Otomotiv devi
Volkswagen'in ardından Almanya'nın önde gelen firmaları binlerce
çalışanı kapsayan işten çıkarma planı açıkladı. İşçi
çıkarma, üretimde azalma anlamına gelmiyor.
Endüstri 4.0
dünyayı büyük bir işsizlik dalgasıyla karşı karşıya
getireceğe benziyor.
“Endüstri 4.0”,
“4. Sanayi Devrimi”, robotlu üretim, "Nesnelerin İnterneti”
diye insanlığa yüksek teknoloji dolu parlak bir dünya, rahat bir
yaşam düşü kurduran teknoloji devleri son projeleriyle özellikle
çalışan kesimde soğuk duş etkisi yapan haberlere kaynaklık
etmeye başladı.
Vatandaşın elindeki telefonla bankadaki işini
yapmaya başladığı son bir yılda, Türkiye'de yaklaşık 4 bin
banka çalışanı işsiz kalırken, Endüstri 4.0'ı destek için en
fazla kamu kaynağı ayıran Almanya'da, önde gelen sanayi
kuruluşlarının önümüzdeki bir kaç yılda binlerce insanı
işten çıkarmayı planladığı ortaya çıktı.
Geçtiğimiz hafta A.A.
bültenleri arasında yer alan bir habere göre, çeşitli
sektörlerde faaliyet gösteren önemli Alman firmaları, “yeniden
yapılanma” ve “maliyetleri azaltma” kapsamında on binlerce
çalışanının işine son vermeyi planlıyor. İşten çıkarmaların
2017'de başlayıp 2020'ye kadar sürebileceği belirtiliyor.
Ülkedeki 15 büyük firma yaklaşık 53 bin 300 kişiyi işten
çıkarmayı planlıyor. Bu yıl büyük kayıplar yaşayan ülkenin
iki önemli bankası Commerzbank 9 bin 600 ve Deutsche Bank 4 bin
çalışanının işine son vermeyi öngörürken, dizel skandalıyla
gündeme gelen Volkswagen de 2020 yılına kadar 23 bin kişinin
işine son vereceğini açıkladı.
ONBİNLERCE KİŞİ
İŞİNDEN OLACAK
Avrupa Birliği'nde
sanayiin lokomotif ülkesi Almanya, sahip olduğu yüksek teknoloji
ve diğer Avrupa ülkelerine göre sağlam mali yapısıyla öne
çıkıyor. Endüstri 4.0 çalışmalarını teşvik için önümüzdeki
5-6 yılda toplam 200 Milyar Avro destek vermeyi hedefleyen Almanya'da
geçen ay mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı yüzde 6
ile tarihi düşük seviyede kalmaya devam ederken, son zamanlarda
uluslararası kamuoyunda kabul görmüş hava yolu, teknoloji,
bankacılık, otomotiv, enerji, ilaç ve sağlık gibi sektörlerde
faaliyet gösteren Alman firmalarının, yeniden yapılanma ve
maliyetleri azaltma kapsamında on binlerce kişiyi işten çıkaracak
olmasının ülkedeki işsizliğin artmasına neden olabileceği
belirtiliyor.
Gelecek yıl çok
sayıda mültecinin iş gücü piyasasına katılacak olmasının da
ülkedeki işsizliğin yükselmesine neden olabileceği ifade
ediliyor.
2017'DE BÜYÜK ÇAPLI
İŞTEN ÇIKARMA PLANLARI
Alman basınında yer
alan bilgilere ve firmaların açıklamalarına göre, ülkedeki 15
büyük firma, yaklaşık 53 bin 300 kişiyi işten çıkarmayı
planlıyor. Büyük çaplı işten çıkarmalar özellikle 2017
yılını kapsarken, bazı firmalar da 2020'ye kadar işten
çıkarmaları tamamlamayı öngörüyor.
Özellikle bu yıl
büyük kayıplar yaşayan Almanya’nın en önemli iki bankasından
Commerzbank 9 bin 600 kişiyi, Deutsche Bank da 4 bin kişiyi işten
çıkarmayı planlıyor.
Dizel skandalıyla
gündemde olan Alman otomobil üreticisi Volkswagen de (VW), 2020
yılına kadar 23 bin kişinin işine son vereceğini açıkladı.
Man Diesel-Turbo bin,
otomobil parçası üreticisi Leoni 70 ve otomotiv endüstrisinde
tedarikçi firma olan Schaeffler de 770 kişiyi işten çıkaracak.
Almanya’nın önemli
teknoloji şirketlerinden Siemens 2020 yılına kadar bin 700, Bosch
760 çalışanının işine son vermeyi planlarken, hava yolu şirketi
Air Berlin ise yapısal değişiklikler gereği bin 200 kişiyi işten
çıkarmayı düşünüyor. Uluslararası gaz ve mühendislik
şirketler grubu Linde AG de personel sayısını 2018’e kadar 4
bin azaltmayı öngörüyor.
Almanya'nın demir
yolları şirketi Deutsche Bahn (DB), gelecek yıl kargo bölümünde
3 bin eleman kesintisine gitmeyi planlarken, ülkenin önemli enerji
şirketlerinden RWE de 2020’ye kadar bin 600 kişiyi işten
çıkaracak. İlaç firması Boehringer de 900 çalışanını işten
çıkarmayı öngörüyor.Alman firmaların yanı sıra ABD merkezli
General Electric de ülkede bin 700 kişiyi işten çıkarmayı
planlıyor.
'NESNELERİN İNTERNETİ'
GELİYOR..
Dünyanın en saygın
eknonomi dergilerinden İngiliz The Economist ise yine geçtiğimiz
hafta dünyanın en büyük teknoloji devlerinden General Electric
ile Alman Siemens'in “nesnelerin interneti” (ItoT) alanındaki
yatırımlarına dönük serüveni yazdı. Haberde iki devin istihdam
hedeflerine yer verilmiyor, ancak insanı adeta devreden çıkarıp
herşeyin dijital bir dünyada halledilecek olması, kapsamlı işten
çıkarmaların da habercisi gibi.
Habere göre, Alman
Siemens Munih'te, ABD'li General Electric de Boston'da yepyeni
merkezler inşaa ediyor. Her iki kuruluşun da yeni merkezleri yeni
konsepte uygun olarak dizayn edilmiş. Çevreci, yüksek teknolojili,
her yerde enerji tasarruflu aydınlatmalar, sensörler, güneş
panelleri, herşeyin dijital olduğu yeni tip merkezler bunlar.
Sadece fiziki değil, işletmecilik anlamında da yepyeni şeyler
var. Örneğin gelişimi her alanda desteklemek adına hem içerden
hem de dışarıdan ilgilenen kişiler için yeni iş modeli kurma
amaçlı, “startup” laboratuvarları olacakmış.
Malum
“nesnelerin interneti” diye yeni bir devir başlayacağına göre,
bu firmalar sadece alışık olduğumuz şekilde ürün
üretmeyecekler. Örneğin evinize Siemens fırın alacaksanız, iş
fırını alıp mutfaya koymakla bitmiyor, onunla internet üzerinden
çalışacak sistemleri de oluşturmak durumu var.
Tabi bu yeni tip
dijital dönemin hazırlıkları çok da kamuoyuna açık yürümüyor,
pek çok konu sır gibi saklanıyormuş.
GE'nin CEO'su Jeff
İmmelt yeni proje kapsamında 2020 yılına kadar 15 milyar dolar
yatırımla dünyanın en ileri 10 software firmasıyla ortaklık
yürüteceklerini söylemiş. İki devin faaliyet alanlarında ilginç
kesişmeler var. Örneğin GE büyük jet motorlarından tren, metro
lokomotifi, dev jeneratörler üreticisi. Siemens ise tersine
otomasyon dizaynında, üretimdeki dijital ağın oluşturulmasında,
“endüstriyel üretimin dizaynından imalatına giden yolda”ki
işlerde uzmanlaşmış durumda. Bu da “operasyon teknolojisi”
ile pek çok alanda yolların kesişmesine olanak sağlıyor.
Kendi alanlarında
pazar hakimi olan iki teknoloji devinin her birinin kendi alanında
yıllık gelirinin 100 milyar dolar civarında olduğu ifade
ediliyor.
Yeni yapılanmada
Siemens araştırmalarda vites büyütürken, GE'nin kendini “tamamen
yenilemesi” gerektiği, zira Siemens'in “informasyon teknolojisi
ile ilk kez” bu kadar yüzyüze geldiği olduğu kaydediliyor.
“İletişim”,
“akıllı algoritma”, “bulut”, hızlı internet bağlantısı
sayesinde artık, yakın zamana kadar “imkansız” görülen
şeylerin kolayca gerçekleşir hale geldiği düşünülürse,
hastanelerdeki ileri teknolojili tıbbi cihazlardan atık su arıtmaya
kadar çok “çeşitlendirilmiş” bir üretim yelpazesine sahip bu
firmaların yaşamımızın ne kadar geniş bir alanını
etkileyeceği tahmin edilebilir.
11 TRİLYON DOLARLIK
EKONOMİ
Şimdilerde sadece düş
gibi gelen “nesnelerin interneti”nin 2025'de yıllık 11
trilyon dolarlık bir ekonomik değer yaratacağı hesap ediliyor.
McKinsey Global enstütüsünün bu tahmini “ItoT” alanındaki
fiziki ve dijital üretimlerin toplamını ifade ediyor.
Yazıya göre,
dijitalleşme aynı zamanda bir tehdit. Eğer müşteri memnuniyetini
sağlayamazlarsa, makinelerin yenisini koymak daha zorlaşacak. Büyük
IT firmaları Google ve IBM tedarik zinciri içinde cihazların
kaliteli üretimi ve hizmet optimizasyonu için devrede olacak. Bu da
üreticilerin kârından büyük bir dilimi talep etmeleri anlamına
geliyor.
Buna GE'nin yanıtı,
2011'den beri milyarlarca doları Predix denen bir platforma yatırmak
olmuş. GE bu çabayla Android'in akıllı telefonlarda yaptığı işi
makineler için yapacak bir şeyin peşinde. Bir tür “endüsrtiyel
uygulama” yaratma, örneğin...
Üretimde “6 Sigma”
gibi verimlilik etkinlikleri yerini “Çabu iş-fastworks”e
bırakmaya hazırlanırken, Siemens'te dijital dönüşümün biraz
daha yavaş ilerlediği ifade ediliyor. Bu biraz da zaten özellikle
tıp cihazlarında pek çok aşamanın kaydedilmiş olmasından
kaynaklanıyormuş.
İşin bir yanı da
Google, Microsoft, Oracle gibi devlerin alanındaki rekabetin artması.
Faceobbok, Twitter'in da “nesnelerin hareketi”ne katılması
şaşırtıcı olmaz.
YENİ BİR TEHDİT Mİ?
Endüstri 4.0'ın,
batılı ülkelerden başlayarak, milyonlarca insanı üretimin
dışına atacağı artık netleşmeye başladı. Bu 4. sanayi devrimi teknoloji, verimlilik vs. adına tarihi bir adım. Ancak peş peşe ileri
teknoloji yatırımı yapan ülkelerin bu yeni durumun istihdamda
yaratacağı sorunlara ilişkin bir planlarının olmadığı
görülüyor.
Belki de önümüzdeki dönemde Avrupa'yı, ABD'yi
etkileyecek en büyük dalga, işsizlik olacak.
Peki hükumetler buna
karşı ne yapacaklar? Bir planları var mı?
Örneğin, Almanya'nın her yıl Endüstri 4.0'ı desteklemek için ortaya koyduğu 40-50 milyar Avro finansmanda, işini robotlara kaptırıp işsiz kalacak insanlara
yönelik bir proje olacak mı, henüz belli değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder