AKP'nin 'Sağlık seferberliği'

İktidar partilerinin eğitim, sağlık gibi kamu hizmet birimleri ile ilgili ilişkileri, hem siyasiler, hem de bürokrasi için hep sorunlu olmuştur.Yıllardır hastane yöneticileri siyasilerin emrivakileri ile karşı karşıya kalmaktan yakındı; siyasilerde yöneticilerin kendilerini takmamasından şikayetçi oldu, geçer akçe “atama-sürgün” olmaya devam etti. Peki şimdi AKP’nin tek partili iktidarı ile ne değişiyor? AKP’nin AR-GE’den Sorumlu İl Başkan Yardımcısı ve İl Sağlık Komisyonu Başkanı Muhammet Gümüşsoy, sağlık kuruluşlarına yaklaşımlarını açıklarken, devletin parasal imkanları ile sorunların üstesinden gelmenin artık mümkün olmadığının altını çiziyor. İktidar partisinin yetkilisi olarak, sağlık kuruluşları ile geçmiş dönemlerden çok daha fazla içli dışlı görünen Gümüşsoy, vatandaşa daha iyi sağlık hizmeti verebilmek için, Ankara’dan sürekli para isteyip durmak yerine, devlete ait atıl bina, yer, araç gereç, bölüm ne varsa bunları harekete geçirme, para ihtiyaçlarını da hastane dernekleri vs. aracılığıyla hayırsever işadamlarından karşılamayı hedefleyen bir “seferberlik” başlattıklarını belirtiyor. Bakın, bu seferberlikle son bir yılda neler yapılmış: SSK Bölge Hastanesi’ndeki boş hemşire lojmanı 30 yataklı Psikiyatri Merkezi haline getirilmiş. Atıl ve pislik içinde duran bir bölüm 35 makineli modern Diyaliz Merkezi’ne dönüştürülmüş. Diyaliz hastalarına evde kendi kendilerine bakabilmeleri için eğitim birimi oluşturulmuş. Hastanenin 33 yataklı misafirhanesi 400 metrekare Acil ünitesine, 2 bin metrekareli Fizik Tedavi Merkezi’ne dönüştürülmüş. Uludağ’da otel sahiplerinin tahsis ettikleri bir binaya SSK Dispanseri yapılmış. Karacabey’de belediyeye hastane yaptırılmış, personel ve tıbbi cihazı sağlanmış. Mustafakemalpaşa’da kötü durumdaki SSK Dispanseri hayırsever işadamlarına yaptırılan, iki katlı, büyük, yeni bir binaya taşınmış. Altıparmak SSK’nın önündeki kuyrukları ortadan kaldırmak için Çekirge, Şevket Yılmaz, Gemlik ve İnegöl Hastanelerinde “Karne Merkezi” açılmış. SSK’lı hastaların Devlet Hastanesi ve Sağlık Ocaklarından sevksiz yararlanmaları, bir aydan uzun süreye randevu verilen hastalara özel hastanelere gitme kolaylığı sağlanmış. SSK Çekirge Hastanesi’nde eczane 24 saat açık tutulmuş, hastalara özel eczanelerden ilaç alma kolaylığı getirilmiş. SSK Şevket Yılmaz’da Fizik Tedavi Merkezi kapasitesi 40’tan 140 hastaya çıkarılmış, ameliyat kapasitesi artırılmış, hastalara hastane içinde evrak taşımadan işleri yapma kolaylığı sağlanmış. Çocuk Hastanesi’ne 10 yeni laboratuvar açılmış, randevusuz hasta kabul edilir hale gelinmiş, Onkoloji Hastanesi’nde Diamand Otel ile anlaşılmış, yataklı tedavi gören hastalarla refakatçılarına ücretsiz kalma olanağı sağlanmış. Devlet Hastanesi’nde Beyin Yoğunbakımı ve Diyaliz üniteleri açılmış. Hastalara kredi kartı ile ödeme kolaylığı sağlanmış. Heykel’de 4 katlı bir poliklinik açılmış, Dr. Ayten Bozkaya Spastik Özürlüler Hastanesi’nin kapasitesi iki katına çıkarılmış. Bunlar övgüye değer şeyler değil mi? “İdarecileri boş oturtmayacaklarını” ifade eden ve özel bir şirkette yöneticilik yapan Gümüssoy, hastanelerde hastalardan çeşitli şekillerde alınan “bağış”ları kaldırdıklarını söylüyor. Vatandaşın kendilerine en çok tayin-atama isteklerinin yanında “sıra alamıyorum”, “3-5 ay sonrasına randevu verdiler”, “doktor bana bakmıyor, muayenehanesine çağırıyor”, “ilaç alamıyorum” şikayetiyle geldiğini söyleyen Gümüşsoy, sağlığa “işletme mantığı” ile yaklaştıklarını vurguluyor. “Müşteri velinimetimdir” sözünü düstur edindiğini söyleyen Gümüşsoy’a, hastalara “müşteri” yaklaşımı nedeniyle eleştiri gelebilir. Zira cebinde parası olmayanların da sağlık hizmetinden yararlanma hakları vardır. Ama siyasete LDP ile başlayan Gümüşsoy’un “müşteri”ye yüklediği anlamın “paran yoksa öl” ile tam örtüşmediğini de görmek gerekiyor. Devlet Hastanesi’nde hastalara imzalatılan, ancak parası bir türlü tahsil edilemeyen 2,5 trilyon liralık senet dağını eritmenin en pratik yolunu, Yeşil Kart’ın hak edenlere verilmesinde görmesi bence yeni ve kendi içinde tutarlı bir yaklaşım. İktidar partisinin sağlıkta yanlış işler yaptığını gören varsa –ki bu yazı kimseye yağ çekmek için yazılmadı-, buyursun açıklasın, yazalım. Yeni Bursa Gazetesi, 7 Mart 2004