12 Aralık 2016 Pazartesi

Piyasa dolara bir 'fren' bekliyor...



Dolarda peş peşe kırılan rekorlar artık şirketleri zorlamaya başladı. İş dünyası doların artık "Çıkacağı yere kadar çıktığını" düşünüyor ve önümüzdeki dönemde belli bir “geri çekilme” bekliyor.



Kur artışından en büyük darbeyi, kuşkusuz ithal araç satanlar yiyor. Doların Ekim-Kasım aylarında 3,0 liradan 3,4 liraya tırmanması ithal mal satıcılarını “fiyat ayarlama”ya zorluyor. Ancak firmalar, piyasadaki durgunluk yüzünden beklendiği gibi zam yapamıyor.
Ekohaber olarak görüşlerini aldığımız Bursa iş dünyası temsilcileri içinde, Doların rekorlarından memnun olan kimseye rastlamadık.
Piyasada “Otomotiv sanayi şansı, çünkü ihracata çalışıyor, döviz kazanıyorlar” görüşü hayli yaygı. Ancak otomotivciler hiç de öyle söylemiyor. Zira üretimde kullanılan başta sac olmak üzere belli başlı bütün girdiler Dolarla ithal edilyor ya da dolar üzerinden alınıyor. Metal, makine alanında zorluklardan birisi de Dolar'ın Euro'ya göre değer kazanması. Üretim girdilerinin çoğunu Dolar ile satın alan, ancak satışı Euro ile yapan firmalar da gelişmelerden rahatsız. Ayrıca, batılı firmaların, “Sizde Dolar yükseldi, artık bize fiyat indirimi yapın” istekleri geliyormuş.
Hatta “TL ile üretim yapıp döviz ile satış yapıyor” dediğimiz gıda sektörü bile artık kâr edememekten yakınıyor.
İşte işadamlarının açıklamaları...




İbrahim Burkay (BTSO Yönetim Kurulu Başkanı):
'Dövizde istikrar arıyoruz'


-Dolardaki artışın piyasaya yansıması ve dolarla yapılan kira ödemelerinin TL ile yapılması konusundaki görüşleriniz nedir?

Dolardaki dalgalanma Türkiye'nin özellikle, özel sektörün borçluluk yapısına baktığımızda, büyük önem arzediyor. Bursa iş dünyası olarak dövizde istikrar arıyoruz. Özellikle öngörülebilirlik açısından istikrar çok önemli. Bu dönemde Merkez Bankası'nın proaktif yaklaşımları dövizdeki artışları minimize etme açısından çok önemli. Merkez Bankası'nın yürüttüğü politikaları da önemsediğimi belirtmek isterim. Tabi Türkiye'de para birimimiz TL. O yüzden Türkiye'de yapılan bütün operasyonlarda Türk Lirası'nın kullanılması, kesinlikle olması gereken bir durum. Sadece alışveriş merkezlerinde değil. Türkiye'deki birçok operasyonlarda farklı para birimlerinin telafuz edilmesi hiç doğru değil. Ama netice itibariyle burada risk yönetimi yapılacaksa da finansal anlamda bunların enstrümanları var. 'Hatch' edebilirsiniz, 'forward' işlemleri yapabilirsiniz. Ama yurt içindeki işlerin Türk parasıyla yapılmasında büyük fayda mütaala ediyorum.

- Bunu Bursa iş dünyasına TL kullanma çağrısı olarak kabul edebilir miyiz?

Tabii ki... Netice itibariyle bu dönemde, özellikle Bursa iş dünyası yüzünü dışa dönmüş bir topluluk... İhracatta Türkiye'nin ikinci kenti. Dövizdeki dalgalanmalar da bizi etkiliyor. Girdilerini dolarla alıp, ihracatını Euro ile yapan birçok sektör, Euro-Dolar paritesinden dolayı, ciddi anlamda sıkıntı yaşıyor. Özellikle çapraz kurun toparlanması, dolar ile Euro arasından farkın fazla açılmaması iş dünyası için de önemli. Süreci iyi takip etmek lazım. Bu dalgalanmalar geçici de olabilir. Önümüzdeki günlerde hem Merkez Baknası hem de maliyet politikaları yürüten Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcımızın bu konularda atacağı adımları biz önemsiyoruz.


Süleyman Uzun (Vaşa Özel Güvenlik):
'Herkes elindeki doları bozdursun'

“Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, dolarları bozup altın almaya yöneleceğiz inşallah. Ben elimdeki bütün dolarları bozdum, hatta centleri bile bozdum. Herkese de dolarları bozdurmasını tavsiye ederim. Eğer millet olarak 15 Temmuz gecesinin ertesi günü gidip dolarları bozdurduğumuzu hatlarsak, bu millet bunu da atlatacaktır. Dolayısıyla herkesin elindeki bir senti bile bozacağı ve bu ülkenin ekonomisine katkıda bulunacağına inanıyorum. O gün olan bugün neden olmasın. Çünkü bu millet ihaneti gördü, Türk ekonomisine zararını gördü. Kararlılığın süreceğine inanıyorum. Tabi ki, doların artmasının ekonomiye verdiği çok büyük bir tahribat vardır, diyebiliriz, ama halk buna duyarlı olursa, kolaylıkla atlatma şansımızın olduğunu düşünüyorum.”


Fahretttin Gülener (Ermetal YKB):
'İstikrarsızlık dolarda deği, bizde...'

- Dolardaki artışı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Doların ne olacağını hepimiz merak ediyoruz.

- İstikrarlı bir artış var.

Peki çok güzel bir şey mi? Değil. İki çıkıyor, bir iniyor, demek ki bir istikrarı var, ama aleyhimize olan bir istikrar var. Problem burada. Tabi bu durum bizim ihracatımızı, iç pazarımızı çok kötü etkiler, zaten şu anda bile etkilemiş durumda. Başka birşey daha var. Son iki yılda ihracatımız düştü. Dolar yüzünden mi düştü? Hayır. Dünyanın istediği üretim şeklini, üretim kalitesini, üretim standardını, üretim tarzını, modelini vs. yapamadığımız için düşüyor ihracat. Yani bir herşeyin sebebinin dolardır diye söylersek, öyle düşünürsek, hata etmiş oluruz. Dolar bu sebeplerden bir tanesi. Daha pek çok sebep var. Çok çalışmak, ekonomik maliyet, kaliteli mal, hızlı teslimat, hızlı sevkiyat... Bunları yapamadıktan sonra herşeyi dolara atsak ne olur. Doların çok umurunda mı? Ama bizim umurumuzda. Bizde bilinç yoksa dolar ne yapsın... İndirin doları aşağıya, bu sever aaa dolar çok düştü, ihracat yapamıyoruz, kazanamıyoruz diyeceğiz. İstikrarsızlık kimde? Bizde, vatandaşta. Kim o vatandaş? Sen, ben, o. hepimizin derdi var. Ama bizim ortak derdimiz üretimsizliktir. Topu taca atmam...

- Çözüm kaliteli üretim diyorsunuz...

Çözüm? Yok öyle havadan çözüm diye bir şey... Herkes çok çalışacak, düzgün iş yapacak. Bakın ben her ay yurt dışına çıkıyorum. Dışarıdaki imajımız yerler bir kardeşim. Yerle bir... Neden yerle bir imajımız? Adam bir sürü hata yapmış. İki kere doğru mal teslim ettiyse üç kere bozuk mal teslim etmiş. Dünya var dünya önümüzde, ve de önümüzde koşuyor. Çin'i, Tayvan'ı bırak, nice nice, kenarda, adını çok az duyduğumuz ülkeler bile düzgün işler yapıyorlar. Derdimiz bu.

- Dolardaki artış tamamen dış kaynaklıdır, içeride ekonomi çok iyidir görüşlerine ne diyorsunuz?

Bizde herşey iyi mi, değil mi ben bilmiyorum. Ama Allah iyi etsin yani.


Yusuf Çetin (3 C Özel Güvenlik):
'Dolarla işimiz yok'

“Dolardaki artış bizim sektörümüzü etkilemiyor. Çünkü biz dolarla hizmet vermiyoruz. Daha çok kamu ile çalıştığımız, kamuya özel güvenlik yaptığımız için dolarla işimiz yok.

- Peki özel sektörde 'Artık işler iyi gitmiyor, özel güvenliği istemiyorum, azaltalım' gibi sözleri duyuyor musunuz?

Yok. Şu anda öyle bir talep de yok. Ama bununla alakası bazı görüşler iletildi. Tabi inşallah olmaz, temenni ettiğimiz bir durum değil. Şu anda problem yok. Elimizde dolar varsa bozduruyoruz, ama dolarla hizmet vermiyoruz.


Nazım Ustralı (Kapalı Çarşı)
'Sattığımız malı yerine koyamıyoruz'

- Doların artması Kapalıçarşı esnafını nasıl etkiliyor?

Doların bu şekilde yükselmesi bizim perakende sektörünü çok kötü etkiliyor. Büyük etkiliyor. Yani bilhassa aldığımız ürünü bir daha yerine koyamıyoruz. Misal, kumaş pantolon, gömlek alıyoruz. Sattığımız malın yerine yenisini almak için bir daha İstahbul'a gittiğimizde, aynı ürünü o fiyata alamıyoruz.

- Yerli ürün değil mi İstanbul'dan aldığınız?

Evet, ama bilhassa ithal ürünlerde... Kadife, keten türü kumaşlardan yapılmış konfeksiyonlarda bunları yaşıyoruz. Konfeksiyonda da kumaşta da var.

- Dolar artışı biraz da zam için bahane mi?

- Aynen öyle...

- Peki siz zam yapmıyor musunuz?

Biz zam yapamıyoruz. Normal kârımızı sürdürsek iyi, ama işler de duruyor...

- Satışlarda düşüş var mı?

- Var, var. Piyasada nakit sıkıntısı var. Satışlarda yüzde 30 civarında bir azalma var.

- Nereye varır bu işin sonu?

Benim tahminim, bu yaşta bir Kapalıçarşı esnafı olarak söylüyorum, dolar biraz geri gelir. Şu anda 3,40 falan. Biraz daha tırmanır. Bir atlet düşünün, ileri gidiyor hep. Geri gitmiyor.



Faik Çelik (Faik Çelik Holding YKB)
'Dolar çıktı çıkacağı kadar'


- Dolar artışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizi nasıl etkiliyor?


Doların artışı yüzde 80 dış piyasadan kaynaklanıyor. Amerika'dan kaynaklanıyor, Avrupa'dan kaynaklanıyor. Avrupa'nın Türkiye ile ilgili kararı.. İnşallah önümüzdeki dönemde, ben de hükümet gibi biraz daha iyimserim, dolar geri gelir diye düşüyorum. Her çıkışın bir inişi vardır. Türkiye'de yıllarca bunu yaşadık.

- Dolar çıkacağı kadar çıktı, diye mi düşünüyorsunuz?

- Bence çıkacağı kadar çıktı. Bundan sonra geri gelir diye düşünüyorum.

- Dolar bozdurma kampanyasına ne diyorsunuz?

Destek veriyorum. Herkes bozdurmalı bence de. Böyle günlerde birlik beraberlik içinde olmazsak, ülkeyi kurtaramayız. Herkesin üzerine düşeni yapması lazım. Benim yastık altında bir lira dövizim yok. İşim gereği elbette dolar gelirimiz oluyor, ama şahsi birikimlerimi ben hiç bir zaman için dolar tutmam.

- 'Otomotivciler doların yükselmesinden karşı çıkıyor, ihracat yapıyorlar' görüşüne ne diyorsunuz?

Bakın bizim otomotiv sektöründe doların her artışında her sanayici zarar ediyor. Kurun her artışında biz de zarar ediyoruz. İhracatçı da zarar ediyor. Otomotiv ihracatçı, ama biz ürünlerimin çoğunu TL bazında sattığımız için, yan sanayi olarak, zarar ediyoruz. Ürettiğimizin yüzde 80'ini TL bazında satıyoruz. İç piyasaya çalışan da zarar ediyor.

- AVM'lerde kiraların dolarla değil TL ile ödenmesi kampanyasına ne diyorsunuz?
Bence de kesinlikle AVM'lerde kiraların dolarla olmaması lazım. Fiyat indirimi de olmalı. Yani yıl içinde enflasyon yüzde 6, dolar artmış yıl başından beri yüzde 20. Şimdi bu yüzde 20 artışı bir yerde sübvanse etmelerinde fayda var. Cumhurbaşkanımız doğru söylüyor.

- AP'nin Türkiye kararı için ne dersiniz?

Bizim aslında Avrupa'ya da ihtiyacımız yok. Ama yıllardan beri süren bir ilişki var. Deseler ki, biz sizi almayacağız, biz de başımızın çaresine bakarız, ülke olarak. Avrupasız da yürüyebiliriz.


Burhan Sayılgan (Şener Gıda YKB, MUSİAD Bursa Şubesi Başkan Yardımcısı):
'Bu artış böyle devam edemez'

- Gıda sektörü dolar artışından nasıl asıl etkiliyor?

Filistin'den yeni geldim ben. 3 Konteyner Filistin hurması aldım. Nereden baksan, 3 ay önce, doları 2,89 TL üzerinden pazarlık yapmıştım. Şimdi yüklemeye gittik, adam haklı olarak kendi dolar fiyatından vazgeçmiyor. Fiyatında ısrar ediyor. Piyasa şartları belli. Benim rekabet gücümü tamamen kırmış durumda. Tabi Türkiye'yi suçlamak yanlış burada. Çünkü dünya piyasasında böyle genel bir kur artışı var dolarda. Buna kim nasıl çare bulur, bilgi sahibi değilim. Ancak bizim gibi KOBİ'lerin çok ciddi şekilde zarar edeceklerine inanıyorum. Ama bu böyle devam edecek manasına da gelmez. Biz bu konuda umutluyuz. İşimize devam edeceğiz. Bunu yaparken de korkulmaması gerekiyor. Her platformda bunu anlatıyoruz. Çünkü piyasa durduğu andan itibaren, sorunlar içinden çıkılmaz, çözümsüz hale gelmesi sözkonusu. Sayın cumhurbaşkanımızın açıklamaları doğrultusunda yastık altında olan dolar veya Euro'nun bozdorulması halinde piyasa rahatlayabilir. Buna da kulak vermek lazım.

- Kiraların dolarla ödenmesini doğru buluyor musunuz?

TL dışındaki bütün sözleşmelerin gözden geçirilmesi en doğru olandır.

- Siz gıda ürünü ihraç ediyorsunuz. Gıda yerli, TL ile alıyorsunuz, ama kurdaki artış ise iyi gelmiyor öyle mi?

Bakın, almış olduğum 290 bin dolarlık hurmada şu anda zarar ettim. Filistin'den ithal ettim. Pazarlığını yaptık, adam bir cent dahi inmedi. Adam hesabına bakar. Biz ne yapacağız? Benim buradan alacağım kâr bile ödediğim kur farkını karşılamaz. Böyle ani yükseliş, bizim gibi KOBİ'lere, yani 300-500 bin dolarlarla iş döndüren KOBİ'lerin ciddi sıkıntılara girebileceği sözkonusu. Ama tekrar söylüyorum kurların böyle devam edebileceği manasına gelmez. Ama tedbirlerin de gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sabahtan beri hesap yapıyorum. Getirmiş olduğumuz 290 bin dolarlık maldan bana kâr olarak hiçbirşey kalmayacağı kanaatındayım. Düşünün ,kazanç sıfır. Ama sözümüzde durmak için getirmiş olduk, ticaret yapıyoruz.

- Gıda ihracatında neler yaşıyorsunuz?

Gıda ihracatı yaptığımız Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinin tamamı bizden fiyatların gözden geçirilmesi konusunda 15 gündür bizi uyarıyor. Eğer siz fiyatları gözden geçirmezseniz Türkiye'de imal edilen mallara karşı biz de birşey düşünürüz diyorlar. Madem dolar artıyor, siz TL ile çalışıyorsunuz, fiyatı düşürün demeye çalışıyor. Bunun mümkün olabileceğini ben düşünmüyorum.Ama neticede birileri, Dolar, Euro yükseldi biz de burdan nemalanabilir miyiz diye böyle bir fırsat kullanılması sözkonusu. Biz bunu yapabilir miyiz? Gözden geçiriyoruz, yapamayız. Üç-beş cent düşürsen de, sürdürülebilir olmaz, kısır olur. 1-2 ay sürebilir, bunun altından kimse de kalkamaz.



Remzi Topuk (BTSO Meclis Başkanı):
'Bunun bir balansı olacaktır'


- Dolardaki artışı nasıl görüyorsunuz?

Nerden başlayacağımızı da bilmiyoruz açıkçası. Çok daha büyük olumsuzluklarla karşılaşabilirdik. Çok da karamsar olamamak lazım. Belki gecikmiş bazı şeyler var. Temmuz'da, Ağustos'ta olması gereken şeyleri belki şimdi yaşıyoruz. Ama ben bunun bir balansı olacağını, doların bir miktar geriye geleceğini düşünüyorum. Ama iş dünyası açısından bu derece kur, istediğimiz şey değil. Kısa vadede ihracatçıya avantaj sağlar gibi görünüyor, ama uzun vadede ihracatçıya da iç piyasadaki tüketiciye de maalesef enflasyon olarak yansıyor. İş hayatının tercih edeceği şey, kur artışının geçici ve makul bir seviyede olmadıdır.

- Meclis Başkanı olarak, sanayicilerden size nasıl tepkiler geliyor?

Hükümetten ne beklediğimizi gayet güzel anlattığımızı düşünüyoruz. Hükümetin de, Allahı var, dinliyorlar. Her ay iki bakanımız geliyor. Toplantılar yapıyoruz. 50 kişiyle, 300-500 kişiyle. Soru cevap. Herkes derdini anlatıyor, cevapları veriliyor. Sonuçlar da bize geliyor. Son teşvikler çok olumlu. Biraz moral eksikliği var. 27 çeyrektir aralıksız büyüyen bir ülke Türkiye. Diğer ülkeler böyle değil. Resesyondan bahsediliyor gelişmiş ülkelerde bile. Karamsar olmamak kazım. Hükümetin hazırladığı teşviklere iş hayatının çok iyi çalışarak, ne olduğunu anlayarak, bunlardan da faydalanmayı öğrenmeleri gerekiyor iş hayatının. Maalesef bu konuda da iş hayatının eksikleri var.
Teşvikler mutlaka incelensin. Kendi şirketlerinde mutlaka faydalanacakları yöntemleri bulsunlar.

- AB ile gerginlik ve alternatif arayışları için ne diyorsunuz?

Alternatif aramaya bence gerek yok. Hep ne dedik, alternatif pazarlara yönelelim. Her zaman alternatifler oluşabilir. Ama Avrupa Birliği ülkeleriyle ticaretten vazgeçmek gibi birşey düşünemeyiz. Böyle bir şey olmaz, olacağını da sanmıyorum. 2017'de Avrupa'da çok seçim olacak... Trump nasıl başkan oldu? Duvarları çekti, içerideki insanlara vaatlerde bulundu. Şimdi Avrupa liderlerinin de benzer seçim taktikleri uyguluyor. Bana öyle geliyor. 80 milyonluk bir ülkeyiz ne Avrupa bizden vazgeçebilir, burada pazarları var, ne de biz onlardan vazgeçebiliriz. İhracatımızın yarısını Euro bölgesine yapıyoruz. Tabi bu gergin söylemler olmasa daha güzel olur.


Aytuğ Onur (Seçkin Onur Gıda, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi)
'Ticaret TL ile yapılmalı'

“Doların ne olacağını kimse bilmiyor. Ama biz Cumhurbaşkanının çağrısına tamamen katılıyoruz. Mevcut esnaf TL ile satıp Dolar ile mal alıp, Dolar ile kira ödediği zaman, bu riski üstlenemiyor. Mağdur oluyor. Sonuçta biz Türkiye'de yaşıyoruz ve ticaretin de TL ile yapılmasın arzu ediyoruz. Özellikle kiralarda sözleşmelerin TL ile olması lazım artık.”


Şerif Aydın (Kısmet Tatlı sahibi):
'Dolarla işim olmaz'


“Ben bu artışı suni olarak görüyorum. TL ile çalıştığım için Dolarla ilgim yok, ama artış bence suni. İlerleyen tarihlerde yerini bulacaktır. Dolarla çalışan arkadaşlara Allah güç kuvvet versin.”

Cüneyt Şener (Şanmak Makine, BTSO Başkan Yardımcısı):


- Dolarda artış sürer mi?

Doların görünümü maalesef hiç iç açıcı değil. Dünya çapında yükseliyor, ama biz kendi iç dinamiklerimizden dolayı daha fazla etkileniyoruz. Öyle görünüyor ki, önümüzdeki sene ortalama 3,5 lira olarak tutturursak, Türkiye için iyi bir hedef olacak. Belki onun da üzerine çıkar, ama geri gelebilir. Ortalama beklentim bu düzeyde.

- Pekçok şirketin dolarla ilgisi yok aslında, ama kur artışından rahatsızlar. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Maalesef dolarla maliyet yapan firmalar, yani ithal mal kullananlar bunu kazanabilmek için veya ileride yaşanabilecek artışları öngörerek, Bu nasıl olsa artacak, dolar 4 liraya kadar gidecek, ben 4 liraya göre maliyet yapayım diyor. Belki toplam maliyetinin aslında yüzde 15-20'si dolarla, ona göre ciddi bir artış sağlıyor, fiyatı artırıyor. Ancak şu anda pazarlarda da ciddi bir bekleme pozisyonu var. Bu çerçevede arz-talep dengesinde oluşan bir sıkıntı var. Bir çok üretici de kârını törpüleyerek maalesef bu süreci atlatmaya çalışıyor. Dolayısıyla şu anda dolardaki artışa bağlı olarak piyasada realize olmuş ciddi fiyat artışları yok. Evet fırsatçı firmalar olabilir, ama arz-talep dengesindeki bekleyiş onların bu adımını en kısa zamanda geri döndürebilir.

- Otomotivciler şakır şakır ihracat yapıyor. Dolar kazanıyorlar, dolayısıyla kur artışından çok memnunlar diye bir algı var. Gerçek durum bu mudur?

Maalesef doğru değil. Tam tersi... Bizim otomotivde sac maliyetleri dolarla belirleniyor, alınıyor. Satışlarımız da Euro üzerinden yapılır, büyük ölçüde. Dolayısıyla hiç parlak değil. Makas daralıyor, çapraz kur 1,05'lere geldi. Yani otomotivcilerin dolar artışından kârlı çıktığını söyleyenler otomotiv sektörünü çok iyi irdelememiştir. Satılıyor, ama Euro ile satılıyor. Maliyetler de var. Ereğli Demir Çelik Fabrikası bile sacı dolar ile satıyor. İthal edilen saclar tamamen dolar üzerine kurulu. Dolardan alıp Euro ile satıyorsunuz.

- En çok hangi sektör etkileniyor?

Tabi ki ithal girdinin çok yüksek olduğu sektörler en olumsuz etkilenen sektörler. Türkiye'nin ithalatı genelde dolarla yapılıyor. Özellikle metal, makine ve otomotiv sektörlerinde, yan sanayi ve metal ağırlıklı ürünler, örneğin kendi sektörüm olduğu için iyi takip ediyorum, dolarla alıyoruz. Yani dolarla alıp Euro ile satan metal, makine, otomotiv sektörlerinin kesinlikle negatif etkilendiğini söyleyebilirim. Keza tekstilde de ithalat özellikle Uzakdoğu'dan ve dolarla yapılıyor. Onların pazarı da Avrupa, yani satışı Euro. Dolayısıyla tekstil de bu işten olumsuz etkileniyor. İhracatın ithalatı karşılama oranının hala ithalat lehine olduğu bir ülkede, dolar artışının ülkeye, ekonomiye, cari açığa kazandırdığı birşey yok, kaybettirdiği çok şeyler var. Bu nedenle de döviz artışının yanında değil, tam tersi karşısındayız. Keşke döviz bir miktar, hani 3,4 seviyesinden 2,5 seviyesine çekemezsiniz, ama minik minik hareketlerle, en azında rehabilite edebileceğimiz oranlarda artarsa biz daha başarılı oluruz. Bu şekide yüksek dalgalarla, piklerle gitti zaman zarar ederiz.
Ayrıca bizdeki kur artışını herkes takip ediyor. Benim İngiltere'deki müşterim diyor ki, 'Sizin ülkede döviz çok arttı, sen bana indirim yarsın'... Adamlara anlatıyorsun, ben şöyle alıyorum, maliyetim bu. Ama anlatamıyorsunuz. Dövizin artması müşterilerinizde de size karşı fiyat indirim beklentisi yaratıyor. Hem maliyetleriniz artıyor, hem de fiyatlarınızı indirme talebi ile karşılaşıyorsunuz.

- AB ile gerginlik?

Türkiye'nin tabi ki alternatifi var. Türkiye Cumhuriyeti Avrupa için kurulmadı. Birçok alternatif de var. Ancak Atatürk'ün çizdiği muassır medeniyet seviyesi diye bir çizgisi vardı. Ama hep görüyoruz ki, Avrupa, hani bizim etimizden, sütümüzden hep faydalandı; ama bize hiç destek olmadı, en azından bizi candan sevmedi. Yani eğer onlar bizi istemiyorlarsa, biz elbette alternatif buluruz. HaniAvrupa kriterleri olazsa Ankara kriterleri olur, yolumuza devam ederiz. AP müzakereyi kesince ne olacak? Cumhuriyeti rafa mı kaldıracağız? Var mı böyle birşey? Ha Shanghay Beşlisi olur, Amerikan olur, Ortadoğu olur, Ortaasya olur, bir şekilde pazar ve kendimize iş birliği imkanları yaratacağız. AB'nin elbette yabancı yatırımcının Türkiye'de kalması açısından bir çapa etkisi var. Ama herşeyin sonu da olmayacaktır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder