12 Aralık 2016 Pazartesi

'Nesnelerin İnterneti' iyi hoş da işsizliğe hazır mıyız?


Otomotiv devi Volkswagen'in ardından Almanya'nın önde gelen firmaları binlerce çalışanı kapsayan işten çıkarma planı açıkladı. İşçi çıkarma, üretimde azalma anlamına gelmiyor. 
Endüstri 4.0 dünyayı büyük bir işsizlik dalgasıyla karşı karşıya getireceğe benziyor.




“Endüstri 4.0”, “4. Sanayi Devrimi”, robotlu üretim, "Nesnelerin İnterneti” diye insanlığa yüksek teknoloji dolu parlak bir dünya, rahat bir yaşam düşü kurduran teknoloji devleri son projeleriyle özellikle çalışan kesimde soğuk duş etkisi yapan haberlere kaynaklık etmeye başladı. 
Vatandaşın elindeki telefonla bankadaki işini yapmaya başladığı son bir yılda, Türkiye'de yaklaşık 4 bin banka çalışanı işsiz kalırken, Endüstri 4.0'ı destek için en fazla kamu kaynağı ayıran Almanya'da, önde gelen sanayi kuruluşlarının önümüzdeki bir kaç yılda binlerce insanı işten çıkarmayı planladığı ortaya çıktı.
Geçtiğimiz hafta A.A. bültenleri arasında yer alan bir habere göre, çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren önemli Alman firmaları, “yeniden yapılanma” ve “maliyetleri azaltma” kapsamında on binlerce çalışanının işine son vermeyi planlıyor. İşten çıkarmaların 2017'de başlayıp 2020'ye kadar sürebileceği belirtiliyor. Ülkedeki 15 büyük firma yaklaşık 53 bin 300 kişiyi işten çıkarmayı planlıyor. Bu yıl büyük kayıplar yaşayan ülkenin iki önemli bankası Commerzbank 9 bin 600 ve Deutsche Bank 4 bin çalışanının işine son vermeyi öngörürken, dizel skandalıyla gündeme gelen Volkswagen de 2020 yılına kadar 23 bin kişinin işine son vereceğini açıkladı.

ONBİNLERCE KİŞİ İŞİNDEN OLACAK

Avrupa Birliği'nde sanayiin lokomotif ülkesi Almanya, sahip olduğu yüksek teknoloji ve diğer Avrupa ülkelerine göre sağlam mali yapısıyla öne çıkıyor. Endüstri 4.0 çalışmalarını teşvik için önümüzdeki 5-6 yılda toplam 200 Milyar Avro destek vermeyi hedefleyen Almanya'da geçen ay mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı yüzde 6 ile tarihi düşük seviyede kalmaya devam ederken, son zamanlarda uluslararası kamuoyunda kabul görmüş hava yolu, teknoloji, bankacılık, otomotiv, enerji, ilaç ve sağlık gibi sektörlerde faaliyet gösteren Alman firmalarının, yeniden yapılanma ve maliyetleri azaltma kapsamında on binlerce kişiyi işten çıkaracak olmasının ülkedeki işsizliğin artmasına neden olabileceği belirtiliyor.

Gelecek yıl çok sayıda mültecinin iş gücü piyasasına katılacak olmasının da ülkedeki işsizliğin yükselmesine neden olabileceği ifade ediliyor.



2017'DE BÜYÜK ÇAPLI İŞTEN ÇIKARMA PLANLARI

Alman basınında yer alan bilgilere ve firmaların açıklamalarına göre, ülkedeki 15 büyük firma, yaklaşık 53 bin 300 kişiyi işten çıkarmayı planlıyor. Büyük çaplı işten çıkarmalar özellikle 2017 yılını kapsarken, bazı firmalar da 2020'ye kadar işten çıkarmaları tamamlamayı öngörüyor.
Özellikle bu yıl büyük kayıplar yaşayan Almanya’nın en önemli iki bankasından Commerzbank 9 bin 600 kişiyi, Deutsche Bank da 4 bin kişiyi işten çıkarmayı planlıyor.
Dizel skandalıyla gündemde olan Alman otomobil üreticisi Volkswagen de (VW), 2020 yılına kadar 23 bin kişinin işine son vereceğini açıkladı.
Man Diesel-Turbo bin, otomobil parçası üreticisi Leoni 70 ve otomotiv endüstrisinde tedarikçi firma olan Schaeffler de 770 kişiyi işten çıkaracak.
Almanya’nın önemli teknoloji şirketlerinden Siemens 2020 yılına kadar bin 700, Bosch 760 çalışanının işine son vermeyi planlarken, hava yolu şirketi Air Berlin ise yapısal değişiklikler gereği bin 200 kişiyi işten çıkarmayı düşünüyor. Uluslararası gaz ve mühendislik şirketler grubu Linde AG de personel sayısını 2018’e kadar 4 bin azaltmayı öngörüyor.
Almanya'nın demir yolları şirketi Deutsche Bahn (DB), gelecek yıl kargo bölümünde 3 bin eleman kesintisine gitmeyi planlarken, ülkenin önemli enerji şirketlerinden RWE de 2020’ye kadar bin 600 kişiyi işten çıkaracak. İlaç firması Boehringer de 900 çalışanını işten çıkarmayı öngörüyor.Alman firmaların yanı sıra ABD merkezli General Electric de ülkede bin 700 kişiyi işten çıkarmayı planlıyor.


'NESNELERİN İNTERNETİ' GELİYOR..

Dünyanın en saygın eknonomi dergilerinden İngiliz The Economist ise yine geçtiğimiz hafta dünyanın en büyük teknoloji devlerinden General Electric ile Alman Siemens'in “nesnelerin interneti” (ItoT) alanındaki yatırımlarına dönük serüveni yazdı. Haberde iki devin istihdam hedeflerine yer verilmiyor, ancak insanı adeta devreden çıkarıp herşeyin dijital bir dünyada halledilecek olması, kapsamlı işten çıkarmaların da habercisi gibi.
Habere göre, Alman Siemens Munih'te, ABD'li General Electric de Boston'da yepyeni merkezler inşaa ediyor. Her iki kuruluşun da yeni merkezleri yeni konsepte uygun olarak dizayn edilmiş. Çevreci, yüksek teknolojili, her yerde enerji tasarruflu aydınlatmalar, sensörler, güneş panelleri, herşeyin dijital olduğu yeni tip merkezler bunlar. Sadece fiziki değil, işletmecilik anlamında da yepyeni şeyler var. Örneğin gelişimi her alanda desteklemek adına hem içerden hem de dışarıdan ilgilenen kişiler için yeni iş modeli kurma amaçlı, “startup” laboratuvarları olacakmış. 
Malum “nesnelerin interneti” diye yeni bir devir başlayacağına göre, bu firmalar sadece alışık olduğumuz şekilde ürün üretmeyecekler. Örneğin evinize Siemens fırın alacaksanız, iş fırını alıp mutfaya koymakla bitmiyor, onunla internet üzerinden çalışacak sistemleri de oluşturmak durumu var.
Tabi bu yeni tip dijital dönemin hazırlıkları çok da kamuoyuna açık yürümüyor, pek çok konu sır gibi saklanıyormuş.
GE'nin CEO'su Jeff İmmelt yeni proje kapsamında 2020 yılına kadar 15 milyar dolar yatırımla dünyanın en ileri 10 software firmasıyla ortaklık yürüteceklerini söylemiş. İki devin faaliyet alanlarında ilginç kesişmeler var. Örneğin GE büyük jet motorlarından tren, metro lokomotifi, dev jeneratörler üreticisi. Siemens ise tersine otomasyon dizaynında, üretimdeki dijital ağın oluşturulmasında, “endüstriyel üretimin dizaynından imalatına giden yolda”ki işlerde uzmanlaşmış durumda. Bu da “operasyon teknolojisi” ile pek çok alanda yolların kesişmesine olanak sağlıyor.
Kendi alanlarında pazar hakimi olan iki teknoloji devinin her birinin kendi alanında yıllık gelirinin 100 milyar dolar civarında olduğu ifade ediliyor.
Yeni yapılanmada Siemens araştırmalarda vites büyütürken, GE'nin kendini “tamamen yenilemesi” gerektiği, zira Siemens'in “informasyon teknolojisi ile ilk kez” bu kadar yüzyüze geldiği olduğu kaydediliyor.
“İletişim”, “akıllı algoritma”, “bulut”, hızlı internet bağlantısı sayesinde artık, yakın zamana kadar “imkansız” görülen şeylerin kolayca gerçekleşir hale geldiği düşünülürse, hastanelerdeki ileri teknolojili tıbbi cihazlardan atık su arıtmaya kadar çok “çeşitlendirilmiş” bir üretim yelpazesine sahip bu firmaların yaşamımızın ne kadar geniş bir alanını etkileyeceği tahmin edilebilir.

11 TRİLYON DOLARLIK EKONOMİ

Şimdilerde sadece düş gibi gelen “nesnelerin interneti”nin 2025'de yıllık 11 trilyon dolarlık bir ekonomik değer yaratacağı hesap ediliyor. McKinsey Global enstütüsünün bu tahmini “ItoT” alanındaki fiziki ve dijital üretimlerin toplamını ifade ediyor.
Yazıya göre, dijitalleşme aynı zamanda bir tehdit. Eğer müşteri memnuniyetini sağlayamazlarsa, makinelerin yenisini koymak daha zorlaşacak. Büyük IT firmaları Google ve IBM tedarik zinciri içinde cihazların kaliteli üretimi ve hizmet optimizasyonu için devrede olacak. Bu da üreticilerin kârından büyük bir dilimi talep etmeleri anlamına geliyor.
Buna GE'nin yanıtı, 2011'den beri milyarlarca doları Predix denen bir platforma yatırmak olmuş. GE bu çabayla Android'in akıllı telefonlarda yaptığı işi makineler için yapacak bir şeyin peşinde. Bir tür “endüsrtiyel uygulama” yaratma, örneğin...
Üretimde “6 Sigma” gibi verimlilik etkinlikleri yerini “Çabu iş-fastworks”e bırakmaya hazırlanırken, Siemens'te dijital dönüşümün biraz daha yavaş ilerlediği ifade ediliyor. Bu biraz da zaten özellikle tıp cihazlarında pek çok aşamanın kaydedilmiş olmasından kaynaklanıyormuş.
İşin bir yanı da Google, Microsoft, Oracle gibi devlerin alanındaki rekabetin artması. Faceobbok, Twitter'in da “nesnelerin hareketi”ne katılması şaşırtıcı olmaz.


YENİ BİR TEHDİT Mİ?

Endüstri 4.0'ın, batılı ülkelerden başlayarak, milyonlarca insanı üretimin dışına atacağı artık netleşmeye başladı. Bu 4. sanayi devrimi teknoloji, verimlilik vs. adına tarihi bir adım. Ancak peş peşe ileri teknoloji yatırımı yapan ülkelerin bu yeni durumun istihdamda yaratacağı sorunlara ilişkin bir planlarının olmadığı görülüyor. 
Belki de önümüzdeki dönemde Avrupa'yı, ABD'yi etkileyecek en büyük dalga, işsizlik olacak. 
Peki hükumetler buna karşı ne yapacaklar? Bir planları var mı?
Örneğin, Almanya'nın her yıl Endüstri 4.0'ı desteklemek için ortaya koyduğu 40-50 milyar Avro finansmanda, işini robotlara kaptırıp işsiz kalacak insanlara yönelik bir proje olacak mı, henüz belli değil.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder