19 Mart 2019 Salı

‘Kendin Üret Pazarla- KÜP Koop’ geliyooo!



“Bir musibet bin nasihattan evladır” demiş atalarımız… Tarımdaki çöküş temel gıda fiyatlarında aşırı yükseliş ve dışa bağımlık noktasına gelince, toplumda arayışlar da başlıyor gibi. 
Bursa’da hem üretici hem de tüketicinin sırtında kambur “aracı” kesimi devre dışı bırakıp üreticinin doğrudan kooperatifleri aracılığı ile pazara çıkmasını öngören “Kendin Üret Pazarla-KÜP Koop” Hürriyet semtinde açılışa hazırlanıyor.
Deneyimli ziraat mühendislerinden, Rıdvan Gökçe’nin de içinde bulunduğu bir grubun kooperatif kurma hazırlığını duyunca sevinmiştim. Geçtiğimiz hafta kendisiyle, Hürriyet’teki işyerinde buluştuk, hoş bir söyleşi yaptık.
Bizde yıllardır uygulanan tarım politikalarının sonucu şu:
Üreten üretemez, tüketen de tüketemez hale geldi!
Doğa gezilerinde tanık olduğumuz manzara aslında etin niye bu kadar pahalı olduğunu kanıtlıyordu. Bursa’da, sadece Uludağ’ın eteklerinde on binlerce büyükbaş ve küçükbaş hayvanın; sığır ve özellikle koyun ve keçinin, aylarca bedava karnını doyuracak yaylalar, meralar, çayırlar öylece bomboş duruyordu.
Sadece otlaklar değil, seneler önce ekilip biçilen tarım arazileri de terk edilmiş.
Rıdvan abi, Bursa’da son 30 senede terk edilen tarım alanlarının tam 1 milyon dekar olduğunu hesaplamış…
Tabi, yıllardır bu işin içinde olan Rıdvan abi, tarımdaki çöküşün öyle masum gerekçelere dayanmadığı, gayet “hainane yasa ve uygulamalar”ın sonucu olduğunu düşünüyor. Ama bu ülke bizim ve sonuçta bir çıkış olmalıydı.
Rıdvan Gökçe, “Kırk yıllık rüyam” dediği kooperatif arayışını şöyle anlattı:
“Arayış 1,5 yıl önce başladı. Kooperatif mi olsun, şirket mi olsun... 70 kadar toplantı yaptık. Sonunda bu sorunu ancak üretim ve tüketim kooperatiflerini kombine etmek suretiyle çözebiliriz dedik. Şu anda 80 milyon nüfuslu ülkemizde 90 milyonluk bir tüketim pazarı var. Gıdanın yüzde 70’den fazlası ithal ürün. Diyoruz ki biz kendimiz üretelim. Topraklar boş.  40 binden fazla mühendis, veteriner boşta. Biz önce kendi yiyeceğimizi üretelim.”
Yani kooperatif hem kendisi üretmeyi, hem de çiftçinin ürettiği ürünleri, kent merkezindeki şubeleriyle pazarlamayı hedefliyor.
Arazi hibe, kiralama, sözleşmeli üretim, ortaklık her yola açıklar. 
Bursa’da  bin 88 köyün  409’unda Tarımsal Kalkınma Kooperatifi varmış, bunların sadece 48’i faalmiş. Onlarla da işbirliği yapılacak.
Hatta ileride, Erzurum’dan Muğla’ya bütün kooperatiflerle ortak çalışma hedefi var.
7 kurucu üyemiz var. Hemen katılacak 200 üyemiz hazır. Üreteceğiz, tüketeceğiz. Ürettiğimizi satacağız. Hukuki engelleri hukukçularımızla aşacağız. Kuruluş işlemleri bitti. Yerimiz hazır, 3 tonluk tankımız geldi. Çiğ süt satılacak. Soğutulmuş olarak, piyasanın altında, hijyen şartlarında, tertemiz süt. Dana eti satacağız. Vatandaş kaliteli et yiyecek. Ay sonuna kalmadan harekete geçeceğiz.”
KÜP Koop’un tarımdaki çöküşü sona erdireceğini söylemek çok iddialı olur.  Ancak doğru adımlar atılırsa şansı var diye düşünüyorum.
Şimdi, önlerindeki en önemli tuzak, “para kazanalım” mantığı ile kooperatifin, her köşe başında gördüğümüz ticari kuruluşlardan birisi haline dönmesi.
Çok kritik konular var: KÜP Koop mutlaka üreticiye en yüksek fiyatı ödemek, tüketiciye de en düşük fiyattan satmak zorunda!
Sadece çiftçinin malını almak da yetmez. Üretimde bilgi, teknoloji, gübre, tohum, ilaç, işçilik, nakliye vs. destekleri sağlayabilmeli.  
Örneğin atıl arazilerin kullanımı, arazilerin toplulaştırılması, işletmelerin modernizasyonu, verimin artırılması, yerli ve milli tohum, fidan, fide,  misel… 
Damızlık sığır,koyun, keçi… 
Sağım, budama, barınak, soğuk hava deposu, mera ve yaylaların kullanımı vs. vs.
Ve tabi, tüketicilere de sadece piyasadan biraz düşük fiyatla satmak yetmez. 
Satılacak sütün, etin kalitesi, hijyen…
Gıda denetimi, tazelik, insanların kolay ulaşımı…
Yol uzun, şartlar çetin… 
KÜP Koop’a şimdiden başarılar diliyoruz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder