Hükümet orman niteliğini yitirmiş arazilerden beklediği 25 milyar dolarda ısrarlı.Cumhurbaşkanı, sonunda bazı maddeler için Anayasa Mahkemesi’ne gitmekle birlikte imzayı bastı. Bursa'da meşhur “2 B” kapsamında Nilüfer’de 577, Osmangazi’de 473, Yıldırım’da da 124 hektar arazi var. Büyük bölümü, üzerinde konut olan yerler. Hükümet arazinin, yerine göre değişmekle birlikte ortalama 5 dolar/metrekare fiyatta satılmasını planlıyor. Ormanın ne zarar göreceğini göreceğiz. Olumlu beklentim, Orman İşletmeleri ile mahkemelik olan milyonlarca köylünün bu dertten kurtarılması. Umarız, hükümet köylüden para çıkmayınca uygulamadan vazgeçmez, gerekirse hiç para almadan tapuları verir de Orhaneli ve Keles’de çok sayıda köylü mahkeme kapılarında sürünmekten kurtulur. 2004 yılı Bütçesi yine bir borç ödeme bütçesi olarak çıktı. 161 katrilyonluk gider bütçesi yüzde 11 açıkla bağlandı. Devlet bütçesi aslında, devletin en temel önceliklerini içerir. Neye öncelik verilecekse harcamayı oraya yapar. Devlet kimi yolmak istiyorsa da vergileri vs. o kesime yönlendirir. Dolaylı Vergilerin, toplam vergilerin, birkaç puanlık artışla yüzde 70’i olması öngörüldüğüne göre, ücretli ve dar gelirliler daha fazla terleyecek, vergi adaletsizliği artarak sürecek demektir. Bütçede dikkat çeken bir nokta ise Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi yüzde 29,5 artırılıp 997,4 trilyona yükseltilirken, Milli Güvenlik Kurulu bütçesinin yüzde 60 tırpanlanıp 9,7 trilyona indirilmesi. Milli Savunma Bakanlığı bütçesinde ise artış yüzde 6 ile sınırlandı, rakam 10,9 katrilyon lira oldu. Yerel Yönetim Reformu olarak sunulan “Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı” ise çok kritik bir yasa. Önce, bu tasarının mimarı AKP değil, AB. Bakalım ne getiriyor: Belediyelerde Ankara’nın vesayetini sağlayan “yetki genişliği” kaldırılarak “yerellik”, “görevler ayrılığı” getiriliyor. Seçilmiş İl Genel Meclisi ve Özel İdare güçlendiriliyor, atanmış valinin yetkileri zayıflıyor. Devletin niteliği “sosyal devlet” değil, piyasa güçleri için “düzenleyici devlet” olarak tanımlanıyor. Kamunun yaptığı birçok işin özelleşmesini öngörüyor. Milli Eğitim, Sağlık, Turizm ve Kültür, Çevre ve Orman, Sanayi ve Ticaret, Bayındırlık ve İskan Bakanlıkları ile Karayolları, Köy Hizmetleri, Gençlik ve Spor Genel Müdürlükleri personeli ile birlikte belediyelere bağlanıyor. Kamuda sözleşmeli personel, norm kadro, esnek çalışma, part-time, performansa bağlı ücret modelleri geliyor. Kamu çalışanlarının sayısı da hızla azaltılıyor. 450-500 kamu çalışanı “halka değil yöneticiye hizmet ediyor” deniyor, herhalde kapıya konulacaklar. Teftiş Kurulları kaldırılıyor, denetim Sayıştay’a bırakılıyor. İstanbul’a özel statü geliyor. GAP, DAP (Doğu Anadolu), DOKAP (Doğu Karadeniz) gibi Bölge Kalkınma Ajansları kuruluyor, AB programları bu kurumlar üzerinden uygulanacak. Belediye kurulması için nüfus şartı 2 binden 5 bine çıkartılıyor. Hedef, yönetimi Avrupa’dakilere benzetmek… Peki “üniter birlik” korkularını nasıl anlayacağız? AKP’den mi korkuluyor? (Eyvah bunlar belediye seçimlerini kazanacaklarına göre artık Ankara’dan hiç korkmayacaklar, gizli gündemlerini uygulayacaklar) Halktan mı korkuluyor? (Eyvah şeriatçılara oy veren bu cahil halk yarın her telden çalar. Konya’da şeriat devleti, Yozgat’ta faşist, Tunceli’de komünist devlet kurulur). Türkiye’deki yönetim eliti, önce korkularına kaynaklık eden olguların kendi meyveleri olduğunu görmeli. Ardından da hiç olmazsa bundan sonra yeni bir başlangıç yapmalı, batılıların belki bir asır önceki deneyimlerini göze alabilmeli. Öcülerle ve sanal düşmanlarla ülke yönetmek döneminden medet ummamalı. Bursa Tabip Odası, bir belediyenin sağlık biriminde çalışan doktorların özlük haklarının çiğnendiğini açıkladı. Yarın belediyelerin okullardaki uygulamaları ile karşıya kalacağız. Yerel Yönetim Tasarısının sesi hoş geliyor ama uygulama için herkese görev düşüyor. Unutmadan, Belediye AKP’li değil, hiç değilse şimdilik… Demokrasiyi işletme niyetiniz varsa talancılar, bozguncular korksun. Yoksa, korkmakta haklısınız! Yeni Bursa Gazetesi, Eklenme Tarihi :2003-11-30 14:01:48) | Okunma sayisi : 114 |
7 Nisan 2011 Perşembe
Kanunlar, korkular...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder