Sanayici üretmeye
devam ediyor...
Bursa'daki Organize
Sanayi Bögeleri'nde Temmuz'da yaşanan üretim kaybı, son bir aydır
yavaş yavaş aşılmaya başlandı. Ancak işadamları nakit
sıkıntısı ve “önünü görememek”ten şikayetçi
1961 yılında
Türkiye'de ilk organize sanayi bölgesinin kurulduğu kent olan
Bursa bugün 13'ü OSB statüsünde toplam 23 sanayi bölgesine
sahip. Başta otomotiv, tekstil ve makine olmak üzere farklı
alanlarda ülkenin en önemli üretim merkezi olan Bursa iç ve dış
piyasadaki sorunlardan etkilenmesine rağmen, “kuyruğu dik
tutmaya” çalışıyor. Organize sanayi bölgelerinde son aylarda
yaygınlaşan durgunluk ve özellikle nakit sıkıntısına rağmen,
bugüne kadar kapısına kilit vuran firma olmadığı öğrenildi.
OSB'lerde elektrik, doğalgaz ve su tüketimlerinde de “keskin
düşüşler” olmadı.
Ekohaber Gazetesi
olarak, ekonominin ve sanayiin kalbinin attığı OSB'lerdeki
gelişmeleri sizler için araştırıyoruz. Üretim merkezi OSB'lerde
“işlerin nasıl gittiği”nin en önemli göstergelerinden birisi
buralardaki elektrik, su ve doğalgaz tüketimleri.
Bursa merkezdeki
OSB'ler Bursa Organize Sanayi Bölgesi (BOSB), Demirtaş Organize
Sanayi Bölgesi (DOSAB), Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) ve
Hasanağa Organize Sanayi Bölgesi'nde (HOSAB) aylık enerji
tüketimi, bu bölgelerde üretimin “piyasadaki durgunluğa rağmen
fazla fire vermeden devam ettiğini” gösteriyor.
Verilere göre, bu yıl
gerek elektrik gerek doğalgaz tüketiminde en fazla düşüş Temmuz
ayında yaşanmış. Hava sıcaklıklarına bağlı olarak ısıtma
kaynaklı enerji giderinde belli bir düşüş hesap edilse de bu
aydaki hızlı düşüşün başarısız FETÖ kalkışmasından
kaynaklandığı biliniyor. Piyasada bir anda oluşan belirsizlik,
şirketlere operasyonlar, siyasette artan gerginlik bütün sanayi
bölgelerinde enerji tüketiminin düştüğün gösteriyor.
TEMMUZ ŞOKU...
Temmuz'da elektrik
tüketimi, bir önceki aya göre, BOSB'da 131 milyon kWh'tan 111
milyon kWh'a, DOSAB'da 94 milyon kWh'dan 79 milyon kWh'a, NOSAB'da 27
milyon kWh'dan 21 milyon kWh'a, HOSAB'da da 7,9 milyon kWh'dan 7,3
milyon kWh'a düştü.
Temmuz'daki düşüşün
ilerleyen birkaç ayda da etkisini sürdürdüğü görülüyor.
Örneğin en büyük OSB durumundaki BOSB'da Temmuz'da 111 milyon
kWh'e düşen elektrik kullanımı Eylül'de 107 milyon kWh'a
geriledi. Elektrik tüketiminde en fazla dalgalanma HOSAB'da
yaşanırken, tüketimde son bir kaç aydır hafif de olsa yukarı
doğru bir eğilim fark ediliyor.
Üretimdeki değişimi
anlamanın en önemli kriterlerinden birisi olan doğalgaz
tüketiminde de aslında benzer bir trend izlendi. Bu yılın Haziran
ayından Temmuz ayına doğalgaz tüketimi BOSB'da 20 milyon
metreküpten 16 milyon metreküpe, DOSAB'da 11 milyon metreküpten 8
milyon metreküpe, NOSAB'da 1,2 miyon metreküpten 886 milyon
metreküpe, HOSAB'da da 266 bin metreküpten 229 bin metreküpe
geriledi.
Temmuz ayındaki şok,
hızından kaybetse de ilerleyen aylarda da sürdü ve elektrikte
olduğu gibi doğalgaz tüketiminde de ve örneğin BOSB'da doğalgaz
tüketimi Temmuz'da 15 milyon metreküp iken Eylül'de bu rakam 11
milyon metreküplere düştü.
ÇARKLAR YAVAŞLASA DA
DÖNÜYOR
Edinilen bilgiye göre,
Bursa'nın en büyük OSB'si olan ve Oyak Renault, Bosch, Durmazlar
gibi büyük üreticilerin bulunduğu Bursa OSB'de (BOSB) halen yeni
fabrika inşaatı yok. Ancak işini durduran, işçi çıkaran veya
“zorunlu izne” gönderen firmaya da rastlamadık. Bölgedeki
işadamları “işimize bakıyoruz” derken, en çok “önünü
görememekten” şikayetçi. Dolardaki artış ve doların, avronun
kaç lira olacağından çok, “istikrar” isteniyor.
DOSAB da TOFAŞ ile
birlikte otomotiv sektöründe faaliyet gösterdiği bir bölge.
Ancak bölgeye damgasını vuran daha çok tekstil sektörü. Tekstil
ağırlıkla ihracata çalışıyor ve tekstil ihracatı son
yılllarda belli bir ivme kaybına sahip. Dolayısıyla DOSAB
bölgeler içinde çok fazla iniş çıkış yaşamamış görünüyor.
NOSAB'da ise Mart
ayından bu yana hem elektrik hem de doğalgaz tüketiminde devam
eden bir gerileme görülüyor.
OSB'LERDE AYLARA GÖRE
(2016) ELEKTRİK TÜKETİMİ (kW/h)
Aylar BOSB DOSAB NOSAB HOSAB
Ocak 112.813.154 86.267.233 24.406.590 7.154.197
Şubat 113.905.155 86.462.527 24.789.960 7.103.709
Mart 123.740.866 94.959.035 27.336.520 7.532.224
Nisan 121.237.946 90.512.379 25.833.460 7.254.717
Mayıs 126.380.155 93.145.417 26.489.862 7.523.299
Haziran 131.318.070 94.808.122 26.981.120 7.950.466
Temmuz 111.588.749 79.681.019 21.409.375 7.331.032
Ağustos
123.453.499 91.364.216 25.853.772 7.429.576
Eylül 107.470.135 78.631.943 22.626.805 6.865.242
Ekim 124.887.814 94.743.483 -- 8.356.444
Kasım 124.470.239 -- --
Aralık
DOSAB'DA YILLARA GÖRE
ELEKTRİK TÜKETİMİ
Yıllar Elektrik
tüketimi (kWh)
2008 852.653.155
2009 736.202.482
2010 842.800.609
2011 929.946.936
2012 972.377.630
2013 998.075.968
2014 1.024.195.499
2015 1.049.798.534
Yukarıdaki tabloda,
DOSAB'da yıllara göre elektrik tüketimi görülüyor.
Tabloda, 2009 ekonomik
krizinin izini net olarak görmek mümkün, yıllık elektrik
tüketimi 852 milyon kWh'dan 736 milyon kWh'ya gerilemiş. Ancak
ilerleyen yıllarda kademeli bir artış dikkat çekiyor. Yani
tekstildeki ihracat sorunlarına rağmen bölgede üretim artarak
devam etmiş.
OSB'LERDE 2016 YILI
DOĞALGAZ TÜKETİMİ
AYLAR BOSB DOSAB NOSAB HOSAB
Ocak 18.710.093 14.768.709 1.768.044 581.309
Şubat 15.877.671 13.701.621 1.500.776 468.828
Mart 17.441.700 14.763.903 1.601.738 421.072
Nisan 16.541.471 12.764.114 1.331.546 300.536
Mayıs 18.939.066 12.219.558 1.294.891 330.057
Haziran 20.602.750 11.409.178 1.217.637 266.926
Temmuz 15.791.248 8.421.195 886.848 229.538
Ağustos 16.744.549 10.063.684 1.125.377 251.880
Eylül 11.992.432 8.984.139 1.052.686 250.904
Ekim 18.358.751 11.958.094 -- 404.332
Kasım 23.149.271 -- -- --
Aralık
Çalı Sanayicileri ve
İşadamları Derneği (ÇASİAD) Yönetim Kurlulu Başkanı Halil
İbrahim Kuzucu: 'Sorun nakit. Ama bankalar çok kasıyor'
- Çalı'da sanayi
kuruluşlarının yeni yatırımları, yeni inşaatlar hakkında
bilgi verir misiniz?
Çalı bölge olarak
Bursa merkeze göre biraz daha bakir bir alan. Buraya 5-6 yıldır
müteahhitler girdi, daire karşılığı yaygın bir konut inşaat
var, Çalı hızla yükünü alıyor. Sanayi kuruluşlar açısından
düşünürsek, Çalı sanayi bölgesinde doluluk oranı yüzde 90
gbi. Yeni fabrika yapılacak çok fazla yer zaten yok. Ama şöyle
birşey var, vatandaş zamanında yapmış fabrikasını, ama zamanla
imarı değişmiş. Yükseklikler değişmiş. Diyelim ki, yükseklik
9 metre imiş, 12 metreye izin çıkmış, o zaman sanayicimiz eski
binasın yıkıp, 12 metre yüksekliğe göre yeniden yapıyor. İşi
için daha uygun bir bina inşaa etmiş oluyor. Bu şekilde inşaat
yapan tanıdığım 4-5 sanayici arkadaşımız var.
- Peki yaygın mı
böyle yüksekliği artırmak için fabrikayı yıkıp yeniden yapan?
Yok. Çok yoğunluklu
bir şey değil.
- Bölgede yatırım
iştahı, isteği ne durumda?
Bizim sanayicimiz her
zaman canavardır. Koşullar olumsuz da olsa kendine bir yol bulur,
ileri bir adım atar. Tabi şu anda piyasada pek çok nedenle
bekleyişler var. Yıl başı da geliyor. Bilançolar yazılıyor.
Herkes çevresine bakıyor. Bilanço kötüyse kimse sana iş
vermiyor. Onun için herkes sınıfı geçmeye çalışıyor.
Elbette ülkede olanlar gelip bize de yansıyor. Ama burada herkes
bir şekilde çarkını da döndürmeye çalışıyor.
- Bir kriz havası var
mı?
Olsa da çok az. Şu
anda pek bir sıkıntı yok. En azından şunu söyleyebilirim, 2001
krizi veya 2009 krizi gibi bile değil. Ancak ödemeler aksıyor.
İşin var, paranı alamıyorsun. Kurumsal firmalar bile bakıyorsun
45 gün vadeli ödemeyi 120 güne çıkarıyor. En büyük sıkıntı
burada. Alacağını alamıyorsun, ama devlet alacağından
vazgeçmiyor. Vergini, sigortanı günü gününe yatırmak
zorundasın.
- Hükümet sanayiyi
finanse etmek için önlemler alıyor. En son Kredi Garanti Fonu
destekleri açıklandı, 20 milyar kaynak ayrıldığı açıklandı.
Bu iyileştirmeler bize
yansımıyor. Sanayiciye uygun kredi diyorlar. Can suyu kredisi
açıklandı. Ama sanayiciye bunu şu zaman vereceğiz demiyorlar.
TOBB ve buradaki odalar açıklama yapıyor. Ama alanı görmedim. Bu
kredileri alacağının garantisi de yok. Ayrıca başka bir durum
var, paketler açıklanıyor iyi niyetle ama, bankaların tutumunda
bir değişme yok. Bu şekilde bankadan kredi alma ne işe
yarayacak. Uygun finansman verilecekse bugünlerde verilsin. Sanayi
öyle siyaset kurumu gibi değil. Herkes iş yapma tarafındadır.
Sıkıntılar olsa da dışarı belletmemeye çalışırız. Sanayici
olanın böyle kimliği var. İnsanlar onurlu insanlardır. Ne
sıkıntılar çekiyoruz burada, ama ne sokağa çıkıp yürüyor,
ne slogan atıyoruz. Hiç görüyor musunuz sanayiciyi sokağa
çıkarken? Herkes kendi sıkıntısını kendi çözmeye çalışıyor.
Bu devlet de bizim. Bizde insanlar ülke sevdalısıdır. Kimisi laf,
kimisi iş yapar.
- Piyasadaki sıkıntılar
nedeniyle, faaliyetini askıya alan, çalışanlara yönelik işten
çıkarma, ücretsiz izne gönderme gibi durumlar var mı?
Galiba henüz yok. En
azından ben bilmiyorum. Önünde yapacağın iş oluyor, orda pek
sıkıntı yok. Ama ödemelerin aksıyor.
- Bankalardan
şikayetçisiniz benim anladığım...
Yani, artık bankalar
çok kasıyor. Kredi vermiyor. Cumuhurbaşkanımız çıkıp 'faiz
düşürün' diyor. Ama değişen birşey yok. Faizler şu anda
yıllık yüzde 15-16. Hatta daha fazla. Bankalar geri adım
atmadılar. Hatta geri adımdan geçtik, dolar yukarı fırlayınca
faizleri de yukarı doğru çıkarmaya başladılar. Bankaların iyi
gün dostu olduğunu anladık yani. Ya da dolar nedeniyle onlar da
tereddütlü, bilmiyorum.
- Sanayici dolar
bozdurma kampanyasına katılıyor mu?
Sanayicinin yastık
altında doları, altını olmaz. Ama olanda var demek ki. Dolar
birkaç gündür 3,3'e doğru düşüyor. Kampanya ne kadar etkili
olacak göreceğiz.
- Dolardaki geri
çekilmenin size yararı olmuyor mu?
İyi güzel de, dolar
yükselirken atağa geçen sac gibi girdi fiyatları, dolar düşünce
geri alınmıyor. Kimse fiyat indirmiyor. Türkiye'de üretilen demir
çelik, sac fiyatları nasıl oluyorsa dolar ve Avro ile satılıyor.
Ama bizde sadece araba fabrikaları ve bazı yan sanayiciler dışarı
dövizle satar. Diyelim Ford'un dolar çıktı diye yüzü gilebilir
ama oraya yedek parça üretenler hiç de memnun değil kurdan.
Sıkıntı var.
- Sanayicinin önünü
nasıl görüyorsunuz?
Ben 1994'den itibaren
bir yığın kriz gördüm. 2001'de TOFAŞ'ta toplantı vardı, bize
'2015'e kadar hiç bir sorun yok' dediler. Birkaç ay sonra kriz
patladı. Hiç belli olmuyor. Kimse ne olacağını bilemiyor. İşine
dikkat etmek, çalışmak lazım. Özellikle herkes yaptıği işine
yatırım yapacak, ona dikkat edecek, teknoloji anlamında. Dünya
piyasalarında nasıl yer alırım, ona emek vermek lazım. Bizde
asıl sıkıntı şu: Küresel bir rekabetteyiz. Ama aynı platform
için aynı şartlar lazım. ÖTV'ler Kurumlar Vergisi vs... Çok
büyük farklar var. Bizde vurun abalıya, var. Nasıl olsa gidiyor.
En önemli iş de istikrar. Memlekette istikrar olmazsa olmaz.
İnsanın kendini güvende hissetmesi lazım. İçimizdeki,
bölgemizdeki durumlar malum. Yabancı sermayeyi istiyorsan bunlar
olmayacak. Bakın şu anda asgari ücret görüşülüyor. Asgari
ücreti 2 bin lira yapsan ne yazar? Adama zam verme yerine hayatını
kolaylaştıracak, kira, eğitim, barınma, sağlık gibi alanlarda
sosyal sorumluluğu yerine getirmek lazım.
KAYAPA'DA "KİRALIK FABRİKA" İNŞAATLARI...
Kayapa Islah OSB'de şu anda devam eden toplam 30
fabrika inşaatı var. Ancak bunların büyük bölümü, yeni tesis
veya büyüme, kapasite artışı vs. nedenlerle sanayi
kuruluşlarınca yapılan inşaatlar değil.
Bunların yüzde 75'i,
bölgede arazi sahibi olan kişilere ait olan inşaatlar. Bu
kişilerin fabrika inşaatını kiraya vermek amacıyla yaptıkları
bildiriliyor.
Bölgedeki 87 hektar
arazinin yaklaşık yarısının, üzerinde sanayi kuruluşu olmayan
boş arazi olduğu düşünüldüğünde, kiraya vermek için fabrika
yapımı önem kazanıyor. Yani bölgenin yarıdan fazlası boş.
Sanayi bölgelerinde
arsa sahibi olan, ancak sanayicilikle ilgisi olmayan kişilere
neredeyse bütün OSB'lerde rastlandığı biliniyor. Ancak Kayapa'da
sanayi parseli sahibi kişiler arasında sanayici olmayanların
sayısı dikkat çekiyor. Adının açıklanmasını istemeyen bir
yetkili, olayı anlatırken, şu değerlendirmeyi yaptı:
'KOLAY PARA KAZANMA...'
“Maalesef bu
inşaatların sahipleri sanayici falan değil. Hepsi kiraya verilmek
üzere yapılıyor. Tabiri caiz görün, rant işi bu. Adam arazisini
satmıyor, üzerine bina yapıyor, kiraya veriyor. Son yıllarda en
kolay ve en iyi para kazanma böyle oluyor. Böyle bir moda var.
Düşünün bu fabrikaların kirası metrekare başına 8-10 lira.
Yani bin metrekare yer kiralayacağım, dediğin zaman aylık 10 bin
lira kira ödemek durumundasın. Sadece Kayapa değil Çalı'da da,
Hasanağa'da da var bunlar. Ama bizim kadar değil galiba. Çünkü
en kolay para kazanma şekli bu. Burada faaliyet göstermek için
gelenler zaten küçük ve orta ölçekli firmalar. Düşünün 5
dönüm bir yer kapmışsan, aylık 50 bin lira kira gelirin var.
İnanın, bu durum sanayiciye de kötü örnek oluyor. Yani adam
şimdi düşünüyor: Ben 2 bin metrekare kapalı yere aylık 20 bin
lira kira veriyorum. Ama bakıyorum ben ayda o kadar net kazanca
sahip değilim ki... Üretimle uğraş, işçiyle uğraş, çalış
didin, sonuçta mal sahibi kadar para kazanamıyorsam, o zaman ben
niye üretim yapayım ki? Ben de gidip bir fabrika kurayım, vereyim
kiraya, hiç ter dökmeden, hey ay başı hesabıma yatsın
paralar...”
Kiraya vermek üzere
fabrika yapımına dönük inşaatlar devam ederken, son 6-7 aydır
bölgede kiralama taleplerinin durduğu belirtiliyor. Bir yetkili,
“Haziran'dan bu yana ne kiralayan oldu, ne de yeni gelen. Yatırım
yapma isteği yok. İstemiyor insanlar. Kimse önünü göremiyor.
Elinde parası olan da cesaret edemiyor” diye konuştu.
Kayapa'da son bir
yıldır devam eden fabrika inşaatlarının bir bölümünün ise
işini büyütmek isteyenlere, birkaç inşaatın ise bölge dışından
ilk kez yatırım yapanlara ait olduğu ifade ediliyor. Bunlara
ilişkin firma ismi verilmezken, “KOBİ” oldukları, çok farklı
sektörlerde faaliyet gösterdikleri ifade edildi.
HOSAB Yönetim Kurulu
Başkanı Ömer Faruk Korun:
'Önümüzü
göremiyoruz'
- HOSAB'da iş hayatını
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hasanağa OSB'de
durumlar iyi, bir sıkıntı yok. Yaklaşık 20 gündür dolarla
ilgili bir sıkıntı var. Tabi bu sonuçta bizi de etkiliyor. Bir
yanıyla ihracat yapıyoruz, bir yanıyla da burada yabancı
yatırımcılar var. Bölgemizde yatırımı olan İtalyan, Alman ve
Güney Kore firmaları var. Yeni firmaların gelmeleri için de
talepler var, duyuyoruz.
- Yeni fabrika
yatırımları?
Elbette. İrili ufaklı
inşaatlar var. Simge Grubu, sanıyorum Hürriyet civarındaki
merkezini buraya taşıyacak, ayrıntılarını bilmiyorum, ama
burada büyük bir hazırlık var. Şu anda HOSAB'da Simge Mat'ın
büyük bir yatırımı halen devam ediyor. Büyük bir inşaat
yapılıyor. Bunun dışında da irili ufaklı 2-3 inşaat var.
Satılık, kiralık yerler de duyuyoruz.
- Kapatan firma mı
var?
Hayır kapatan firma
olmadı. Ancak kiracı çıkıyor veya devrediyor vs. Olağan bir
seyir var.
- Piyasadaki
hareketlilik sizi nasıl etkiliyor?
Son 20 gündür dolarda
devam eden hareketlenme, hızlı artış tabi ki HOSAB'da bizleri de
etkiledi. Evet biz sanayici, üretici olarak işimize devam ediyoruz,
çalışmaya devam ediyoruz, ama doğal olarak da gelişmelerden
etkileniyoruz. Burada dolar ve piyasadaki gelişmeler nedeniyle tabi,
herkesin kafası da karışıyor. Haliyle durum belirsiz olmaya
başlıyor. Önünüzü göremiyorsunuz. Herkes gibi bu dövizin ne
olacağını hepimiz merak eder olduk.
- Doları merak
ediyorsunuz ama, gündelik çalıma, üretim de aynen devam ediyor...
Evet. Dolar herkesi
etkiliyor, ama bunu HOSAB olarak çok da fazla kafaya takmıyoruz.
İşimize bakıyoruz. Mesela bu günlerde kümelenme toplantıları
yapıyoruz. Morali bozmak yok. Otomotiv kümesini kurduk. Devlet
desteği ile işlerimizi daha da büyütmek için 2-3 yıllık
planlar yapıyoruz. Kümelenme toplantıları yapıyoruz. Eğitimle
ilgili çalışmalarımız var. İnsanlar başladıkları yatırımları
da devam ettiriyor. Yani dolar yükseldi diye, kimse başladığı
işi durdurmuş değil.
- HOSAB'da yeni fabrika
inşaatları da var galiba...
- Kapatan, işini
durduran ve işçi çıkaran var mı?
Ben duymadım.
- Yeni inşaatlar
firmaların kendi ihtiyaçları için yaptıkları inşaat mı, yoksa
kiralık işyeri yapmak için yapılan inşaatlar mı?
Burada salt kiraya kira
geliri elde etmek için, sanayi ile üretim ile ilgisi olmayan
insanlar tarafından yapılan inşaat yok. İnşaatı yapanların
hepsi kendi ihtiyaçları için yapıyorlar.
- Peki fabrika
yapılacak boş yer var mı?
HOSAB'da bizim 117
sanayi parselimiz var. Bunlardan 88 parselde tesis var, yani dolu. Bu
88 parselde faaliyet gösteren firma sayımız 100 kadar. 6-7 de
inşaa halinde firma var.
Bölgemizde çalışan
sayımız 8 bin. Çok farklı sektörler var burada. Biliyorsunuz
KARSAN araba üretiyor, otomotiv sanayiinde yedek parça üreten
fabrikalarımız var. Ama sadece otomotiv değil, metal, makine...
- HOSAB'da yer sahiplerinin kiraya vermek üzere fabrika inşaatı var mı?
İrili ufaklı 6-7
inşaat var. Ama o tür yok. Bir iki tane vardı, eskiden. Şimdi
devam eden inşaatların sahiplerinin hepsi kendi ihtiyaçları için
yapıyor.
- HOSAB'da genel yatırım iklimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz işimize bakıyoruz.
Dolarla, borsayla da işimiz olmuyor. Yani paradan para kazanan kesim
olmadığımız için bütün çabamız burada üretmek ve de satmak.
Bölgemizde 8 bin insan çalışıyor. Bu toplamda ciddi bir rakam
ve hepimizin buna ilişkin bir sorumluluğu var. Morali yüksek
tutarak yolumuza devam ediyoruz.
Ancak tabi bundan sonra
ne olur, onu da bilmiyoruz. Arkadaşlarla yaptığımız
görüşmelerden anlıyorum ki, aslında herkes bir tedirginlik
içinde. Ama biz işimize bakıyoruz. Dünya genelinde sıkıntılar
var. Yani sanırım şu anda sıkıntılı olmayan ülke kalmadı.
- HOSAB'da yeni yatırım
için yabancı firmaların girişimleri olduğunu duyduk...
Evet, doğrudur. Tabi
biz burada yöneticiyiz, ama arazi bize ait olmadığı için kim
nereden ne satın aldı, nasıl bir fabrika kuracak bilmiyoruz. Bizim
haberimiz iş bitince oluyor. Bölgemizde ilgilenen yabancı
yatırımcıların olduğunu biliyoruz. Burada Alman, İtalyan ve
Güney Kore'den firmalarımız var. Onlar memnun, yenileri niye
gelmesin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder