Uluslararası saygınlığı olan The Economist dergisinin, bu yıl Türkiye’de ekonominin yüzde 4 küçüleceği, enflasyonun yüzde 39,4’e yükseleceği öngörüsünde bulunması çok ilginç.Zira 2003’de yüzde 5 gibi büyüyen ekonomide kimse küçülme beklemiyor.Hükümet bu yıl da yüzde 4-5 büyüme hesaplıyor. Dergi bu tahmini, hükümetin yerel seçimler nedeniyle bütçe dengelerini altüst edecek, yüksek faizli borç ve devalüasyonlara uzanacak hesapsız harcamalarına, AB ile ilişkilerde çıkacak sıkıntılara vs. dayandırıyor. Tahminleri abartılı bulmakla birlikte, havaların hükümet ve medyada dile getirildiği kadar güneşli olmadığını düşünüyorum. Evet, siyasi istikrar tamam... Öyle ki, 28 Mart seçimleri için diğer partilere hiç şans tanınmıyor… Bütün siyasi güç AKP’de toplanacak, Erdoğan hükümeti de Türkiye’yi sorunsuz kurtaracak! Ama reel ekonomik gelişmeler o kadar parlak değil. Örneğin geçtiğimiz yıl yüzde 16 küçülen inşaat sektörü... Hükumet bu yıl 100 bin konut, 3 bin kilometre “duble yol” vaat ediyor. Önce, Toplu Konut İdaresi’nin devlet eliyle Bursa’da konut yaptırması neredeyse imkansız. Çünkü yıllar önce bu denendi; hatta bugün Yeşilşehir’in olduğu bölgede kurulmasına çalışıldı, ama olmadı. En büyük engel hazine arazisi yokluğu gösteriliyor. Bursa’da ilk ciddi toplukonut Değirmenlikızık, Mesken bölgesinde yapıldı. 1985’de başladı ve 3-4 yılda 2 bin 810 konut bitirildi. Maliyetin yüzde 70’ine kadar kredi verilmişti. İnşaatlar hızlı gitti. Ardından 1989’da Ataevler’de inşaat başladı. Emirkoop öncülüğündeki 6 bin 500 konutun inşaatı kredilerin suyunu çekmesi ile yavaşladı. 1 1997’de 6 bin 500 konutluk Ertuğrulgazi projesindeki inşaatlardan deredeyse umut kesilecekti. İnşaatlar salt üye aidatları ile yürümek zorunda kalınca ekonomik krizler inşaatların durmasına yol açtı. Aidatlar ödenemedi. Son darbeyi de deprem vurdu. Gecikmelerle de olsa Ertuğrulkent’te 2003’de 2 bin 400 konutun inşaatı tamamlandı. Ancak altyapı sorunları nedeniyle şimdilik evinde oturabilen yok. İşin püf noktası şu ki; inşaat sektörü konut ihtiyacına dayanmıyor. Paradoks orada. Orta ve üst gelirlilerin konuları var, konuta ihtiyaçları yok. Konut sorunu dar ve sabit gelirlilerin. Ama onların da alım gücü kalmadı. İşsizlik artıyor, ücretler reel olarak sürekli düşüyor, çalışanlar yarın ne olacağını göremiyor, her şey patronun iki dudağının arasında. Esnaf kesimi eriyor, işini kaybediyor. Değil ev yaptırmak veya satın almak için kıyıya üçbeş kuruş koymayı, ev kiraları ile cebelleşiyor insanlar. Bursa’da bir dönem birileri köylüden tarlaları ucuz fiyata kapattı, belediyeden Mevzi İmar Planı çıkartarak inşaata başladı. Maliyeti 10 lira olan binalar 20 liradan satıldı. Yap-satçı müteahhitler vurgun yapar gibi para kazandılar. Yap-sat devri, halkın alım gücünün zayıflaması, yaptığı daireleri satamaması ile kapandı. 1990’larda yaşanan sorun buydu. Ardından müteahhitler yüzde 50’lere kadar konut karşılığı arsa aldılar. Sözde “kooperatif” kurup, üye buldular. Şimdilerde bu sistem de tıkandı. Zira öyle örnekler vardı ki, “kooperatif”e üye olan bir vatandaş bir daireye sahip olabilmek için bir kendisine, bir müteahhide, bir de arsa sahibine olmak üzere 3, yerine göre 4 daire parası ödemek zorunda kalıyor. Bakın bu model yürümüyor... Özellikle Mudanya civarında binlerce insanın bu tür inşaat şirketleri ile başı dertte. Bu müteahhitler, şirketler, kendilerine güvenerek kooperatife üye olan ve aidat ödeyen insanları öyle sözleşmelerle bağlamışlar ki, öyle tezgahlar kurmuşlar ki, sözde “yüklenici firma” olarak görünen bu firmaları başınızdan atmanız da mümkün değil. Ortada bir kooperatif görünüyor... İnşaat şirketi hem müteahhit, hem arsa sahibi… karınca duası gibi sözleşmeler… Sömürülüp suyu çıkarılan insanlar ve yorgun düşmüş ev hayalleri… Aslında hükümetin inşaat sektöründe belki tek kuruş harcamadan yapabileceği büyük işler var. Mesela Bursa’da sadece sözde kooperatif kuran, hem müteahhit, hem arsa sahibi, hem kooperatif yöneticisi bezirganların elini, ev sahibi olmak isteyen dar ve sabit gelirli insanların cebinden çektirebilirse, iddia ediyorum, Bursa’da binlerce yeni konut yapımı olanağı doğar. Aksi takdirde, The Economist’i haklı çıkarmış olacağız. Yeni Bursa Gazetesi, Eklenme Tarihi :2004-01-18 14:39:05) | Okunma sayisi : 378 |
7 Nisan 2011 Perşembe
The Economist tahmini ve inşaat umudu
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder