15 Aralık 2016 Perşembe

Sanayi bölgelerinde neler oluyor...


Sanayici üretmeye devam ediyor...
Bursa'daki Organize Sanayi Bögeleri'nde Temmuz'da yaşanan üretim kaybı, son bir aydır yavaş yavaş aşılmaya başlandı. Ancak işadamları nakit sıkıntısı ve “önünü görememek”ten şikayetçi


1961 yılında Türkiye'de ilk organize sanayi bölgesinin kurulduğu kent olan Bursa bugün 13'ü OSB statüsünde toplam 23 sanayi bölgesine sahip. Başta otomotiv, tekstil ve makine olmak üzere farklı alanlarda ülkenin en önemli üretim merkezi olan Bursa iç ve dış piyasadaki sorunlardan etkilenmesine rağmen, “kuyruğu dik tutmaya” çalışıyor. Organize sanayi bölgelerinde son aylarda yaygınlaşan durgunluk ve özellikle nakit sıkıntısına rağmen, bugüne kadar kapısına kilit vuran firma olmadığı öğrenildi. OSB'lerde elektrik, doğalgaz ve su tüketimlerinde de “keskin düşüşler” olmadı.

Ekohaber Gazetesi olarak, ekonominin ve sanayiin kalbinin attığı OSB'lerdeki gelişmeleri sizler için araştırıyoruz. Üretim merkezi OSB'lerde “işlerin nasıl gittiği”nin en önemli göstergelerinden birisi buralardaki elektrik, su ve doğalgaz tüketimleri.
Bursa merkezdeki OSB'ler Bursa Organize Sanayi Bölgesi (BOSB), Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB), Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) ve Hasanağa Organize Sanayi Bölgesi'nde (HOSAB) aylık enerji tüketimi, bu bölgelerde üretimin “piyasadaki durgunluğa rağmen fazla fire vermeden devam ettiğini” gösteriyor.

Verilere göre, bu yıl gerek elektrik gerek doğalgaz tüketiminde en fazla düşüş Temmuz ayında yaşanmış. Hava sıcaklıklarına bağlı olarak ısıtma kaynaklı enerji giderinde belli bir düşüş hesap edilse de bu aydaki hızlı düşüşün başarısız FETÖ kalkışmasından kaynaklandığı biliniyor. Piyasada bir anda oluşan belirsizlik, şirketlere operasyonlar, siyasette artan gerginlik bütün sanayi bölgelerinde enerji tüketiminin düştüğün gösteriyor.

TEMMUZ ŞOKU...

Temmuz'da elektrik tüketimi, bir önceki aya göre, BOSB'da 131 milyon kWh'tan 111 milyon kWh'a, DOSAB'da 94 milyon kWh'dan 79 milyon kWh'a, NOSAB'da 27 milyon kWh'dan 21 milyon kWh'a, HOSAB'da da 7,9 milyon kWh'dan 7,3 milyon kWh'a düştü.
Temmuz'daki düşüşün ilerleyen birkaç ayda da etkisini sürdürdüğü görülüyor. Örneğin en büyük OSB durumundaki BOSB'da Temmuz'da 111 milyon kWh'e düşen elektrik kullanımı Eylül'de 107 milyon kWh'a geriledi. Elektrik tüketiminde en fazla dalgalanma HOSAB'da yaşanırken, tüketimde son bir kaç aydır hafif de olsa yukarı doğru bir eğilim fark ediliyor.

Üretimdeki değişimi anlamanın en önemli kriterlerinden birisi olan doğalgaz tüketiminde de aslında benzer bir trend izlendi. Bu yılın Haziran ayından Temmuz ayına doğalgaz tüketimi BOSB'da 20 milyon metreküpten 16 milyon metreküpe, DOSAB'da 11 milyon metreküpten 8 milyon metreküpe, NOSAB'da 1,2 miyon metreküpten 886 milyon metreküpe, HOSAB'da da 266 bin metreküpten 229 bin metreküpe geriledi.
Temmuz ayındaki şok, hızından kaybetse de ilerleyen aylarda da sürdü ve elektrikte olduğu gibi doğalgaz tüketiminde de ve örneğin BOSB'da doğalgaz tüketimi Temmuz'da 15 milyon metreküp iken Eylül'de bu rakam 11 milyon metreküplere düştü.

ÇARKLAR YAVAŞLASA DA DÖNÜYOR

Edinilen bilgiye göre, Bursa'nın en büyük OSB'si olan ve Oyak Renault, Bosch, Durmazlar gibi büyük üreticilerin bulunduğu Bursa OSB'de (BOSB) halen yeni fabrika inşaatı yok. Ancak işini durduran, işçi çıkaran veya “zorunlu izne” gönderen firmaya da rastlamadık. Bölgedeki işadamları “işimize bakıyoruz” derken, en çok “önünü görememekten” şikayetçi. Dolardaki artış ve doların, avronun kaç lira olacağından çok, “istikrar” isteniyor.
DOSAB da TOFAŞ ile birlikte otomotiv sektöründe faaliyet gösterdiği bir bölge. Ancak bölgeye damgasını vuran daha çok tekstil sektörü. Tekstil ağırlıkla ihracata çalışıyor ve tekstil ihracatı son yılllarda belli bir ivme kaybına sahip. Dolayısıyla DOSAB bölgeler içinde çok fazla iniş çıkış yaşamamış görünüyor.
NOSAB'da ise Mart ayından bu yana hem elektrik hem de doğalgaz tüketiminde devam eden bir gerileme görülüyor.



OSB'LERDE AYLARA GÖRE (2016) ELEKTRİK TÜKETİMİ (kW/h)


Aylar       BOSB             DOSAB        NOSAB             HOSAB

Ocak       112.813.154    86.267.233      24.406.590         7.154.197
Şubat       113.905.155    86.462.527      24.789.960         7.103.709
Mart        123.740.866    94.959.035      27.336.520         7.532.224
Nisan       121.237.946    90.512.379      25.833.460         7.254.717
Mayıs       126.380.155    93.145.417      26.489.862        7.523.299
Haziran    131.318.070     94.808.122     26.981.120         7.950.466
Temmuz 111.588.749       79.681.019     21.409.375         7.331.032
Ağustos 123.453.499        91.364.216     25.853.772         7.429.576
Eylül     107.470.135        78.631.943      22.626.805        6.865.242
Ekim      124.887.814        94.743.483       --                     8.356.444
Kasım 124.470.239 -- --
Aralık


DOSAB'DA YILLARA GÖRE ELEKTRİK TÜKETİMİ

Yıllar Elektrik tüketimi (kWh)

2008      852.653.155
2009      736.202.482
2010      842.800.609
2011       929.946.936
2012       972.377.630
2013       998.075.968
2014      1.024.195.499
2015      1.049.798.534

Yukarıdaki tabloda, DOSAB'da yıllara göre elektrik tüketimi görülüyor.
Tabloda, 2009 ekonomik krizinin izini net olarak görmek mümkün, yıllık elektrik tüketimi 852 milyon kWh'dan 736 milyon kWh'ya gerilemiş. Ancak ilerleyen yıllarda kademeli bir artış dikkat çekiyor. Yani tekstildeki ihracat sorunlarına rağmen bölgede üretim artarak devam etmiş.

OSB'LERDE 2016 YILI DOĞALGAZ TÜKETİMİ

AYLAR    BOSB               DOSAB                 NOSAB            HOSAB
Ocak        18.710.093        14.768.709            1.768.044            581.309
Şubat       15.877.671         13.701.621            1.500.776           468.828
Mart        17.441.700          14.763.903           1.601.738            421.072
Nisan       16.541.471          12.764.114           1.331.546           300.536
Mayıs      18.939.066          12.219.558           1.294.891           330.057
Haziran    20.602.750          11.409.178          1.217.637            266.926
Temmuz  15.791.248           8.421.195              886.848             229.538
Ağustos   16.744.549         10.063.684             1.125.377          251.880
Eylül        11.992.432          8.984.139             1.052.686           250.904
Ekim         18.358.751         11.958.094             --                      404.332
Kasım       23.149.271           --                          --                          --
Aralık







Çalı Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ÇASİAD) Yönetim Kurlulu Başkanı Halil İbrahim Kuzucu: 'Sorun nakit. Ama bankalar çok kasıyor'

- Çalı'da sanayi kuruluşlarının yeni yatırımları, yeni inşaatlar hakkında bilgi verir misiniz?

Çalı bölge olarak Bursa merkeze göre biraz daha bakir bir alan. Buraya 5-6 yıldır müteahhitler girdi, daire karşılığı yaygın bir konut inşaat var, Çalı hızla yükünü alıyor. Sanayi kuruluşlar açısından düşünürsek, Çalı sanayi bölgesinde doluluk oranı yüzde 90 gbi. Yeni fabrika yapılacak çok fazla yer zaten yok. Ama şöyle birşey var, vatandaş zamanında yapmış fabrikasını, ama zamanla imarı değişmiş. Yükseklikler değişmiş. Diyelim ki, yükseklik 9 metre imiş, 12 metreye izin çıkmış, o zaman sanayicimiz eski binasın yıkıp, 12 metre yüksekliğe göre yeniden yapıyor. İşi için daha uygun bir bina inşaa etmiş oluyor. Bu şekilde inşaat yapan tanıdığım 4-5 sanayici arkadaşımız var. 

- Peki yaygın mı böyle yüksekliği artırmak için fabrikayı yıkıp yeniden yapan?

Yok. Çok yoğunluklu bir şey değil.

- Bölgede yatırım iştahı, isteği ne durumda?

Bizim sanayicimiz her zaman canavardır. Koşullar olumsuz da olsa kendine bir yol bulur, ileri bir adım atar. Tabi şu anda piyasada pek çok nedenle bekleyişler var. Yıl başı da geliyor. Bilançolar yazılıyor. Herkes çevresine bakıyor. Bilanço kötüyse kimse sana iş vermiyor. Onun için herkes sınıfı geçmeye çalışıyor. Elbette ülkede olanlar gelip bize de yansıyor. Ama burada herkes bir şekilde çarkını da döndürmeye çalışıyor.

- Bir kriz havası var mı?

Olsa da çok az. Şu anda pek bir sıkıntı yok. En azından şunu söyleyebilirim, 2001 krizi veya 2009 krizi gibi bile değil. Ancak ödemeler aksıyor. İşin var, paranı alamıyorsun. Kurumsal firmalar bile bakıyorsun 45 gün vadeli ödemeyi 120 güne çıkarıyor. En büyük sıkıntı burada. Alacağını alamıyorsun, ama devlet alacağından vazgeçmiyor. Vergini, sigortanı günü gününe yatırmak zorundasın.

- Hükümet sanayiyi finanse etmek için önlemler alıyor. En son Kredi Garanti Fonu destekleri açıklandı, 20 milyar kaynak ayrıldığı açıklandı.


Bu iyileştirmeler bize yansımıyor. Sanayiciye uygun kredi diyorlar. Can suyu kredisi açıklandı. Ama sanayiciye bunu şu zaman vereceğiz demiyorlar. TOBB ve buradaki odalar açıklama yapıyor. Ama alanı görmedim. Bu kredileri alacağının garantisi de yok. Ayrıca başka bir durum var, paketler açıklanıyor iyi niyetle ama, bankaların tutumunda bir değişme yok. Bu şekilde bankadan kredi alma ne işe yarayacak. Uygun finansman verilecekse bugünlerde verilsin. Sanayi öyle siyaset kurumu gibi değil. Herkes iş yapma tarafındadır. Sıkıntılar olsa da dışarı belletmemeye çalışırız. Sanayici olanın böyle kimliği var. İnsanlar onurlu insanlardır. Ne sıkıntılar çekiyoruz burada, ama ne sokağa çıkıp yürüyor, ne slogan atıyoruz. Hiç görüyor musunuz sanayiciyi sokağa çıkarken? Herkes kendi sıkıntısını kendi çözmeye çalışıyor. Bu devlet de bizim. Bizde insanlar ülke sevdalısıdır. Kimisi laf, kimisi iş yapar.

- Piyasadaki sıkıntılar nedeniyle, faaliyetini askıya alan, çalışanlara yönelik işten çıkarma, ücretsiz izne gönderme gibi durumlar var mı?

Galiba henüz yok. En azından ben bilmiyorum. Önünde yapacağın iş oluyor, orda pek sıkıntı yok. Ama ödemelerin aksıyor.

- Bankalardan şikayetçisiniz benim anladığım...

Yani, artık bankalar çok kasıyor. Kredi vermiyor. Cumuhurbaşkanımız çıkıp 'faiz düşürün' diyor. Ama değişen birşey yok. Faizler şu anda yıllık yüzde 15-16. Hatta daha fazla. Bankalar geri adım atmadılar. Hatta geri adımdan geçtik, dolar yukarı fırlayınca faizleri de yukarı doğru çıkarmaya başladılar. Bankaların iyi gün dostu olduğunu anladık yani. Ya da dolar nedeniyle onlar da tereddütlü, bilmiyorum.

- Sanayici dolar bozdurma kampanyasına katılıyor mu?

Sanayicinin yastık altında doları, altını olmaz. Ama olanda var demek ki. Dolar birkaç gündür 3,3'e doğru düşüyor. Kampanya ne kadar etkili olacak göreceğiz.

- Dolardaki geri çekilmenin size yararı olmuyor mu?

İyi güzel de, dolar yükselirken atağa geçen sac gibi girdi fiyatları, dolar düşünce geri alınmıyor. Kimse fiyat indirmiyor. Türkiye'de üretilen demir çelik, sac fiyatları nasıl oluyorsa dolar ve Avro ile satılıyor. Ama bizde sadece araba fabrikaları ve bazı yan sanayiciler dışarı dövizle satar. Diyelim Ford'un dolar çıktı diye yüzü gilebilir ama oraya yedek parça üretenler hiç de memnun değil kurdan. Sıkıntı var.

- Sanayicinin önünü nasıl görüyorsunuz?

Ben 1994'den itibaren bir yığın kriz gördüm. 2001'de TOFAŞ'ta toplantı vardı, bize '2015'e kadar hiç bir sorun yok' dediler. Birkaç ay sonra kriz patladı. Hiç belli olmuyor. Kimse ne olacağını bilemiyor. İşine dikkat etmek, çalışmak lazım. Özellikle herkes yaptıği işine yatırım yapacak, ona dikkat edecek, teknoloji anlamında. Dünya piyasalarında nasıl yer alırım, ona emek vermek lazım. Bizde asıl sıkıntı şu: Küresel bir rekabetteyiz. Ama aynı platform için aynı şartlar lazım. ÖTV'ler Kurumlar Vergisi vs... Çok büyük farklar var. Bizde vurun abalıya, var. Nasıl olsa gidiyor. En önemli iş de istikrar. Memlekette istikrar olmazsa olmaz. İnsanın kendini güvende hissetmesi lazım. İçimizdeki, bölgemizdeki durumlar malum. Yabancı sermayeyi istiyorsan bunlar olmayacak. Bakın şu anda asgari ücret görüşülüyor. Asgari ücreti 2 bin lira yapsan ne yazar? Adama zam verme yerine hayatını kolaylaştıracak, kira, eğitim, barınma, sağlık gibi alanlarda sosyal sorumluluğu yerine getirmek lazım.

KAYAPA'DA "KİRALIK FABRİKA" İNŞAATLARI... 


Kayapa Islah OSB'de şu anda devam eden toplam 30 fabrika inşaatı var. Ancak bunların büyük bölümü, yeni tesis veya büyüme, kapasite artışı vs. nedenlerle sanayi kuruluşlarınca yapılan inşaatlar değil.
Bunların yüzde 75'i, bölgede arazi sahibi olan kişilere ait olan inşaatlar. Bu kişilerin fabrika inşaatını kiraya vermek amacıyla yaptıkları bildiriliyor.
Bölgedeki 87 hektar arazinin yaklaşık yarısının, üzerinde sanayi kuruluşu olmayan boş arazi olduğu düşünüldüğünde, kiraya vermek için fabrika yapımı önem kazanıyor. Yani bölgenin yarıdan fazlası boş.
Sanayi bölgelerinde arsa sahibi olan, ancak sanayicilikle ilgisi olmayan kişilere neredeyse bütün OSB'lerde rastlandığı biliniyor. Ancak Kayapa'da sanayi parseli sahibi kişiler arasında sanayici olmayanların sayısı dikkat çekiyor. Adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, olayı anlatırken, şu değerlendirmeyi yaptı:

'KOLAY PARA KAZANMA...'

“Maalesef bu inşaatların sahipleri sanayici falan değil. Hepsi kiraya verilmek üzere yapılıyor. Tabiri caiz görün, rant işi bu. Adam arazisini satmıyor, üzerine bina yapıyor, kiraya veriyor. Son yıllarda en kolay ve en iyi para kazanma böyle oluyor. Böyle bir moda var. Düşünün bu fabrikaların kirası metrekare başına 8-10 lira. Yani bin metrekare yer kiralayacağım, dediğin zaman aylık 10 bin lira kira ödemek durumundasın. Sadece Kayapa değil Çalı'da da, Hasanağa'da da var bunlar. Ama bizim kadar değil galiba. Çünkü en kolay para kazanma şekli bu. Burada faaliyet göstermek için gelenler zaten küçük ve orta ölçekli firmalar. Düşünün 5 dönüm bir yer kapmışsan, aylık 50 bin lira kira gelirin var. İnanın, bu durum sanayiciye de kötü örnek oluyor. Yani adam şimdi düşünüyor: Ben 2 bin metrekare kapalı yere aylık 20 bin lira kira veriyorum. Ama bakıyorum ben ayda o kadar net kazanca sahip değilim ki... Üretimle uğraş, işçiyle uğraş, çalış didin, sonuçta mal sahibi kadar para kazanamıyorsam, o zaman ben niye üretim yapayım ki? Ben de gidip bir fabrika kurayım, vereyim kiraya, hiç ter dökmeden, hey ay başı hesabıma yatsın paralar...”
Kiraya vermek üzere fabrika yapımına dönük inşaatlar devam ederken, son 6-7 aydır bölgede kiralama taleplerinin durduğu belirtiliyor. Bir yetkili, “Haziran'dan bu yana ne kiralayan oldu, ne de yeni gelen. Yatırım yapma isteği yok. İstemiyor insanlar. Kimse önünü göremiyor. Elinde parası olan da cesaret edemiyor” diye konuştu.
Kayapa'da son bir yıldır devam eden fabrika inşaatlarının bir bölümünün ise işini büyütmek isteyenlere, birkaç inşaatın ise bölge dışından ilk kez yatırım yapanlara ait olduğu ifade ediliyor. Bunlara ilişkin firma ismi verilmezken, “KOBİ” oldukları, çok farklı sektörlerde faaliyet gösterdikleri ifade edildi.


HOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Korun:
'Önümüzü göremiyoruz'


- HOSAB'da iş hayatını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hasanağa OSB'de durumlar iyi, bir sıkıntı yok. Yaklaşık 20 gündür dolarla ilgili bir sıkıntı var. Tabi bu sonuçta bizi de etkiliyor. Bir yanıyla ihracat yapıyoruz, bir yanıyla da burada yabancı yatırımcılar var. Bölgemizde yatırımı olan İtalyan, Alman ve Güney Kore firmaları var. Yeni firmaların gelmeleri için de talepler var, duyuyoruz.

- Yeni fabrika yatırımları?

Elbette. İrili ufaklı inşaatlar var. Simge Grubu, sanıyorum Hürriyet civarındaki merkezini buraya taşıyacak, ayrıntılarını bilmiyorum, ama burada büyük bir hazırlık var. Şu anda HOSAB'da Simge Mat'ın büyük bir yatırımı halen devam ediyor. Büyük bir inşaat yapılıyor. Bunun dışında da irili ufaklı 2-3 inşaat var. Satılık, kiralık yerler de duyuyoruz.

- Kapatan firma mı var?

Hayır kapatan firma olmadı. Ancak kiracı çıkıyor veya devrediyor vs. Olağan bir seyir var.

- Piyasadaki hareketlilik sizi nasıl etkiliyor?

Son 20 gündür dolarda devam eden hareketlenme, hızlı artış tabi ki HOSAB'da bizleri de etkiledi. Evet biz sanayici, üretici olarak işimize devam ediyoruz, çalışmaya devam ediyoruz, ama doğal olarak da gelişmelerden etkileniyoruz. Burada dolar ve piyasadaki gelişmeler nedeniyle tabi, herkesin kafası da karışıyor. Haliyle durum belirsiz olmaya başlıyor. Önünüzü göremiyorsunuz. Herkes gibi bu dövizin ne olacağını hepimiz merak eder olduk.

- Doları merak ediyorsunuz ama, gündelik çalıma, üretim de aynen devam ediyor...

Evet. Dolar herkesi etkiliyor, ama bunu HOSAB olarak çok da fazla kafaya takmıyoruz. İşimize bakıyoruz. Mesela bu günlerde kümelenme toplantıları yapıyoruz. Morali bozmak yok. Otomotiv kümesini kurduk. Devlet desteği ile işlerimizi daha da büyütmek için 2-3 yıllık planlar yapıyoruz. Kümelenme toplantıları yapıyoruz. Eğitimle ilgili çalışmalarımız var. İnsanlar başladıkları yatırımları da devam ettiriyor. Yani dolar yükseldi diye, kimse başladığı işi durdurmuş değil.

- HOSAB'da yeni fabrika inşaatları da var galiba...



- Kapatan, işini durduran ve işçi çıkaran var mı?

Ben duymadım.

- Yeni inşaatlar firmaların kendi ihtiyaçları için yaptıkları inşaat mı, yoksa kiralık işyeri yapmak için yapılan inşaatlar mı?

Burada salt kiraya kira geliri elde etmek için, sanayi ile üretim ile ilgisi olmayan insanlar tarafından yapılan inşaat yok. İnşaatı yapanların hepsi kendi ihtiyaçları için yapıyorlar.

- Peki fabrika yapılacak boş yer var mı?

HOSAB'da bizim 117 sanayi parselimiz var. Bunlardan 88 parselde tesis var, yani dolu. Bu 88 parselde faaliyet gösteren firma sayımız 100 kadar. 6-7 de inşaa halinde firma var.
Bölgemizde çalışan sayımız 8 bin. Çok farklı sektörler var burada. Biliyorsunuz KARSAN araba üretiyor, otomotiv sanayiinde yedek parça üreten fabrikalarımız var. Ama sadece otomotiv değil, metal, makine...

- HOSAB'da yer sahiplerinin kiraya vermek üzere fabrika inşaatı var mı?

İrili ufaklı 6-7 inşaat var. Ama o tür yok. Bir iki tane vardı, eskiden. Şimdi devam eden inşaatların sahiplerinin hepsi kendi ihtiyaçları için yapıyor.

- HOSAB'da genel yatırım iklimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biz işimize bakıyoruz. Dolarla, borsayla da işimiz olmuyor. Yani paradan para kazanan kesim olmadığımız için bütün çabamız burada üretmek ve de satmak. Bölgemizde 8 bin insan çalışıyor. Bu toplamda ciddi bir rakam ve hepimizin buna ilişkin bir sorumluluğu var. Morali yüksek tutarak yolumuza devam ediyoruz.
Ancak tabi bundan sonra ne olur, onu da bilmiyoruz. Arkadaşlarla yaptığımız görüşmelerden anlıyorum ki, aslında herkes bir tedirginlik içinde. Ama biz işimize bakıyoruz. Dünya genelinde sıkıntılar var. Yani sanırım şu anda sıkıntılı olmayan ülke kalmadı.

- HOSAB'da yeni yatırım için yabancı firmaların girişimleri olduğunu duyduk...

Evet, doğrudur. Tabi biz burada yöneticiyiz, ama arazi bize ait olmadığı için kim nereden ne satın aldı, nasıl bir fabrika kuracak bilmiyoruz. Bizim haberimiz iş bitince oluyor. Bölgemizde ilgilenen yabancı yatırımcıların olduğunu biliyoruz. Burada Alman, İtalyan ve Güney Kore'den firmalarımız var. Onlar memnun, yenileri niye gelmesin...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder