Dolarda peş peşe
kırılan rekorlar artık şirketleri zorlamaya başladı. İş
dünyası doların artık "Çıkacağı yere kadar çıktığını" düşünüyor ve önümüzdeki dönemde belli bir “geri çekilme”
bekliyor.
Kur artışından en
büyük darbeyi, kuşkusuz ithal araç satanlar yiyor. Doların
Ekim-Kasım aylarında 3,0 liradan 3,4 liraya tırmanması ithal mal
satıcılarını “fiyat ayarlama”ya zorluyor. Ancak firmalar,
piyasadaki durgunluk yüzünden beklendiği gibi zam yapamıyor.
Ekohaber olarak
görüşlerini aldığımız Bursa iş dünyası temsilcileri içinde,
Doların rekorlarından memnun olan kimseye rastlamadık.
Piyasada “Otomotiv
sanayi şansı, çünkü ihracata çalışıyor, döviz kazanıyorlar”
görüşü hayli yaygı. Ancak otomotivciler hiç de öyle
söylemiyor. Zira üretimde kullanılan başta sac olmak üzere belli
başlı bütün girdiler Dolarla ithal edilyor ya da dolar üzerinden
alınıyor. Metal, makine alanında zorluklardan birisi de Dolar'ın
Euro'ya göre değer kazanması. Üretim girdilerinin çoğunu Dolar
ile satın alan, ancak satışı Euro ile yapan firmalar da
gelişmelerden rahatsız. Ayrıca, batılı firmaların, “Sizde
Dolar yükseldi, artık bize fiyat indirimi yapın” istekleri
geliyormuş.
Hatta “TL ile
üretim yapıp döviz ile satış yapıyor” dediğimiz gıda
sektörü bile artık kâr edememekten yakınıyor.
İşte işadamlarının
açıklamaları...
İbrahim Burkay (BTSO
Yönetim Kurulu Başkanı):
'Dövizde istikrar
arıyoruz'
-Dolardaki artışın
piyasaya yansıması ve dolarla yapılan kira ödemelerinin TL ile
yapılması konusundaki görüşleriniz nedir?
Dolardaki dalgalanma
Türkiye'nin özellikle, özel sektörün borçluluk yapısına
baktığımızda, büyük önem arzediyor. Bursa iş dünyası olarak
dövizde istikrar arıyoruz. Özellikle öngörülebilirlik açısından
istikrar çok önemli. Bu dönemde Merkez Bankası'nın proaktif
yaklaşımları dövizdeki artışları minimize etme açısından
çok önemli. Merkez Bankası'nın yürüttüğü politikaları da
önemsediğimi belirtmek isterim. Tabi Türkiye'de para birimimiz TL.
O yüzden Türkiye'de yapılan bütün operasyonlarda Türk
Lirası'nın kullanılması, kesinlikle olması gereken bir durum.
Sadece alışveriş merkezlerinde değil. Türkiye'deki birçok
operasyonlarda farklı para birimlerinin telafuz edilmesi hiç doğru
değil. Ama netice itibariyle burada risk yönetimi yapılacaksa da
finansal anlamda bunların enstrümanları var. 'Hatch'
edebilirsiniz, 'forward' işlemleri yapabilirsiniz. Ama yurt
içindeki işlerin Türk parasıyla yapılmasında büyük fayda
mütaala ediyorum.
- Bunu Bursa iş
dünyasına TL kullanma çağrısı olarak kabul edebilir miyiz?
Tabii ki... Netice
itibariyle bu dönemde, özellikle Bursa iş dünyası yüzünü dışa
dönmüş bir topluluk... İhracatta Türkiye'nin ikinci kenti.
Dövizdeki dalgalanmalar da bizi etkiliyor. Girdilerini dolarla alıp,
ihracatını Euro ile yapan birçok sektör, Euro-Dolar paritesinden
dolayı, ciddi anlamda sıkıntı yaşıyor. Özellikle çapraz kurun
toparlanması, dolar ile Euro arasından farkın fazla açılmaması
iş dünyası için de önemli. Süreci iyi takip etmek lazım. Bu
dalgalanmalar geçici de olabilir. Önümüzdeki günlerde hem Merkez
Baknası hem de maliyet politikaları yürüten Ekonomiden Sorumlu
Başbakan Yardımcımızın bu konularda atacağı adımları biz
önemsiyoruz.
Süleyman Uzun (Vaşa
Özel Güvenlik):
'Herkes elindeki doları
bozdursun'
“Sayın
Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, dolarları bozup altın almaya
yöneleceğiz inşallah. Ben elimdeki bütün dolarları bozdum,
hatta centleri bile bozdum. Herkese de dolarları bozdurmasını
tavsiye ederim. Eğer millet olarak 15 Temmuz gecesinin ertesi günü
gidip dolarları bozdurduğumuzu hatlarsak, bu millet bunu da
atlatacaktır. Dolayısıyla herkesin elindeki bir senti bile
bozacağı ve bu ülkenin ekonomisine katkıda bulunacağına
inanıyorum. O gün olan bugün neden olmasın. Çünkü bu millet
ihaneti gördü, Türk ekonomisine zararını gördü. Kararlılığın
süreceğine inanıyorum. Tabi ki, doların artmasının ekonomiye
verdiği çok büyük bir tahribat vardır, diyebiliriz, ama halk
buna duyarlı olursa, kolaylıkla atlatma şansımızın olduğunu
düşünüyorum.”
Fahretttin Gülener
(Ermetal YKB):
'İstikrarsızlık
dolarda deği, bizde...'
- Dolardaki artışı
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Doların ne olacağını
hepimiz merak ediyoruz.
- İstikrarlı bir
artış var.
Peki çok güzel bir
şey mi? Değil. İki çıkıyor, bir iniyor, demek ki bir istikrarı
var, ama aleyhimize olan bir istikrar var. Problem burada. Tabi bu
durum bizim ihracatımızı, iç pazarımızı çok kötü etkiler,
zaten şu anda bile etkilemiş durumda. Başka birşey daha var. Son
iki yılda ihracatımız düştü. Dolar yüzünden mi düştü?
Hayır. Dünyanın istediği üretim şeklini, üretim kalitesini,
üretim standardını, üretim tarzını, modelini vs. yapamadığımız
için düşüyor ihracat. Yani bir herşeyin sebebinin dolardır diye
söylersek, öyle düşünürsek, hata etmiş oluruz. Dolar bu
sebeplerden bir tanesi. Daha pek çok sebep var. Çok çalışmak,
ekonomik maliyet, kaliteli mal, hızlı teslimat, hızlı sevkiyat...
Bunları yapamadıktan sonra herşeyi dolara atsak ne olur. Doların
çok umurunda mı? Ama bizim umurumuzda. Bizde bilinç yoksa dolar ne
yapsın... İndirin doları aşağıya, bu sever aaa dolar çok
düştü, ihracat yapamıyoruz, kazanamıyoruz diyeceğiz.
İstikrarsızlık kimde? Bizde, vatandaşta. Kim o vatandaş? Sen,
ben, o. hepimizin derdi var. Ama bizim ortak derdimiz
üretimsizliktir. Topu taca atmam...
- Çözüm kaliteli
üretim diyorsunuz...
Çözüm? Yok öyle
havadan çözüm diye bir şey... Herkes çok çalışacak, düzgün
iş yapacak. Bakın ben her ay yurt dışına çıkıyorum.
Dışarıdaki imajımız yerler bir kardeşim. Yerle bir... Neden
yerle bir imajımız? Adam bir sürü hata yapmış. İki kere doğru
mal teslim ettiyse üç kere bozuk mal teslim etmiş. Dünya var
dünya önümüzde, ve de önümüzde koşuyor. Çin'i, Tayvan'ı
bırak, nice nice, kenarda, adını çok az duyduğumuz ülkeler bile
düzgün işler yapıyorlar. Derdimiz bu.
- Dolardaki artış
tamamen dış kaynaklıdır, içeride ekonomi çok iyidir görüşlerine
ne diyorsunuz?
Bizde herşey iyi mi,
değil mi ben bilmiyorum. Ama Allah iyi etsin yani.
Yusuf Çetin (3 C Özel
Güvenlik):
'Dolarla işimiz yok'
“Dolardaki artış
bizim sektörümüzü etkilemiyor. Çünkü biz dolarla hizmet
vermiyoruz. Daha çok kamu ile çalıştığımız, kamuya özel
güvenlik yaptığımız için dolarla işimiz yok.
- Peki özel sektörde
'Artık işler iyi gitmiyor, özel güvenliği istemiyorum,
azaltalım' gibi sözleri duyuyor musunuz?
Yok. Şu anda öyle bir
talep de yok. Ama bununla alakası bazı görüşler iletildi. Tabi
inşallah olmaz, temenni ettiğimiz bir durum değil. Şu anda
problem yok. Elimizde dolar varsa bozduruyoruz, ama dolarla hizmet
vermiyoruz.
Nazım Ustralı (Kapalı
Çarşı)
'Sattığımız malı
yerine koyamıyoruz'
- Doların artması
Kapalıçarşı esnafını nasıl etkiliyor?
Doların bu şekilde
yükselmesi bizim perakende sektörünü çok kötü etkiliyor. Büyük
etkiliyor. Yani bilhassa aldığımız ürünü bir daha yerine
koyamıyoruz. Misal, kumaş pantolon, gömlek alıyoruz. Sattığımız
malın yerine yenisini almak için bir daha İstahbul'a gittiğimizde,
aynı ürünü o fiyata alamıyoruz.
- Yerli ürün değil
mi İstanbul'dan aldığınız?
Evet, ama bilhassa
ithal ürünlerde... Kadife, keten türü kumaşlardan yapılmış
konfeksiyonlarda bunları yaşıyoruz. Konfeksiyonda da kumaşta da
var.
- Dolar artışı biraz
da zam için bahane mi?
- Aynen öyle...
- Peki siz zam yapmıyor
musunuz?
Biz zam yapamıyoruz.
Normal kârımızı sürdürsek iyi, ama işler de duruyor...
- Satışlarda düşüş
var mı?
- Var, var. Piyasada
nakit sıkıntısı var. Satışlarda yüzde 30 civarında bir azalma
var.
- Nereye varır bu işin
sonu?
Benim tahminim, bu
yaşta bir Kapalıçarşı esnafı olarak söylüyorum, dolar biraz
geri gelir. Şu anda 3,40 falan. Biraz daha tırmanır. Bir atlet
düşünün, ileri gidiyor hep. Geri gitmiyor.
'Dolar çıktı
çıkacağı kadar'
- Dolar artışını
nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizi nasıl etkiliyor?
Doların artışı
yüzde 80 dış piyasadan kaynaklanıyor. Amerika'dan kaynaklanıyor,
Avrupa'dan kaynaklanıyor. Avrupa'nın Türkiye ile ilgili kararı..
İnşallah önümüzdeki dönemde, ben de hükümet gibi biraz daha
iyimserim, dolar geri gelir diye düşüyorum. Her çıkışın bir
inişi vardır. Türkiye'de yıllarca bunu yaşadık.
- Dolar çıkacağı
kadar çıktı, diye mi düşünüyorsunuz?
- Bence çıkacağı
kadar çıktı. Bundan sonra geri gelir diye düşünüyorum.
- Dolar bozdurma
kampanyasına ne diyorsunuz?
Destek veriyorum.
Herkes bozdurmalı bence de. Böyle günlerde birlik beraberlik
içinde olmazsak, ülkeyi kurtaramayız. Herkesin üzerine düşeni
yapması lazım. Benim yastık altında bir lira dövizim yok. İşim
gereği elbette dolar gelirimiz oluyor, ama şahsi birikimlerimi ben
hiç bir zaman için dolar tutmam.
- 'Otomotivciler
doların yükselmesinden karşı çıkıyor, ihracat yapıyorlar'
görüşüne ne diyorsunuz?
Bakın bizim otomotiv
sektöründe doların her artışında her sanayici zarar ediyor.
Kurun her artışında biz de zarar ediyoruz. İhracatçı da zarar
ediyor. Otomotiv ihracatçı, ama biz ürünlerimin çoğunu TL
bazında sattığımız için, yan sanayi olarak, zarar ediyoruz.
Ürettiğimizin yüzde 80'ini TL bazında satıyoruz. İç piyasaya
çalışan da zarar ediyor.
- AVM'lerde kiraların
dolarla değil TL ile ödenmesi kampanyasına ne diyorsunuz?
Bence de kesinlikle
AVM'lerde kiraların dolarla olmaması lazım. Fiyat indirimi de
olmalı. Yani yıl içinde enflasyon yüzde 6, dolar artmış yıl
başından beri yüzde 20. Şimdi bu yüzde 20 artışı bir yerde
sübvanse etmelerinde fayda var. Cumhurbaşkanımız doğru söylüyor.
- AP'nin Türkiye
kararı için ne dersiniz?
Bizim aslında
Avrupa'ya da ihtiyacımız yok. Ama yıllardan beri süren bir ilişki
var. Deseler ki, biz sizi almayacağız, biz de başımızın
çaresine bakarız, ülke olarak. Avrupasız da yürüyebiliriz.
Burhan Sayılgan (Şener
Gıda YKB, MUSİAD Bursa Şubesi Başkan Yardımcısı):
- Gıda sektörü dolar
artışından nasıl asıl etkiliyor?
Filistin'den yeni
geldim ben. 3 Konteyner Filistin hurması aldım. Nereden baksan, 3
ay önce, doları 2,89 TL üzerinden pazarlık yapmıştım. Şimdi
yüklemeye gittik, adam haklı olarak kendi dolar fiyatından
vazgeçmiyor. Fiyatında ısrar ediyor. Piyasa şartları belli.
Benim rekabet gücümü tamamen kırmış durumda. Tabi Türkiye'yi
suçlamak yanlış burada. Çünkü dünya piyasasında böyle genel
bir kur artışı var dolarda. Buna kim nasıl çare bulur, bilgi
sahibi değilim. Ancak bizim gibi KOBİ'lerin çok ciddi şekilde
zarar edeceklerine inanıyorum. Ama bu böyle devam edecek manasına
da gelmez. Biz bu konuda umutluyuz. İşimize devam edeceğiz. Bunu
yaparken de korkulmaması gerekiyor. Her platformda bunu anlatıyoruz.
Çünkü piyasa durduğu andan itibaren, sorunlar içinden çıkılmaz,
çözümsüz hale gelmesi sözkonusu. Sayın cumhurbaşkanımızın
açıklamaları doğrultusunda yastık altında olan dolar veya
Euro'nun bozdorulması halinde piyasa rahatlayabilir. Buna da kulak
vermek lazım.
- Kiraların dolarla
ödenmesini doğru buluyor musunuz?
TL dışındaki bütün
sözleşmelerin gözden geçirilmesi en doğru olandır.
- Siz gıda ürünü
ihraç ediyorsunuz. Gıda yerli, TL ile alıyorsunuz, ama kurdaki
artış ise iyi gelmiyor öyle mi?
Bakın, almış olduğum
290 bin dolarlık hurmada şu anda zarar ettim. Filistin'den ithal
ettim. Pazarlığını yaptık, adam bir cent dahi inmedi. Adam
hesabına bakar. Biz ne yapacağız? Benim buradan alacağım kâr
bile ödediğim kur farkını karşılamaz. Böyle ani yükseliş,
bizim gibi KOBİ'lere, yani 300-500 bin dolarlarla iş döndüren
KOBİ'lerin ciddi sıkıntılara girebileceği sözkonusu. Ama tekrar
söylüyorum kurların böyle devam edebileceği manasına gelmez.
Ama tedbirlerin de gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Sabahtan beri hesap yapıyorum. Getirmiş olduğumuz 290 bin dolarlık
maldan bana kâr olarak hiçbirşey kalmayacağı kanaatındayım.
Düşünün ,kazanç sıfır. Ama sözümüzde durmak için getirmiş
olduk, ticaret yapıyoruz.
- Gıda ihracatında
neler yaşıyorsunuz?
Gıda ihracatı
yaptığımız Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinin tamamı bizden
fiyatların gözden geçirilmesi konusunda 15 gündür bizi uyarıyor.
Eğer siz fiyatları gözden geçirmezseniz Türkiye'de imal
edilen mallara karşı biz de birşey düşünürüz diyorlar.
Madem dolar artıyor, siz TL ile çalışıyorsunuz, fiyatı
düşürün demeye çalışıyor. Bunun mümkün olabileceğini
ben düşünmüyorum.Ama neticede birileri, Dolar, Euro yükseldi biz
de burdan nemalanabilir miyiz diye böyle bir fırsat kullanılması
sözkonusu. Biz bunu yapabilir miyiz? Gözden geçiriyoruz,
yapamayız. Üç-beş cent düşürsen de, sürdürülebilir olmaz,
kısır olur. 1-2 ay sürebilir, bunun altından kimse de kalkamaz.
Remzi Topuk (BTSO
Meclis Başkanı):
'Bunun bir balansı
olacaktır'
- Dolardaki artışı
nasıl görüyorsunuz?
Nerden başlayacağımızı
da bilmiyoruz açıkçası. Çok daha büyük olumsuzluklarla
karşılaşabilirdik. Çok da karamsar olamamak lazım. Belki
gecikmiş bazı şeyler var. Temmuz'da, Ağustos'ta olması gereken
şeyleri belki şimdi yaşıyoruz. Ama ben bunun bir balansı
olacağını, doların bir miktar geriye geleceğini düşünüyorum.
Ama iş dünyası açısından bu derece kur, istediğimiz şey
değil. Kısa vadede ihracatçıya avantaj sağlar gibi görünüyor,
ama uzun vadede ihracatçıya da iç piyasadaki tüketiciye de
maalesef enflasyon olarak yansıyor. İş hayatının tercih edeceği
şey, kur artışının geçici ve makul bir seviyede olmadıdır.
- Meclis Başkanı
olarak, sanayicilerden size nasıl tepkiler geliyor?
Hükümetten ne
beklediğimizi gayet güzel anlattığımızı düşünüyoruz.
Hükümetin de, Allahı var, dinliyorlar. Her ay iki bakanımız
geliyor. Toplantılar yapıyoruz. 50 kişiyle, 300-500 kişiyle. Soru
cevap. Herkes derdini anlatıyor, cevapları veriliyor. Sonuçlar da
bize geliyor. Son teşvikler çok olumlu. Biraz moral eksikliği var.
27 çeyrektir aralıksız büyüyen bir ülke Türkiye. Diğer
ülkeler böyle değil. Resesyondan bahsediliyor gelişmiş ülkelerde
bile. Karamsar olmamak kazım. Hükümetin hazırladığı teşviklere
iş hayatının çok iyi çalışarak, ne olduğunu anlayarak,
bunlardan da faydalanmayı öğrenmeleri gerekiyor iş hayatının.
Maalesef bu konuda da iş hayatının eksikleri var.
Teşvikler mutlaka
incelensin. Kendi şirketlerinde mutlaka faydalanacakları yöntemleri
bulsunlar.
- AB ile gerginlik ve
alternatif arayışları için ne diyorsunuz?
Alternatif aramaya
bence gerek yok. Hep ne dedik, alternatif pazarlara yönelelim. Her
zaman alternatifler oluşabilir. Ama Avrupa Birliği ülkeleriyle
ticaretten vazgeçmek gibi birşey düşünemeyiz. Böyle bir şey
olmaz, olacağını da sanmıyorum. 2017'de Avrupa'da çok seçim
olacak... Trump nasıl başkan oldu? Duvarları çekti, içerideki
insanlara vaatlerde bulundu. Şimdi Avrupa liderlerinin de benzer
seçim taktikleri uyguluyor. Bana öyle geliyor. 80 milyonluk bir
ülkeyiz ne Avrupa bizden vazgeçebilir, burada pazarları var, ne de
biz onlardan vazgeçebiliriz. İhracatımızın yarısını Euro
bölgesine yapıyoruz. Tabi bu gergin söylemler olmasa daha güzel
olur.
Aytuğ Onur (Seçkin
Onur Gıda, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi)
'Ticaret TL ile
yapılmalı'
“Doların ne
olacağını kimse bilmiyor. Ama biz Cumhurbaşkanının çağrısına
tamamen katılıyoruz. Mevcut esnaf TL ile satıp Dolar ile mal alıp,
Dolar ile kira ödediği zaman, bu riski üstlenemiyor. Mağdur
oluyor. Sonuçta biz Türkiye'de yaşıyoruz ve ticaretin de TL ile
yapılmasın arzu ediyoruz. Özellikle kiralarda sözleşmelerin TL
ile olması lazım artık.”
Şerif Aydın (Kısmet
Tatlı sahibi):
'Dolarla işim olmaz'
“Ben bu artışı
suni olarak görüyorum. TL ile çalıştığım için Dolarla ilgim
yok, ama artış bence suni. İlerleyen tarihlerde yerini bulacaktır.
Dolarla çalışan arkadaşlara Allah güç kuvvet versin.”
- Dolarda artış sürer
mi?
Doların görünümü
maalesef hiç iç açıcı değil. Dünya çapında yükseliyor, ama
biz kendi iç dinamiklerimizden dolayı daha fazla etkileniyoruz.
Öyle görünüyor ki, önümüzdeki sene ortalama 3,5 lira olarak
tutturursak, Türkiye için iyi bir hedef olacak. Belki onun da
üzerine çıkar, ama geri gelebilir. Ortalama beklentim bu düzeyde.
- Pekçok şirketin
dolarla ilgisi yok aslında, ama kur artışından rahatsızlar.
Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Maalesef dolarla
maliyet yapan firmalar, yani ithal mal kullananlar bunu kazanabilmek
için veya ileride yaşanabilecek artışları öngörerek, Bu
nasıl olsa artacak, dolar 4 liraya kadar gidecek, ben 4 liraya göre
maliyet yapayım diyor. Belki toplam maliyetinin aslında yüzde
15-20'si dolarla, ona göre ciddi bir artış sağlıyor, fiyatı
artırıyor. Ancak şu anda pazarlarda da ciddi bir bekleme pozisyonu
var. Bu çerçevede arz-talep dengesinde oluşan bir sıkıntı var.
Bir çok üretici de kârını törpüleyerek maalesef bu süreci
atlatmaya çalışıyor. Dolayısıyla şu anda dolardaki artışa
bağlı olarak piyasada realize olmuş ciddi fiyat artışları yok.
Evet fırsatçı firmalar olabilir, ama arz-talep dengesindeki
bekleyiş onların bu adımını en kısa zamanda geri döndürebilir.
- Otomotivciler
şakır şakır ihracat yapıyor. Dolar kazanıyorlar, dolayısıyla
kur artışından çok memnunlar diye bir algı var. Gerçek
durum bu mudur?
Maalesef doğru değil.
Tam tersi... Bizim otomotivde sac maliyetleri dolarla belirleniyor,
alınıyor. Satışlarımız da Euro üzerinden yapılır, büyük
ölçüde. Dolayısıyla hiç parlak değil. Makas daralıyor,
çapraz kur 1,05'lere geldi. Yani otomotivcilerin dolar artışından
kârlı çıktığını söyleyenler otomotiv sektörünü çok iyi
irdelememiştir. Satılıyor, ama Euro ile satılıyor. Maliyetler de
var. Ereğli Demir Çelik Fabrikası bile sacı dolar ile satıyor.
İthal edilen saclar tamamen dolar üzerine kurulu. Dolardan alıp
Euro ile satıyorsunuz.
- En çok hangi sektör
etkileniyor?
Tabi ki ithal girdinin
çok yüksek olduğu sektörler en olumsuz etkilenen sektörler.
Türkiye'nin ithalatı genelde dolarla yapılıyor. Özellikle metal,
makine ve otomotiv sektörlerinde, yan sanayi ve metal ağırlıklı
ürünler, örneğin kendi sektörüm olduğu için iyi takip
ediyorum, dolarla alıyoruz. Yani dolarla alıp Euro ile satan metal,
makine, otomotiv sektörlerinin kesinlikle negatif etkilendiğini
söyleyebilirim. Keza tekstilde de ithalat özellikle Uzakdoğu'dan
ve dolarla yapılıyor. Onların pazarı da Avrupa, yani satışı
Euro. Dolayısıyla tekstil de bu işten olumsuz etkileniyor.
İhracatın ithalatı karşılama oranının hala ithalat lehine
olduğu bir ülkede, dolar artışının ülkeye, ekonomiye, cari
açığa kazandırdığı birşey yok, kaybettirdiği çok şeyler
var. Bu nedenle de döviz artışının yanında değil, tam tersi
karşısındayız. Keşke döviz bir miktar, hani 3,4 seviyesinden
2,5 seviyesine çekemezsiniz, ama minik minik hareketlerle, en azında
rehabilite edebileceğimiz oranlarda artarsa biz daha başarılı
oluruz. Bu şekide yüksek dalgalarla, piklerle gitti zaman zarar
ederiz.
Ayrıca bizdeki kur
artışını herkes takip ediyor. Benim İngiltere'deki müşterim
diyor ki, 'Sizin ülkede döviz çok arttı, sen bana indirim
yarsın'... Adamlara anlatıyorsun, ben şöyle alıyorum,
maliyetim bu. Ama anlatamıyorsunuz. Dövizin artması
müşterilerinizde de size karşı fiyat indirim beklentisi
yaratıyor. Hem maliyetleriniz artıyor, hem de fiyatlarınızı
indirme talebi ile karşılaşıyorsunuz.
- AB ile gerginlik?
Türkiye'nin tabi ki
alternatifi var. Türkiye Cumhuriyeti Avrupa için kurulmadı. Birçok
alternatif de var. Ancak Atatürk'ün çizdiği muassır medeniyet
seviyesi diye bir çizgisi vardı. Ama hep görüyoruz ki,
Avrupa, hani bizim etimizden, sütümüzden hep faydalandı; ama bize
hiç destek olmadı, en azından bizi candan sevmedi. Yani eğer
onlar bizi istemiyorlarsa, biz elbette alternatif buluruz. HaniAvrupa
kriterleri olazsa Ankara kriterleri olur, yolumuza devam ederiz. AP
müzakereyi kesince ne olacak? Cumhuriyeti rafa mı kaldıracağız?
Var mı böyle birşey? Ha Shanghay Beşlisi olur, Amerikan olur,
Ortadoğu olur, Ortaasya olur, bir şekilde pazar ve kendimize iş
birliği imkanları yaratacağız. AB'nin elbette yabancı
yatırımcının Türkiye'de kalması açısından bir çapa etkisi
var. Ama herşeyin sonu da olmayacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder