31 Mart 2011 Perşembe

Mısır halkı askeri yönetim mi istedi?

ı 21 Subat 2011, Pazartesi 
 Dursun EROĞLU
Mısır’da üç haftadır kent meydanlarını inleten, gece gündüz her türlü saldırı ve tehdide göğüs geren, 300 can veren halkın önü Yüksek Askeri Konsey ile kesildi! 

Meydanlar boşaldı. 


Mısır ordusu “geçici” olarak yönetime el koydu. Sefalet, işsizlik, adaletsizlik ve diktatörlüğün sembolü Mübarek’e isyan eden halk, askeri yönetim için mi sokağa dökülmüştü?

Mısır’ın resmi haber ajansı MENA’nın haberine göre,  "Yüksek Askeri Konsey, iktidarı 6 ay içinde sivil yönetime ve halkın görüşlerini yansıtan özgür ve barışçıl biçimde seçilen bir devlet başkanına devretmeyi umuyor". Konsey, “iktidar peşinde değil”miş!… (Bu sözleri 12 Eylül lideri Kenan Evren’den de dinlemiştik) Askeri Konsey Başkanı Hüseyin Tantavi, Anayasa değişikliği taslağını hazırlamakla görevlendirilen komisyonun başkanlığına emekli yargıç Tarık el Bişri'nin getirildiğini açıklamış. Komisyona Müslüman Kardeşler’den de bir üye varmış. İsyanın simgesi Tahrir Meydanı’na, olaylarda can veren 300 kişinin anısına bir anıt dikilecekmiş.
Ne garip… Tahrir meydanı dolduranlar, taleplerini birkaç kez açıklamışlardı. Ama hiç birinde “Yönetime asker el koysun” maddesi yoktu.
Elbette, öngörülerde bulunmak için yeterli veriye sahip değiliz. Ancak Arap dünyasında yakılan ateşin daha uzun süre devam edeceği anlaşılıyor. Saltanat sistemini tarihin çöplüğüne atmanın kolay olmayacağı çok açık. Zira Tunus, Mısır, Ürdün, Yemen derken olaylara Bahreyn ve, -çok ilginçtir- Libya da eklendi.
Arap halkları isyanda… Onlarca yıldır, en küçük demokrasi isteğini şiddetle bastıran, çağdışı şeriatı uygulayan rejimler halka sadece sefalet ve kölelik dayadı. 80 milyondan fazla nüfusu olan Mısır’da ülke zenginliğinin yüzde 70’den fazlası 100 aileye aitmiş. Kişi başına milli gelirin bin 350 dolar olduğu söyleniyor; ama ortalama aylık işçi ücretinin 100-150 dolar olduğu göze alınırsa, gerçek rakamın bunun çok altında olduğu aşikar. Halkın ezici çoğunluğu sefillik içinde. Ülkenin gelirinin yüzde 60’ı petrolden. Geri kalanı, turizm, Süveyş Kanalı geçiş ücretleri, pamuk…
Şimdi Yüksek Askeri Konsey halka iş, ekmek, adalet ve özgürlük mü vaat ediyor?
Hiç sanmam… 
İddiam şu, Yüksek Askeri Konsey, her ne kadar 6 ay sonra yönetimi seçilmiş bir“demokratik” yönetime devretmeyi vaat etse de bu iş o kadar kolay olmayacak. Öncelikle başında “işkencecibaşı” olarak ünlenen Mübarek’in yardımcısı Süleyman’ın bulunduğu bir yönetimden “demokrasiye geçiş” adımları atmasını beklemek hayal görmek gibi bir şey.
Mısır ordusu, pek çok ülkenin ordusu gibi ABD’ye birçok kanaldan bağlı durumda. ABD’nin yılda 3 milyar dolar rüşvet verdiği bir rejimden vazgeçmesi düşünülemez. Ayrıca ordunun gösterilere müdahale etmemesinin bir ABD projesi olduğu yolunda görüşler de yok değil. Obama yönetimi, Mısır’daki konumunu büyük ölçüde asker üzerinden yürütüyordu. Pentagon’dan gelen talimatlarla bir yandan Mısır kontrol altında tutuluyor, diğer yandan İsrail kollanıyordu. Bir şekilde ordu aracılığı ile konumunu yeni dönemde de sürdürmek isteyecektir.
Tabi ordunun olaylara müdahale etmemesi, sadece bununla açıklanamaz. Mısır’da silahlı kuvvetlerin yaklaşık yarısının (350 bin) Mübarek’in iktidarını korumaya dönük örgütlenmesine rağmen, geri kalanın, halkın saygı gösterdiği “Mehmetçik” olarak sevdiği kesimden oluşması ilginç. Bu kesimin olaylar sırasında Mübarek’i korumak için halka ateş etmeyi kabul etmediği, Mübarekçilerin de askeriyede “bölünme” riskine karşı halka ateş etmeye yanaşmadığı görüşleri oldukça yaygın.
Mısır’da ABD için değişen pek bir şey yok. Üst düzey bir Pentagon yetkilisi askerle ilişkilerinin aynen devam ettiğini açıkladı. Obama yönetimi, eski işlerini şimdi Yüksek Askeri Konsey ile yapıyor.  Emin olun, orada nasıl bir “sivil” ve“demokratik” yönetim oluşturulacağını alttan alta planlıyordur!
Bu arada devrik lider Hüsnü Mübarek’in İsrail’de görüldüğü ve orada yaşamaya başladığı yolunda haberler dolaşıyor.  Güzelim Mısır sahilleri dururken İsrail’in sahil kenti Eylat’a kapağı atmış görünüyor.
Daha neler göreceğiz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder