8 Nisan 2011 Cuma

'Küçük Amerika’



Bursa’da son bir yılda ne değişti diye kendi kendime sorduğumda ilk aklıma gelen şeylerden birisi kentin görüntüsü ile ilgili oldu

Bursa’nın göbeğindeki TOKİ Doğanbey Konutları… 
Herbiri 25 katlı toplam 28 bina. 
Tarihi bir kentin ortasında yükselen, filmlerdeki “Küçük Amerika” hayali gerçek oluyor…
Öncelikle belirtelim ki, Doğanbey projesi, yerel yönetim ve hükümetin işbirliği ve büyük umutlarla, uzun yıllardır hazırlanan bir proje. TOKİ için de kentsel dönüşüm projeleri açısından örnek gösterilmişti. 
İşin bir yanı şu: Bursa’nın çevresinde planlı yapılaşma hızla yaygınlaşırken,  kent merkezi adeta gecekondu havasına girmiş durumda. 
 Hatırlayalım, Fomara-Kent Meydanı arasındaki bölgede bir yangında itfaiye aracının giremeyeceği onlarca sokak vardı.  Şimdi kent merkezinde bu tür onlarca mahalleden birkaçında “kentsel dönüşüm” adı ile modern-planlı konutlar yapılıyor.
Toplam 2 bin 894 konut, binaların dibinde 2 katlı otoparklar, ayrıca 4 katlı işyerleri ile oluşan ticari alanlar…
Binaların görüntüsü, son yılların gözdesi “residence” sektörünü anımsatıyor.  Çok katlı, lüks ve eşyalı daireler,  girişte danışması,“reception”u, bekçileri, hizmetçileri, hızlı ve çok sayıda asansörlü, yer altı otoparkı, yüzme havuzları, çamaşır, ütü vs. işlerin yapılacağı alanlar, alışveriş yerleri vs.  
Tabi Tayakadın’ın dış görüntüsü ile birlikte, semt sakinleri de değişecek; zira artık, evini,  arsasını TOKİ’ye verip de burada daire sahibi olan düşük gelirli sakinlerin yeni konutlarda yaşama şansı pek yok gibi! Evet oturacakları daireleri var,  ama bu tip sitelerde “yönetim aidatları” bu insanların önündeki ilk büyük duvar olacak! 
Nilüfer’deki bir lüks sitede aylık yönetim giderinin, benim emekli aylığımdan yüksek olduğunu duyunca küçük dilimi yutacak olmuştum.
Bursa’nın merkezinde bir “Küçük Amerika” doğuyor…
Bu 1950’lerden sonra hayali kurdurulan “Küçük Amerika”…
New York’un merkezindeki gökdelenlerin Amerikası.
Oysa (gidenlerin anlattığına göre), gerçek Amerika, Amerikalıların yaşadığı evler bu değil…
Orada konutların yüzde 70’den fazlasının bir-iki katlı ve ahşaptan yapıldığını okuyoruz.
Anlaşılan gerçek Amerika ile “Küçük Amerika” farklı…
Görüntüsü de ruhu da farklı…

Bize düşen bu “Küçük Amerika”!

Medyada, TOKİ’nin lüks konut üreticisi Ağaoğlu ile reklam bombardımanı var.
İşin aslı “kazanmak”…
“Tamamen duygusal”…
Adı “kentsel dönüşüm”, bu oyunun!
Sadece Bursa’da değil, başkent dahil her yerde aynı film sahnede…
Kent merkezlerinde bir dönüşümün zorunlu olduğuna kuşku yok. Neredeyse bütün kentlerde, merkezi semtler eski, plansız, düzensiz yapılarla dolu, salaş bir görüntü veriyor.
Kentsel dönüşüm” kaçınılmaz.
Ama çözüm bu kadar çok katlı beton binalar yapmak mıdır?
Ne kadar “lüks” derseniz deyin. Sonuçta beton konutlar yapıyorsunuz ve betonun dayanma ömrü bellidir.
Yıkık dökük, çoğu kaçak yapıları yıktınız yerine gökdelen yaptınız.
Yarın bu betonlar ömrünün tamamlayınca, bu kadar aileyi nereye yerleştireceksiniz? 
Medeniyet bir yerleşme,  kök salma, aidiyet işidir. “Küçük Amerika” dediğimiz, her nesilde yeri yurdu değişen, kimliksiz bir toplum mu olacak?
İyi haftalar…



4 Ekim 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder