık hizmetleri başlığına bunları da
eklememiz gerekiyor.
Aynı
şekilde tedavi edici hizmetlerde de klasik tedavi yöntemlerinin
dışında başka ihtiyaçlar doğuyor. Cerrahi çeşitlendi, farklı
tedavi metot ve yöntemleri gündeme geldi. Onlarda da örnek ülkeler
seviyesindeyiz. Örneğin bugün ABD'de koruyucu sağlık
hizmetlerinde ne yapılıyorsa bizde de yapılıyor. Tedavi edici
sağlık hizmetlerinde dünyanın en gelişmiş ülkeleri ile hemen
hemen boy ölçüşüyoruz. Acil sağlık hizmetlerinde de dünya ile
boy ölçüyoruz.
Dün
olmayan pek çok şey var. Örneğin uçak ve helikopter
ambulanslar... Ambulanslarda bile çeşitlilik var. Çok yaralı
taşıyan ambulanslar, motosiklet ambulanslar, obez ambulansları...
Nereden nereye geldik. Hastaya ulaşım süreleri kısaldı. Artık
hasta haklarını, hasta memnuniyetini, sağlık çalışanlarının
haklarını tartışıyoruz. Kaliteye doğru ciddi bir ilerleyiş söz
konusu.
Zaman
zaman gerek Gıda Tarım, gerek Sağlık Bakanlıklarının müdahale
ettikleri bitkisel ilaç alanı var. Efendim 'Falanca
hastalığa iyi gelir' diye satılıyor. Bunu diyenin ne
iş yaptığını bile bilmiyoruz, sadece satıyor ve siz de bir
umutla alıyorsunuz. Sağlık Bakanlığı, üniversite hastaneleri
neden bu bitkisel tedavilerle ilgilenmiyor? Madem bir tedavi özelliği
varsa bunu doktordan, bilim adamından duymak istiyorum...
Alternatif
tıp çok tartışılıyor. Sağlık işi bizim işimiz. Dolayısıyla
bir hastalık söz konusu olduğunda doğal olarak buna bir hekimin
karar vermesi lazım. Bazen vatandaşlar kulaktan dolma bilgilerle,
hekimin kararı dışında alternatif yöntemleri seçmiş olabilir.
Kısmen yararlanmış olanlar da olabilir. Ama öyle de olsa kararı
hekimlerin vermesi lazım. Bakanlığımız son yıllarda alternatif
tıp yöntemlerini de artık gündemlerine aldı ve şu anda
alternatif tedavi alanında da ciddi bir çalışma yürütüyor.
Bunların da faydalarını göz önünde bulundurarak bilimsel
kurullardan geçiyor. Şu anda faydalı görülen yöntemler gündeme
alınmış durumda, araştırmalar var.
Şehir
hastanesi olarak, örneğin Ankara'da çok büyük bir kampus gibi
yeni hastane yapılıyor iki yere, bütün devlet hastaneleri de
kaldırılıyor, hizmet oraya taşınıyor. Bursa'da Şehir Hastanesi
projesi böyle değil sanırım.
Yaptığımız
hastanelerin tamamı eskilerin yenilenmesi şeklinde olacak. Mesela
Çekirge'de Çekirge Devlet Hastanesi ve Zübeyde Hanım Doğumevi,
ekonomik ömrünü tamamladığı için, Merkez Komutanlığı'nın
eski yerine yeni hastaneler yapıyoruz. Yani yaptığımız
hastaneler eski hastanelerin yerine yapılmış oluyor, eski
hastanelerimizi yenilemiş oluyoruz. Yenilerken kapasitesini de
artırıyoruz. Niteliğini arttırıyoruz. Şehir Hastaneleri ise
bunların dışında, üçüncü basamak sağlık hizmeti verecek.
Bizim merkezde ve ilçelerde yaptığımız hastaneler ikinci basamak
sağlık hizmeti verecek. Şehir Hastanesi, Bursa'da üçüncü
basamak, yani bir üst hastane modeli. Daha çok bölgenin
ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik. Bölgede ikinci basamakta
yapılamayan iş ve işlemlerin yapılabildiği üçüncü basamak,
daha ileri merkezler olarak inşa ediliyor. Dolayısıyla da
birbirinin alternatifi değil. Sözgelimi Şehir Hastanesi hizmet
vermeye başladıktan sonra, bünyesinde daha ileri seviyede
kardiyovasküler cerrahi merkezleri, onkoloji hastanesi, adli
psikiyatri, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezleri yer alacak.
Diğer hastanelerin daha ileri şartlarda üst merkezi olacak.
Bölgeden sevk edilen hastaların tedavi yeri olacak. Bursa,
Balıkesir, Çanakkale'deki hastanelerde yapılamayan, daha ileri
teknik gerektiren tedavi merkezi olarak hizmet verecek. İlimizde bu
kapsamda sadece Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi
vardı, ama yetmiyor. Yeni hastane ondan daha kapsamlı, daha geniş
ve daha modern, daha çağdaş olacak.
Bursa'daki
kamu hastaneleri projesinin mali boyutu hakkında bilgi verir
misiniz?
Toplam
2,5 milyar liralık bir yatırım bu. Bursa son 5 yılda, tarihinde
görülmemiş sağlık yatırımlarını aldı. Hemen hemen bütün
hastanelerimiz yenileniyor. İlave olarak bir de Şehir Hastanesi
yapıyoruz, koruyucu sağlık hizmetleri için Sağlıklı Yaşam
Merkezleri yapıyoruz, Türkiye'nin en büyük laboratuvarını
kuruyoruz; hem su analizleri, mikrobiyolojik ve biyokimyasal
tetkikler yapılabilecek, aynı zamanda da tübereküloz laboratuvarı
yapacağız ve bu da yine 5 milyon nüfusa hitap eden bölgenin en
önemli laboratuvarlarından birisi olacak.
Hastane
inşaatlarında yabancı kredi kullanıyor musunuz?
Sadece
Şehir Hastanesi, kamu özel ortaklığı ile yapıldığı için
yabancı kredi ile yapılıyor. Diğerlerinin tamamı Bakanlığımızın
bütçesinden, yani merkezi idare kaynakları ile yapılıyor.
Sağlıkta
organizasyon şeması hayli değişti. Son durumda şema nedir?
Eskiden
illerde sadece İl Sağlık Müdürlüğü vardı. Şimdi ilave
olarak Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Kamu Hastaneleri Genel
Sekreterliği kuruldu. Halk Sağlığı Müdürlüğü, koruyucu
sağlık hizmetlerini veriyor. Kamu Hastaneleri Birliği hastaneleri
yönetiyor. İşletmesini onlar yapıyor. İl Sağlık Müdürlüğü
de ilin planlamasını, koordinasyonunu, yatırım ve denetimlerini
stratejik eylem planlarını yapıyor. Bakanlığı ilde temsil
ediyor.
Bursa'daki
özel hastane yatırımları hakkında bilgi verir misiniz?
Bursa
kamuda olduğu gibi özel sektör yatırımlarında da cazip bir il.
Şu anda İlimizde irili ufaklı 18 özel hastane var. Bunları
birçoğu da A Grubu hastaneler. Türkiye çapında yaygınlaşmış
hastanelerden bahsediyoruz. Birkaç hastane daha geliyor. Bursa bu
anlamda gerçekten çok cazip bir merkez haline geldi. İstanbul-İzmir
otobanının gündeme gelmesi, deniz, hava ve kara ulaşımı, şimdi
hızlı trenin de gelecek olması ile zaten 5 milyonluk hinterlandı
olan Bursa, şimdi bu ulaşım imkânları ile daha da cazip hale
geliyor. Özel sektörde ciddi yatırım potansiyeli oluştu. Biz
kamu özel ayrım yapmıyoruz. Ben onların da İl Müdürüyüm.
Yeter ki yatırım yapılsın, hepsini teşvik ediyoruz. Sonuçta
bunlar bizim zenginliğimiz ve Bursa'yı hep birlikte marka haline
dönüştüreceğiz.
Bursa'ya yeni olarak hangi hastaneler geliyor acaba?
Bildiğim
kadarıyla Medikana ve Ceylan Hospital geliyor. Biz kamu ve özel
olarak sağlık hizmetini daha nitelikli hale getiriyoruz. Özel
sektör ve hastanelerle de birlikte çalışıyoruz.